21

147 20 0
                                    

10.07.2024

Armin Orhanoğlu'ndan

"Bu amına koyduğumun evinde bir saniye daha kalacak tahammülüm kalmadı ya." Sinirle söylediklerim ile Ardıç'ın baygın bakışları bana dönmüştü.

Sırıtan yüzü daha da sinirimi bozarken yüksek sesle 'of'lamıştım.

"Ben gidiyorum amına koyayım." Sağ elimi yukarı doğru savurarak söylediklerim ile uzun süredir içinde durmadan dolaştığım odanın kapısına doğru ilerlemiştim.

"Nereye lan?" Ardıç'ın ardımdan söyledikleri ile bakışlarım ona dönmüştü.

"Valizi toplayıp siktir olup gideceğim amına koyayım, belki verdikleri zararı fark ederler." Hızla söylediklerimin ardından Ardıç'ın gülme sesi ile bakışlarımı arkasındaki tablodan onun gülen yüzüne çevirdim.

"Seni mi umursayacaklar Armin, n'olur ya?" Bakışlarımı gözlerinden çektiğimde hissettirdiklerini fark etmemesi için hızla odadan çıkmıştım.

"BUNCA SENE SONRA MI GELDİ AKLINA AİLEN OLDUĞU?" babamın yüksek sesini duyduğumda aklıma gelen tek şey Araf abimin gelmiş olma ihtimaliydi.

Adımlarım benden bağımsız alt kata inen merdivene yöneldiğinde merdivenden yukarı çıkan Özge ve yanındaki sarışın küçük kız çocuğunu görmüştüm.

"Ne oluyor Özge?"

"Çok kötü şeyler oluyor." İkisinin de aynı anda söyledikleri ile "Senin odana mı Özge?" Diye sormuştum.

Özge başını sallayıp beni onayladığında elini tutup merdivenleri çıkarttığı sarışın kız çocuğuna dönmüştüm.

Abim gelmişti, bu kız çocuğu abimin kızıydı.

Özge'nin hızla adapte oluşunun şaşkınlığını yaşıyorken bir üst katın merdivenlerine yöneldiklerinde çıktığım odaya tekrar girip içeride oturmaya devam eden Ardıç'a "Aşağıya bak git, bir şey oluyor. Abim gelmiş." deyip arkamdan söylediklerini umursamadan yukarıya Özge'nin yanına çıkmak için merdivenlere yönelmiştim.

Aşağıda her ne oluyorsa ailem bunları hak ediyordu.

Önemseyemezdim.

Özge'nin odasına çıktığımda kapıya yumruğumu vurarak kapıyı çalıp odaya girmiştim.

Odanın balkonundaydılar.

Yanlarına geçtiğimde sarışın kızın boyuna eğilip "Merhaba! Armin ben, senin adın ne?" Diye sormuştum.

"Benim adım Özge, ama benim ikinci adımı söyleyin bana." Tatlı aksanıyla konuşan civcivle "İkinci adın ne peki?" Diye sormuştum.

"Lily." abim kızının ilk ismini ölen kız kardeşinin adını koymuştu. Boğazımdaki yumruyu gidermek için derince yutkunduğumda sağ elimle ensemi sıvazlamıştım.

"Lily'ciğim şimdi ne yapmak istersin?" Özge'nin tatlı tatlı sorduğu soru ile Lily bir süre gözlerini kapatıp düşünmüştü.

"Bir soru soracağım, Türkçe nasıl diyeceğim bilmiyorum..." üzgünlükle başını aşağı eğerek söyledikleri ile büyükçe gülümseyip "Ne söylemek istiyorsan, istediğin dilde söyleyebilirsin." dediğimde Özge'de beni "Evet canım." diyerek onaylamıştı.

"I want to make Muffin's." (Küçük kekler yapmak istiyorum.) dediklerinden sonra bakışlarını yere eğmişti.

"Okay canım, let's do it." (Tamam canım, yapalım.) Özge'nin araya Türkçe 'canım' sıkıştırmasına Lily ile birbirimize bakıp gülmüştük.

Sil BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin