Sil Baştan

01

08.10.2022

Öncelikle hoşgeldiniz canım, oyları ve satır arası yorumları unutmayalım.

Özge Karadoğan'dan

"Öyle sarhoş olsam ki
Bir daha ayılmasam
Her şey bir rüya olsa
Unutarak uyansam"

Okuluma giden caddenin bir kısmı ağaçlarla kaplıydı, bu yol ile ilgili keyif aldığım tek şeydi. 

Üstümdeki siyah bomber ceketin cebinden telefonumu çıkartıp saate baktığımda dersin başlamasına daha kırk dakika olduğunu gördüm.

07.10

Okulum ve evim arasındaki mesafe yürüyerek yirmi dakikaydı ama evden çıkabildiğim kadar erken çıkıp yavaş yavaş gidiyordum okula.

Evde ne kadar az kalsam karmış gibi geliyordu.

Okul açılalı bir ay olmuştu, yeni bir ortamdaydım. Bütün arkadaşlarımı, ortamımı geride bırakmıştım.

Her şeye yeniden başlamıştım. Hayatımın başından tekrar başlayabilme imkanım olmasını çok isterdim.

Babamla aramız kendimi bildim bileli kötüydü, hep bağırır çağırır, üzerime yürürdü.

Buna üzülmeyi çoktan bırakmıştım, üzülsemde düzelmiyordu.

Okula döneceğim sokağın başına geldiğimde telefonumu ceketimin cebinden çıkartmış şarkının sesini yükseltmiştim.

Sokağa döndüğümde görmeye başladığım tek tük öğrenciler ile yüzümü buruşturmuş bakışlarımı onlardan çekmiştim.

Yaşadığımız muhitte iyi devlet okul sadece iki tane vardı, en iyisinde ablam okurken diğerinde ben okuyordum.

İyi diye nitelendirilen bir okul olsa bile iyi değildi okulum.

Benim payıma düşen de buydu, aileme layık olmayan, adımıza layık olmayan, babamın çevresine söyleyemeyeceği okul.

Aslında payıma düşmemişti, benim seçimimdi bu.

Babamı kötü etkileyecek ne varsa tercihim her daim o olacaktı.

Adımlarım yavaşladığında bıkkınlıkla nefes vermiş kendimi zorlayarak yürümeye devam etmiştim.

Ayaklarım geri geri gidiyordu sanki, olduğum durumdan memnun değildim.

Hiçbir zaman da olmayacaktım.

Bu böyle gelmişti, böyle de gidecekti.

Okula gelmeden olan ilk sokağa döndüğümde boş sokak ile omuzlarım düşmüş, sakinlemiştim.

&&

"Gençler bir sonraki ders konuşma sınavı olacaksınız, şimdi çalışabilirsiniz. Herkes bireysel çalışacak." Diyen Edebiyat hocamız ile oflamış kafamı sıraya koymuştum.

Sürekli yeni yeni şeyler çıkartıyorlardı.

Omzumdan bir dirsekle ittirildiğimde Salih'ten geldiğine emin olduğum bu darbe ile başımı sıradan kaldırmış Salih'in yeni tıraşlı ensesine ufak bir tokat atmıştım.

"Kalk çalışalım." O attığım tokadı umursamadan darlamaya başlamıştı.

"Tamam konuş dinliyorum." Dediğimde gözlerimi onu rahatsız edecek şekilde gözlerinin içine dikmiştim.

O yaptığım şeyi anlayıp göz devirdiğinde "Ne konuşacağım amına koyayım bir ciddiye alınmıyoruz ki." Demiş arkasını dönmüştü.

Trip atan erkekler susun.