~16~

1K 39 1
                                    

18+ sahne var..
İyi okumalar..

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Hakan mumu üflemeye hazırlaşdığında pastayı geri çektim.

"Dilek tut ya.." dememle kıkırdadı. Pastayı yaklaştırdığımda gözlerini gözlerimden bir saniye bile ayırmadan sessizce birşeyler fısıldadı ve mumları üfledi.

"Ne diledin?" Hemen sordum merakla.

"Dileğim gerçekleştiğinde derim." Dudaklarımı büzüp somurttum, o ise sırıtıyordu yüzündeki mutlulukla.

Sehpaya bıraktığım kaşığı alıp pastadan bir parça Hakana uzattım. Lokmayı yuttuğunda yüzünde hoşnut ifade vardı.

"Imm, çok güzel.."

"Ben yaptım.." diye hemen böbürlenip saçlarımı da geriye sovurdum. Tek kaşını kaldırıp hayretle baktı.

"Gerçekten mi?" Hemen onayladım kafamla. Belimden tutarak kendisine çekti. "O zaman benden başkası yiyemez onu." Kıkırtayıp omzuna vurmuştum. "Ee..hediyyem nerde?" Tam dibime girip dudaklarını dudaklarıma sürdü. Uzanıp öpücekken kapı açıldı ve Hakanın kollarından çıktım. Ayşe elinde pasta ve arkasında herkes odaya girip Hakanı tebrik ettiler.

"Bu ne pasta?" Emre sehpadakı pastaya baktı.

"Onu ben yaptım."
Mutlulukla konuştum.

"Getçekten mi? Aa.." pastaya uzanacaktı ki, Hakan onun kolunu tutup pastadan uzaklaştırdı.

"O, benim pastam." Herkes kıkırtıyor, Emre ise somurtuyordu.

Tebrikler ve sarılma fastları bittiğinde herkes odadan çıkmıştı. Hakan mutlu sırıtmasıyla çocukca bakarak yanıma geldi hemen. Elimi kaldırıp durdurduğumda şaşkınca bana baktı.

"Git elini yüzünü güzelce yıka, güzel kuzeninin yanağına bıraktığı ruj izini yok et, sonra gelip bana dokunursun.." deyip kollarımı göğsümde bağladım. Onu kıskanmam yine hoşuna gitmişdi ki, yüzündeki hoşnut ifadeyle koşar adım banyoya gitti. Biranda çocuklaşmış gibiydi ve bu halleri beni de güldürüyordu. O işlerini hall edene kadar ben de giyim odasında üstümü değişip lacivert şortlu pijamamı giydim. Giyim odasından çıkacakken Hakan yanımdan geçerek saçlarıma öpücük bırakıp giyim odasına geçti. El kremimi makyaj masamdan alıp yatağa oturdum. Ellerimi güzelce kremleyip komodine bıraktım. Hakan giyim odasından yalnızca lacivert eşofman altı ile çıkmıştı. Işıkları kapayıp yanıma gəldi. Yatağa girip hemen elini belime sarıp dibime kadar geldi. Burunlarımız bir birine dokunuyordu.

"Hediyyemi alayım." Boğazını temizleyip erkeksi sesiyle konuştu. Imm bu sesi var yaa..
Dudaklarıma uzanacakken parmağımı dudağına bastırıp biraz geri ittirdim. Parmağıma öpücük bıraksa da bana tek kaşını kaldırarak bakıyordu.

"Hediyyen giyim odasında.." dememle, giyim odasına baktı sonra bana döndü. "Sana desenlerini kendim çizerek terziye verdiğim bir takım elbise hediyye ediyorum doğum günün için." Gülüşü kulaklarına kadar büyüdü. Takım elbiseleri çok severdi. Hatta sevdiği bir kaç takım elbiseden aynısının farklı renklerini de almıştı. Gerçi çoğu lacivert. Biraz açık lacivert, biraz koyu lacivert..

"Favori takım elbisem olacak. Yarın giyerim." Demesine mutlulukla sırıtıp yanağına öpücük bıraktım.

"O zaman uyuyalım." Yorganı düzeldip yatağa uzandım. Bana hayretle bakıyordu. Yüzündeki ifade çok komik olsa da gülmemeye çalışıyordum. Ben kıvrandıracağım dediğimde şaka yapmıyordum.

"Uyuyacak mıyız?" Pili bitmiş oyuncaklar gibi kendisini yanıma attı.

"Evet, yorgunum. Yarın zor bir toplantı da var. Kliniği bazı ülkelere tanıtıcağız. Biliyordun zaten konuşmuştuk, şimdi konuşturma uyumam gerek." Pandamı alıp sarıldım ve gözlerimi kapadım. Birkaç dakika haraketsiz uzandı. Nefeslerini omzumda hiss ederken biranda kalkıp kendi tarafına yattı. Gözlerimi kısıkça açıp ona döndüğümde arkasını bile dönmüştü bana. Olamaz ya, bana trip atıcak bu. Yarınki gece için güzel planlarım vardı o yüzden tüm enerjimi yarına saklamam gerek. Parti beni baya yorucak. Kendimi onun tarafa ittirip arkadan sarıldım. Gerçi sarılmam biraz zordu ama yaptım işte. Esas varlığımı hiss ettireyim yani. Kafamı saçlarına yaklaştırıp derince soludum. Kokusuyla mayışıp uyuya kalmışdım zaten..

I'm fineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin