09.09.2024
Özge Orhanoğlu'ndan
"Yok dayı ben ikna olamıyorum." Salih'in anlattıklarıma tepki olarak söyledikleri ile hafifçe gülüp "Ben de bayağı bir gün boyunca ikna olamadım dayıcığım." Demiştim.
Diline ayak uydurmakta problem yaşamıyordum.
"Canım şimdi şöyle yapıyoruz ben sana söylüyorum anladıklarımı sen de onaylıyorsun." Dediğinde başımı sallayarak onu onayladım.
"Tamam ben hazırım."
"Senin bir tane daha abin var." Onu onayladığımda o kibirli bir yüz ifadesi ile "Ben biliyorum ya, zekiyim." Demişti.
"Sus, devam et."
"Bu abinin kızı var, kızından sebep baban abinin götüne seneler evvel tekmeyi basmış." günlerdir, sancılı şekilde sindirmeye çalıştığım konuyu saniyeler içinde özetleyişi ile derin bir nefes vermiştim.
"Aynen o tarz şeyler." dediğimde o başını sallayıp kolunu omzuma attı.
"Üzülme lan, bir şey olmaz. Olaya mantık çerçevesinden bakarsak abin kızına senin adını koymuş." olaydaki en mantık aranmayacak şeye yorum yaptığında hafifçe gülmüştüm.
"Öyle yapmış, yani inan şok oldum bir sürelik."
"Ol bir zahmet yani." sözlerinin ardından okulun zil sesi bütün bahçede yankılanmıştı.
Bakışlarımı oturduğumuz çardağı çevreleyen ağaçların arasından bahçeye çevirmiştim.
Sınıflarından çıkan dostlarım ile burada toplanacaktık.
Sınavlarımı önceden teslim ettiğimden okula gitmek gibi bir derdim kalmamıştı.
Tatil planımız da epey bir ileriye ertlendiğinden her günüm bomboştu.
"Asena'nın çığlığına hazır mıyız?"
"Bence hiç değiliz." Deyişim ile çardağın olduğu kısıma Asena'nın girişi bir olmuştu.
Adımları yaklaştıkça hızlandığında sarsıcı halde sarılmıştık. "Çok özledim!"
"Ben de birtanem ya." Dediğimde sarılmaya devam etmiştik.
"Özge'm." Asena'nın ardından Enfal ile sarıldığımızda sırasıyla hepsi ile sarılmıştık.
Tüm çardağı kaplayacak halde yayıldığımızda ilk konuşulan çıkışta ne yapacağımızdı.
Burada olmak her zamanki gibi hissetmemi sağlıyordu.
Eskisi gibi.
"Eren'le nasıl gidiyor?" Enfal'den aldığım soru ile yüzümdeki gülümseme düşmüştü.
"Yani... bilmiyorum gidip gitmediğini. En son adam akıllı üç hafta önce falan görüştük. Gün içinde neredeyse konuşmuyoruz bile. Arada sırada." Eren ile aramızdaki ilişkiyi anlattığımda Asena hızla "Nasıl yani?" Demişti.
"Bayadır böyle, çıkmaya başlayalı da çok uzun zaman olmadı. Böyle olması canımı çok sıkıyor, bunaltıyor, heves kaçırıyor."
"Bir bokluk vardır." Salih'in yaptığı yorum ile alt dudağımı dışa büküp bilmediğimi belli eder bir mimik yapmıştım.
Olabilirdi, asla olmaz diyecek halim yoktu.
"Sikerim onu." Enfal'in sakinlikle söylediklerinin ardından bir süre gülmüştük.
"Konuşmadınız mı bununla ilgili?" Asena'nın mantıklı sorusu ile onu başımı sallayarak reddetmiştim.
"Gündelik bile konuşmamız çok azken ilişkimizin sorunlarını konuşacak pek vakit olmuyor. Zaten Haziran 12'de gidiyormuş temelli Londra'ya. Daha yeni haberim oldu, ve bunu bana Eren söylemedi. Abisi abime laf arasında söylemiş." Olanları anlattığımda bir süre algılayabilmeleri için zaman tanımıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sil Baştan
Short StoryOn yedi sene sonra sil baştan yazılan bir hayat. "Ben... kendi ailemi tanımak istiyorum." söylemek istediklerimi söylemenin verdiği rahatlık ile derin bir nefes verdim. Bakışlarımı yerden kaldırmaya birileri ile gözgöze gelmeye çekiniyorum. Yine de...