Bella Donna Del Capo(Onurlu adamlar serisi #1) Düzenleniyor

27. Bölüm

Şarkı: Only love can hurt like this

Keyifli okumalar....
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Roberto uyandığında geceden kalma olduğunu anlaması çok zamanını almadı. En son ne zaman bu kadar çok içtiğini ve sarhoş olduğunu sorguluyordu. Bünyesi içkiye çok alışkın olsa da dün gece bu konuda çok acemi davranmıştı. Başındaki ağrıyı farkettiğinde, yatağının hemen yanında duran çekmeceden bir ağrı kesici alıp, içti. Bu türlü baş ağrıları oldukça alışkın olduğu bir şeydi ve bu durumu garipsememişti o an.

Dün gece ki, kıyafetleri ile öylece uyuya kaldığı için, ilk işi onları çıkarıp güzel bir duş olmak oldu. Tekrar odasına döndüğünde düşünceler içerisinde kıvranıyordu. Sevdiği kadını şimdiden bile çok özlemişti ancak içinde ona karşı olan öfkeye de bir türlü mani olamıyordu.

Üstünü sakin bir edayla giyindi. Aklındaki tek düşünce bu kadar kısa sürede İsabella'ya sırılsıklam nasıl aşık bir hale gelmesi idi. Bu kadarı fazlaydı ona göre. Bir adam bir kadını bu kadar çok sevemezdi belki de, ancak yanıldığını biliyordu. O tamamen babasının oğluydu. Aşk konusunda kesinlikle ona benzemişti. Babası da annesine deliler gibi aşıktı.

Çocukluğundan itibaren onlar arasındakı aşka her zaman şahit olmuştu. Babası belki de bu hayatta en çok annesini sevmişti. Evlatları da değil, sadece ve sadece karısı. Sırf bu yüzden annesini dehşetli bir suikast sonucu kaybettiğinde babası da bu acıya çok fazla dayanamamış, kendi odasında intihar etmişti.

Bu olay o dönem için oldukça ses getirmişti. Koskaca Casamerino ailesinin lideri kendi odasında, kendi canına son vermişti. Roberto o dönemleri çok iyi hatırlıyordu. Annesinin kaybının derin hüznünü yaşıyorken birde babasının acısı yüklenmişti omuzlarına. Hayatının en zor dönemleri olduğunu biliyordu. Bir taraftan başına geçmesi gereken, bütün işleri devr alması gereken kocaman bir imparatorluk onu bekliyordu. Etrafında onun düşmesini bekleyen yüzlerle aç kurt varken, bu kadar genç yaşta lider olmak onun için hiç kolay olmamıştı. Çocukluğundan itibaren babası onu lider olmak için hazırlamış olsa bile, o daha çok gençti böyle bir görev için. Ancak Roberto kıvrak zekası ve adalet duygusu ile işleri kontrol altına alması çokta zor olmamıştı. Etrafında olan o kıskançlık ve nefret dolu bakışların her zaman farkındaydı.

Kısa bir an daha düşündü, başka türlü biri olmayı. Elleri kana bulaşmış bir katil değilde, bir avukat olmayı ya da bir mühendis. İsabella ile çok ayrı bir zaman ve mekânda tanışmayı. Bakışları etrafında dolanırken bir şeyden çok net emindi. Roberto böyle biri olmayı belki kendisi seçmemişti ancak kesinlikle böyle olmayı seviyordu. Onurlu bir adam olmayı, ailesi için canından bile vazgeçecek kadar fedakâr olmayı. Bu konuda sevdiği kadınla ne kadar benzer olduklarını biliyordu. İsabella da sevdikleri için hiç gözünü kırpmadan kendisini tehlikeye atardı. Bu yüzden bile aşıktı ona. İsabella annesi gibi çok güçlü bir kadındı ve kesinlikle Robertonun hayatını değiştirecek tek kadın da oydu. Belki de İsabella'nın bu yönü kendisine çekmişti onu. Hem görünüş hem de karakter olarak çok benziyordu annesine. Bazen, sevdiği kadının gözlerinde hep annesini izlerini görürdü. Sevdikleri için ölümü bile göze alacak o kadının izlerini. Endişesi ve korkusu da bu yüzdendi.

İsabella'nın ondan önce de çok fazla normal bir hayatı olmadığını biliyordu, ancak onunla tanıştıktan sonra her şey çok daha karmaşık bir hal almıştı sevdiği kadın için, bunu biliyordu. Bu düşünce bile kalbine ağır geliyordu o an. Onu her şeyden korumak, tüm yaralarını sarıp sarmalamak istiyordu ancak bunun çok kolay olmayacağını bilincindeydi. Belki de İsabella için yüz yıllardır soyu devam eden, koskoca bir imparatorluk haline gelen ailesi tehlikeye gire bilirdi.