Orta Dünya Hayalleri • Middle Earth Imagines

Thorin Oakenshield

Thorin Meşekalkan'ın şirketi minik hobbit kovuğunda toplandığında bir misafir daha beklenmiyordu.
En azından cüceler ve hobbit tarafından beklenmiyordu.

Kesinlikle kurnaz büyücünün haberi vardı. Baş köşesinde kralın oturduğu cücelerle dolu masanın bir kenarına sinmişti. Toplantı devam ederken ortam tekrar hararetlendiğinde Bilbo sözleşmeyi incelerken aklını kaçırmak üzereydi. Thorin derin bir nefes alıp vererek masadan kalkıp etrafta volta atmaya başladı, kollarını göğsünde birleştirmişti. Tam da bu sırada kapıdan gelen sesi duydu. Kimse oralı olmadığında ilerledi ve kapıyı açtı.

Karşısında siyahlar içinde duran uzun bir figür vardı. Ağzını açmasına kalmadan karşıdaki kişi pelerininin şapkasını indirirken sessizliği bozdu.

İyi akşamlar efendi cüce. Beni buraya Gandalf davet etti, bir toplantı için. Umarım geç kalmamışımdır.

Thorin nazik sesin sahibine dikkatle baktı. Bu bir insan kadındı. Thorin nihayet lafa girmeyi başardı.

T: Zamanlamanız çokta iyi sayılmaz hanımefendi.

Tam da bu sırada arkadan Gandalf'ın sesi duyuldu.

G: Ah sevgili dostum! Nihayet gelebildin, ortadan kaybolduğunu düşünmeye başlamıştım!

Kapıya yaklaşırken Thorin'in kenara çekilmesini sağladı ve kadını içeri alıp kapıyı kapattı. Kadın hafif muzip bir tavırla büyücüye baktı.

Bu senin işin sanıyordum sevgili dostum.

Gandalf keyifle güldü. Bu sırada Thorin ve kadın karşı karşıya geldiğinde kadın onu kısaca selamladı.

Ben Kuzeyin korucularından Y/N. Hizmetinizdeyim.

Thorin selamına karşılık verdi.

T: Thorin Meşekalkan.

~~~

Y/N şirketle birlikte yola çıkalı bir kaç hafta olmuştu bile. Şuan kamp için uygun bir yer bulmaya çalışıyorlardı. İlk başta Thorin ve şirketten bazı cüceler onu kabul etmeye isteksizlerdi. Bunda kadın olmasının büyük bir payı vardı elbette, aynı zamanda tekinsiz olduğu söylenen korucuların bir parçasıydı. Bu iki unsur ilk zamanlar büyük önyargılara neden olsa da zamanla kırılmıştı. Kendini kanıtlayacak fırsatları yakalamıştı. Şimdi cüceler onun varlığını kabullenmişti. Bilbo en başından beri razıydı zaten. Cücelerden de ilk olarak Balin ona bir çeşit nezaket göstermişti, en mantıklılarıydı. Daha sonra prensler Fili ve Kili, Ori ve Bofur onu takip etmişti. Dori ve Nori devamını getirdi. Hatta belli bir süre sonra Dwalin'in de buzları erimişti ama Thorin ile olan ilişkileri değişkendi. O huysuz ve katı bir cüceydi. İnatçı ve otoriterdi, hatta zaman zaman kaba ve kırıcı olabiliyordu.
Ancak Y/N soğukkanlılığı ile onun bu tarafını kendi açısından tolore ediyor gibiydi.

Kamp için uygun bir yer bulunduğunda herkes belli birer köşe belirleyip eşyalarını bıraktı. Ateş yakıldı ve iş bölümü yapıldı. Yemekler yendiğinde cücelerin çoğu uyku haline geçmişti bile. Kili ve Fili bir kayanın dibine çökmüş ateşin yakının oturuyorlardı. Balin ve Ori bir köşede sohbet ediyor, Thorin ile Dwalin ise diğerlerin daha uzak bir köşede oturuyorlardı. Gandalf bir ağacın dibine çökmüş manzarayı izlerken piposunu tüttürüyordu. Bilbo yine midillisine yanaşmıştı.
Y/N ise görevi gereği etrafı kolaçan etmeye gitmişti. Döndüğünde karanlığın içinden çıkıp ateşin olduğu yere ilerledi. Yanında getirdiği bir kaç odunla beraber alevlerin yanında diz çöküp odunları takviye etti. Bu sırada iki çift gözün onu izlediğinin farkındaydı ve yavaşça doğrulup köşesine gitti. İlk nöbet onundu.