Gönül Sayfam Olur Musun? (texting)

On Dört

Bela:

Cem'im: sjsjsj jsjdjdjd

Cem'im: Ne alaka ya? Güldürdün beni

Bela: Eğlenceli bir yanımın olduğu doğrudur.

Cem'im: Enerjine hayranım.

Bela: Bak, bir haftada hayranım yaptım seni.

Cem'im: Aynen ya hiç sorma.

Bela: Bugün dışarı çıkacağım, uğrayayım mı sana?

Cem'im: İstiyorsan uğra.

Bela: Arkadaşımı da getireyim Sameeeeet oradaysa.

Cem'im: Samet konusunda ciddi miydin?

Bela:

Cem'im: Anladım, çok ciddisin.

Bela: Yapalım mı aralarını Cemoşki?

Cem'im: Uğraşamam öyle şeylerle ve bana düzgün hitap et.

Bela: Tamam be Cemoli, celallenme hemen.

Cem'im: Tövbe estağfurullah.

Bela: Tamam o zaman, öğlen görüşürüz.

Cem'im: Görüşürüz Cey Cey.

Bela: Jsjsjsjshhshs

Bela: Cimcime

Görüldü.

🌝

Ceyda heyecanla arkadaşına nasıl göründüğünü sorup duruyordu çünkü mağazanın önüne gelmişlerdi. Cem'le uzaklaşmamak için arkadaş olalım gibi garip bir öneride bulunmuştu ama kendisi hâlâ bayılıyordu Cem'e.

'Tamam Ceyda, güzelsin işte. Yeter!' dedi arkadaşı Nuriye, bıkmıştı sürekli kendini düzelten arkadaşından.

'Al Samet'i uzaklaş Nuriye, ben Cem'le yalnız kalayım.' dediğinde şokla baktı ona Nuriye.

'Ya Ceyda, alt tarafı hoş çocuk dedim, zaten aşıkmışım gibi triplere girdin. Bayılıyorsun böyle şeylere. Hiçbir yere gidemem, konuşun da gidelim işte.'

'Aman tamam be, odun.' dedi Ceyda bozularak. Cem'e güzel görünmek istiyordu. O gün gördüğü kadın o kadar güzeldi ki kıskanmıştı Ceyda. Kendini güzel bulurdu ama o kadın daha güzeldi.

'Geldiler.' diyerek dürttü onu arkadaşı. Ceyda büyük bir telaşa kapıldı.

'Cem!' diye bağırdı bir anda. Mağazanın önüne gelen Cem irkildi.

'Ceyda,' dedi daha sakin bir tonla.

'Ay merhaba,' dedi Ceyda saçını savurarak, 'nasılsınız gençler?'

'İyiyiz, siz nasılsınız?' dedi Cem gülerek. Ceyda onu gülümsetiyordu, bunun bir süredir farkındaydı.

'Biz de iyiyiz, sizi gördük daha iyi olduk.' dedi, ardından boğazını temizledi, 'kanka olarak yani.'

Cem tekrar güldü. Ceyda gerçekten yanındakini eğlendiriyordu.

'Merhaba bu arada, Ceyda ben.' diyerek elini uzattı Samet'e.

'Memnun oldum, ben de Samet.' diyen çocuk da elini uzattı. Ardından Nuriye ile de tanıştılar.

'Sigara içsem rahatsız olur musunuz?' diye sordu Samet. Başını salladı Ceyda.

'Sorun değil.'

Samet sigarasını yakarken Cem mağazanın vitrinine yaslandı.

'Ee, ne var ne yok?' diye sordu Ceyda'ya ithafen. İtiraf etmesi gerekiyordu ki Ceyda'nın etrafında olması güzel hissettiriyordu.

'İyilik var, kötülük yok.' dedi Ceyda. Mesajlaşmak iyi hoştu da yüz yüze gelince insan biraz çekiniyordu haliyle.

'Mesajlaşırken hiç susmuyorsun ama şimdi haline bak.' dedi tam da Cem. Kaçmıyordu tabii yakışıklıdan. Ceyda'ya takılmak da hoşuna gitmişti.

'Ne konuşayım canım, sen konuş.' dedi omuz silkerek.

'Ben ne konuşayım?' dedi gülerek. Çekingen Ceyda'ya pek sık rastlanmıyordu nihayetinde.

'Biriniz konuşun artık.' dedi Nuriye. Ceyda onu dirseğiyle dürttü.

'Biz buradan sinemaya gideceğiz,' dedi Ceyda, 'sonra belki yemek yeriz.'

'İyi edersiniz.' dedi Cem. İkisi de gerçekten ne konuşacaklarını bilmiyordu.

'Bugün de fenasın, yakıyorsun ortalığı.' dedi bir anda Ceyda. Cem alışmıştı onun konuşma tarzına artık, yadırgamıyordu.

'Sağ ol, çok kibarsın.' dedi gülerken. Samet de bıyık altı sırıtıyordu.

'Hem de çok güzelim, değil mi?' dediğinde alttan bir bakış attı Cem'e.

'Güzel olduğunu düşünmen için onaya mı gerek var?' diye sordu ona Cem.

'Aman sen sakın iltifat etme bana, bir yerlerin eksilir maazallah.' derken burun kıvırdı Ceyda.

'Mola bitti bu arada,' dedi sigarasını söndüren Samet. Ceyda dudak büktü. Çok kısa görüşmüşlerdi ama.

'Bize yol gözüktü.' dedi Nuriye.

'Tamam o zaman,' dedi Ceyda mecburen, 'tekrar gelirim ama. Beraber yemek de yeriz.'

'Olur olur, yeriz yeriz.' diye fısıldadı Nuriye.

'Dikkat edin kendinize.' dedi Cem.

'Görüşürüz Cemoli, akşam konuşalım.' dedi Ceyda. Cem başını salladı. Onlar ayrılırken Cem bir süre Ceyda'nın arkasından baktı.

Oy ve yorum gelse de mutlu olsak