~17~

912 35 7
                                    

18+ sahne var....

Bu bölüm kısa ola bilir, geçit bir bölüm olarak yazmam gerekliydi. İyi okumalar..♡

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Hakan Arslanoğlu..

Telefon araması ile gözlerimi kısıkca açdım. Oda karanlıktı. Komodine uzanıp telefonumu elime aldım ama arama benim telefonuma gelmiyordu. Kafamı dönderip Maviye baktım ama yatak boştu. Uzanıp komodindeki telefonu aldım. Sabahın 7de Ege arıyordu. Bu çocukdan fena kıllanıyordum. Hem sabah sabah karımı ne diye arıyor bu? Boğazımı temizleyip aramayı cevabladım.

"Efendim."

"Maviyi aramıştım."

"Sporda, önemli bir mesele mi var?"

"Hayır, bir şey soracaktım, önemli değil, beni aramasını söylersin." Sözünü tamamladığında kapayıp komodine bıraktım. Kalkıp duş almam gerekliydi. Bir saate falan Mavim de gelir zaten.

İşlerimi hall edip giyim odasında hazırlanıyordum. Koyu yeşil takım elbisemi rafdan alırken gözüm Mavinin hediyye ettiği takım elbisede takılı kaldı. Geçen doğum günümden sonra kuru yıkamaya vermemiz gerekmişti. O gece aklıma geldiğinde dudağımdaki sırıtmaya engel olamadım. Çok seksi bir karım var. Maviye ait her şey beni mutlu ediyordu. Benimdi. En önemlisi de buydu..

Hazırlanıp odadan çıktığımda saate baktım. 8e 10 dakika vardı. Nerde olsa gelecektir şimdi. Salona geçtiğimde herkes koltuklarda sohbet ediyorlardı. Doğum günüm bitse de onunla ilgili konuşmalar hala devam ediyordu.

"Günaydın."

"Günaydın oğlum, nasılsın?" Herkes karşılık verdikden sonra babaannem konuştu.

"İyiyim babaannecim sen nasılsın?"

"İyi olasın evlat, ben de iyiyim."

Kapı sesi duyulduğunde ergenler gibi kalbim hızlanmaya başladı. Beni ne hallere saldın be kadın..

"Günaydın millet." Emre salona gelerek konuştu.
"Aa kuzen, Mavi sabah uyanamadı mı? Neden gelmedi spora?" Demesiyle kafamdan kaynar sular döktüler sanki.

"Nasıl yani, Mavi seninle değil mi?" Salondaki herkes susmuş bizi dinliyorlardı.

"Dedim ya gelmedi spora diye. Evde değil mi? Ben sabah görmedim."

"Mavinin arabası garajda yok ki." Özgürün sesine ona döndüm. "Ben sabah şarj aletimi arabadan almaya gittiğimde yeri boşdu."

"Allah Allah sabahın köründe nereye gitmişdir bu kız." Babaannem endişeyle sordu.

"Kaçdı belki de." Alevin imalı konuşması sinirimi ve endişemi daha da artırırken ona dönmemle kafasını diğer tarafa döndürdü.

"Siz kahvaltınızı yapın." Diye salondan çıktım. Telefonunu evde bırakıp sabah sabah nereye gitti ki?
Beni deli edeceksin kadın. Evden çıkıp Kayaya yaklaşdım.

"Günaydın patron, buyrun efendim."

"Mavi ne zaman çıktı?"

"Sabah 4dü efendim."

"Kim gitti arkasıyca?"

"Kimse gitmedi efendim." Demesiyle yakasına yapıştım seğiren gözümü es geçerek.

"Nasıl yani kimse gitmedi. Ben size ne diye para veriyorum? Ben demedim mi Mavi ne zaman nereye giderse arkasıyca gideceksiniz." Diye gürledim. Onların görevi buydu.

"Efendim sabah Mavi hanım ağlıyordu. Ben istediği yere götürmeyi teklif ettim. Kabul etmedi. O arabasına geçip çıkacakken ben de anahtarlıktan arabanın anahtarını almaya gittim ama anahtarlık boş. Kameralara baktırdım acil, hepsini Mavi hanım almış." Demesiyle yakasını bıraksam da sinirle yüzüne yumruğumu geçirmişdim. Ne demek anahtarları aldı. Bu kız ne yapıyordu böyle..

I'm fineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin