Bölüm 18

76 5 0
                                    

"Kimse bilmeyecek."

Gözlerini yatakta şok içinde yatan kadına çevirdi. Haddi değildi onun özelini biriyle paylaşmak...

"İçin rahat olsun."

Başka da tek kelime etmemişti.

"Ailemden biri duyarsa beni taşlayarak öldürürler."

"Ne olacak şimdi?"

"Herkese ne oluyorsa o ..."

~
Bir saate baktı bir de elindeki anahtarlara...

"Evli barklı adamsın, bu saatte eve gelmek de neymiş Ali efendi?"

Yumruklarıyla sıktığı anahtarları yok etmek istiyor gibiydi adeta. Ayakları kapıya kadar getirmişti onu.
Neyse ki anahtarla uğraşmasına gerek kalmadan kapı açılmıştı. Gözleri şiş, saçı başı dağınık bir kadın açmıştı kapıyı zaten. Adamı şöyle bir süzdü.

"Hoşgeldin." Diye mırıldandı.

Adam cevap vermeden kendini eve attı, ne yeni eve ne de eşyalara baktı. Direk yatak odasına çıktı. Örtüler kırışmıştı, kadın uyuyordu büyük ihtimalle.
Elini şöyle bir yatakta gezdirdi.
Kadın içeri girdiğinde çoktan üzerindeki fazlalıkları bırakmış, banyonun yolunu tutmuştu. Kadın uyuyana kadar çıkmaya hiç niyeti yoktu.
~
Ayşe zaten bir kaç gündür az konuştuğu kocasının ardından yine bakıyordu öyle banyonun kapısına. Yangın gününden sonra ne doğru düzgün konuşmuşlardı ne de Ali eve uğrar olmuştu. Sabah uyanır uyanmaz kahvaltı bile yapmadan gidiyor, gece sadece uyumaya geliyor, onda da kendisi uyuyana kadar banyoda vakit geçiriyordu.
Ayşe'nin aklına en kötüleri geliyordu. Adam sonuçta oradan kurtarmıştı sadece, gerçek bi evlilik vadetmemişti... aşk vadetmemişti...
Burcu varken zoraki ilgileniyordu kendisi ile demek ki.
Bunun farkındalığı Ayşe'yi öyle bir sarsmıştı ki... Öyle kapılmış öyle alışmıştı ki Ali'ye.
Belki de kızgındı evi kendi yüzünden yandı diye.
Yavaşça yatağa geçti, her gece olduğu gibi gözyaşlarını geri yollayabilmeyi başardı.
Çok geçmeden adamın çıktığını anladı. Normalde uyuyor numarası yapar, ona alan tanırdı ama en azından o eski Ali'nin nerede olduğu hakkında soru sorma hakkı gördü kendinde.
Döndüğünde adam belinde sadece havlu ile duruyordu, Ayşe'yi görünce söylenerek panikle giyinme odasına yeltendi.

"Kızım niye uyumuyorsun sen!?"

"Özür dilerim." Diye mırıldandı Ayşe... aklı gördüklerinde.
Ali çok geçmeden giyinip gelmişti. Sinirli sinirli yatağa yattı.

"Ali iyi misin?"

"Değilim Ayşe!"

"Tamam..."

Kız bu sefer gözyaşlarını tutamamıştı. Hıçkırmaya başladığında Ali ne yaptığının farkına varmıştı. Kendine küfrederek yorganı savurdu ve Ayşe'yi kendine çekmeye çabaladı. Çabaladı çünkü kız omuzlarına yumruk atıp onu itme çabasındaydı.

"Bırak Ali! Ağlayana kadar aklın neredeydi?!"

"Ayşe sakinleş tamam, özür-ah! Kızım vurmasana!"

"Hem seni mutlu etmek için varım diyorsun, hem de beni mutsuz ediyorsun! Fazlalıksam hayatında istemiyorsan çıkıp gideyim! Ama nolur bana unutmaya çalıştığım şeyleri yaşatma Ali!"

Kızın yumruklarından çok bu cümleleri canını yakmıştı işte. 'Bana unutmaya çalıştığım şeyleri yaşatma'
Kızın ellerini yakalayarak arkasına çekti, göğüs göğüse gelmişlerdi.

ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin