~15~

1.1K 40 8
                                    

İyi okumalar..

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Hakan dikkatlice bana bakıp, konuşmamı bekliyordu. Derince nefes alıp anlatmaya başladım.

"Babam annemle kavga ederdi hep ve bana uğursuz derdi. Çünkü benden sonra yıllarca çocukları olmamışdı. Bunun yüzünden hergün evde kavga ederlerdi, annemi vururdu." Annemin çaresiz halleri gözüm önüne geldiğinde dolan gözlerimi yukarı kaldırdım sakinleşmem için.
"Sonra .. annem bir kaç kez babamın ihanetini yakaladı. En sonunda sinirle evden çıkarken kaza yaptı ve annem o zaman hamileydi.." Derince nefes üfleyip Hakanın göz yaşlarımı silmesine izin verdim. "Annemi kayp etmemizden 1 yıl bile geçmemiş evlendi zaten. Sonra da biliyorsun ben babaannemle yaşadım çoğu zaman." Kolları sıklaşırken beni içine sokmak istercesine sıkıca sarıldı. Hiç bir şey söylemedi ve sessizce bana sarıldı. Kendisini hiss ettirdi.

Bizim geçmişimizde farklı hikayelerimiz ola bilirdi ama, şimdi kendi hikayemizi yazıyorduk..

~~~~

2 hafta sonra.

Hakan çalışmama izin vermiyor ama, her gün böyle evde de sıkılıyordum. Akşamlar bazen yimeğe götürür, bazen sinemaya gideriz ama akşama kadar da çalışıyordu.

Terasda biraz oturup karı izledim. Kışı sonbahar kadar olmasa da çok severdim. Her taraf bembeyazdı.

"Mavicim, üşüteceksin çocuğum hadi salona gel.." babaannenin sesine salona döndüm.

"Sofra hazır efendim." Hatice hala haber verdikten sonra mutfağa geçti. Hanımlar yerlerine geçerken yemeklere baktım. Hakanın sevdikleriydi. Aklıma gelen şeyle hemen mutfağa koşdum tabi bacağımın izin verdiği kadarıyla. Omzum ve karnım tamamen iyileşmişdi, çok ayakta kaldığımda bacağım ağrıyordu birazca.

"Hatice hala, bana Hakan için yemek hazırlasana, şirkete götürcem." Hemen hazırlayacağını söylediğinde salona dönüp şirkete gideceğimi haber verdim. Koşar adım heyecanla odaya geçip hazırlanmaya başladım. Zaten sabah duş almışdım, aklımdaki düşüncelerle Hakana surpriz yapmak istiyordum. Güzel bir iç çamaşırı ve en sevdiğim beyaz eşofman takımımı giydim.

Saç uclarımı burup, hafif makyaj yaptım. Beyaz bot, gri palto ve beyaz çantamla kombini tamamladım. Hatice abladan da yemeği alıp evden çıktım. Hemen Kaya yanıma geldi.

"Buyurun Mavi hanım."

"Kaya şirkete gidiyoruz, ama Hakana söylemek yok" bir şeyler söylemek istedi ama hemen ekledim "surpriz yapcam." Gülümseyip tamam dercesine kafasını salladı.

30 dakikalık yoldan sonra şirketteydik. Resepsiyona yaklaşıp Hakanın odasının kaçıncı katta olduğunu sordum.

"Randevunuz var mıydı hanımefendi?"

"Hayır-" sözümü tamamlayamadan hemen konuşdu cilveli sesi ve hiç sevemediğim şişko dudaklarıyla..

"O zaman alamayız hanımefendi, iyi günler."
Gerçekten güzel olduğunu mu düşünüyor yhaa..sinir oldum şuanda. Beni nasıl tanıyamaz...

"Benim kocamın yanına girmek için randevuya ihtiyacım yok güzelim, katını söyle ki, sonradan üzülmeyesin.." hiç bir zaman insanları küçümsemem ama şuan kız çok sinir yaptı. Beni tanımaması imkansız, bizim fotoğraflar internette çıkmıştı. Ya yüzümü hatırlamıyor, ya da gerçekten gerizekalı..

"Hanımefendi, günde kaç kez Hakan beyin karısıyım diye giriş yapmak isteyenler oluyor biliyor musunuz? Görevliyi çağırmadan gitsez iyi olur.."

Saçlarımı arkaya ittirip kıza cevap vermeye hazırlanıyordum ki, ismimi duydum.

"Mavi?!".. arkamı dönmemle Hakanı gördüm. Hakan bir bana bir de kıza bakıp olayı anlamaya çalışıyordu. Bize taraf gelirken arkadaki Alev dahil tüm kızlar ona hayranca baktı. Ben kıskanç biri olmadığımı düşünüyordum ama, öyleyimmiş. Arada kalan bir kaç adımı hızla kapayıp dudaklarına ateşli öpücük bıraktım. Hemen eli belime tutundu.

I'm fineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin