30.06.2024
Dostlar oyları ve satır arası yorumları unutmayalım lütfen.
Özge Orhanoğlu'ndan
"Sizin ailede müteahhit var mı?" Eren'e başım omzuna yaslıyken sorduğum soru ile o "Var da, müteahhiti ne yapacasksın?" Demişti.
"Hiç öyle... onlarda kaç kat çıktıkları binanın kapısı mühürlenince benim gibi mi hissediyorlar düye soracaktım." Açıklamamı kısık sesle yaptığımda bir süre Eren'in dediklerime gülmesini dinlemiştim.
Aslında bu kadar abartılacak komiklikte şeyler söylememiştim.
Güzel gülüyordu laf söylemek düşmezdi bize.
"Bence ben kendimi en üst kattan atayım, iş kazası deriz."
"Özge'm, canım benim biraz sakin mi olsan acaba. Bir şeylere bu kadar acele tepki verme lütfen." Dedikleri ile okulun ön bahçesinin en kuytu köşesindeki büyük ağaçta olan bakışlarımı Eren'e döndürme zahmetine bile girmemiştim.
Allah affetsin çok boş konuşuyordu.
Güzel bir ses tonu vardı laf söyleyemezdik.
"Ben gidiyorum, anlaşamıyoruz biz seninle bugün. Zaten kim anlıyor ki beni." diyerek ayaklandığımda Eren arkamdan "Nereye?" demişti.
İçinde bulunduğum ruh halinin yansıması olarak cevabım "Cehennemin dibine." olabilecekken sakinlikle "Ders çalışacağım." deyip yoluma devam etmiştim.
Bir ders sonra gireceğim Matematik Tarihi sınavı için notlarıma göz gezdirecektim.
Ben Özge, büyük konuştuğum, asla yapmam dediğim her şeyi bir bir yaşamak ve yapmakla tanınırım.
Realistik bir bakış açısıydı.
Elimdeki telefonum titremeye başladığında ekranı yukarı kaldırıp kendime çevirmiştim.
SALİH ABİM 👑
Arayanı gördüğümde büyükçe gülümseyip aramayı açmıştım. Ondan önce davrandığımda açtığımı "Abimm!" diyerek belirtmiştim.
"ÖZGE!!!" bağırarak ismimi zikrettiğinde telefonu kulağımdan uzaklaştırmıştım.
"Ay n'oldu n'oldu?" dediğimde o "Bak söylüyorum hazır mısın?" demişti.
"Hazırım, söyle hadi."
"Abin..." diyerek cümleye başlayıp duraksadığında sabırsızlıkla "Hadi ya." demiştim.
Bu kadar yükselerek aramasının sebebi çok acayip bir haber olmalıydı, genellikle aramalarına cevap verdiğimde aramanın ilk bir dakikası Selami Şahin dinletir bir süre bir şeyler anlatıp rahatsızlık verirdi.
"Abin... İTALYA'DAN KABUL ALDI." söyledikleri ile duraksadığımda "ŞAKA YAPIYORSUN." tepkimi vermiştim. Biraz fazla bağırdığımı fark ettiğimde etrafımda kimsenin olmayışına şükürler etmiştim.
"İki haftaya tamamen onaylanması için gidiyorum."
"Salih senin için o kadar sevindim ki." dediğimde büyükçe gülümsemiştim.
Neredeyse sene başından beri bununla uğraşıyordu. Ne kadar mutlu olduğunu tahmin edemezdim.
"Özge... içim içime sığmıyor. Keşke sende burada olsaydın, biraz sonra okula geçeceğim orada söyleyeceğim bizimkilere." anlık yüzüm düşse bile, bana okula geçince söyleyeceğim demesinin sebebi sen de gel demek olsa bile kendimi toparlayıp "Keşke abim ama yapacak bir şey yok, kaderimiz böyleymiş." drama kasmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sil Baştan
Short StoryOn yedi sene sonra sil baştan yazılan bir hayat. "Ben... kendi ailemi tanımak istiyorum." söylemek istediklerimi söylemenin verdiği rahatlık ile derin bir nefes verdim. Bakışlarımı yerden kaldırmaya birileri ile gözgöze gelmeye çekiniyorum. Yine de...