Aragorn

105 5 76
                                    

Orc saldırılarının daha yoğun olduğu bir dönemde pek çok insan zarar görmüştü. Tam da bu sıralarda Arathorn'un ölüm haberi her yere yayılmaya başladı. Sen o zamanlar 5 yaşında küçük bir çocuktun. Baban ve abin sen henüz bebekken troller tarafından öldürülmüştü. O günden itibaren annenle sen kalmıştınız. Ama son zamanlarda meydana gelen korkunç olayların ardından köyünüzde yaşanacak alanınız kalmamıştı ve annen Arathorn'un karısı Gilraen'e ve 2 yaşındaki oğulları Aragorn'a Ayrıkvadi yolculuklarında eşlik etmeniz gerektiğine karar vermişti. İkisi zaten arkadaştı ve hep birlikte Ayrıkvadi'ye yerleştiniz.
Başlarda alışmak kolay olmamıştı ama zamanla hayatınız olağan bir düzene girdi. Burası Lorien'den sonra en güvenli ve huzurlu yerdi.

Elfler tarafından eğitilmeye başladın. Aragorn'da bir kaç yıl içinde biraz daha büyüdükten sonra sana katılmıştı. Birlikte her şeyi öğrenmeye başladınız. Kesinle harika öğretmenleriniz vardı ve ikiniz iyi birer arkadaş oldunuz. Bazen canınız sıkılınca kuralları çiğneyip vadinin dolambaçlı yollarında paldır küldür koşuşturup haylazlık yaptığınız oluyordu. Etraftaki elflerin muazzam sabırlarını test ederken, gizlice mutfağa bile dalardınız. Yakalandığınız zaman ise en çok azarı sen işittin çünkü yaşça büyüktün ve daha fazla sorumluluk sahibi olman gerektiği öne sürülüyordu. Bir bakıma haklılardı ama yinede çocukluğunuzu biraz olsun normale indirgediniz. Biraz olsun şımarmanın omuzlarınıza yüklenen ağır sorumluluklarla daha iyi baş etmenize faydası oluyordu.

Böylece yıllar geçti ve sen 20 yaşına geldin. İçinde yeniden dışarıya yani Ayrıkvadi'nin dışına çıkma arzusu iyice büyümüştü ve bunu dizginleyemiyordun. Anneni uzun uğraşların ardından ikna ettin, zaten bu günün geleceğini biliyordu ve daha fazla itiraz etmedi, sende hazırlanıp vadiden ayrıldın. Ayrılırken en zor şey ise Aragorn'u ardında bırakmaktı. O henüz daha gençti ve hazır değildi. Sana sitem dolu bakışlar attığında kalbin burkulmuştu ama bir dahaki gelişinden sonra onunla birlikte buradan ayrılacağınıza söz verdin. Sözünü tutacağını biliyordu ve sana güvendi.

Yıllarca yabanda gezdin, savaştın, orcları avlayıp diyarın temizliğine dikkat ettin. Başlarda zor olmuştu ama sen zaten iyi bir savaşçıydın ve elfler tarafından eğitildin, yani olabilecek en üstün eğitimleri aldın. Yabanda ise epey tecrübe kazandın, elbette daha önünde uzun bir yol vardı ve hala çok gençtin ama hayatı daha iyi öğrendin, sertleştin. Yinede artık Ayrıkvadi'ye dönme zamanı gelmişti ve yola çıktın.
Oraya vardığında annenle buluştun, yanında ise Gilraen'i bulmuştun. Lord Elrond ile görüştün ve seni samimiyetle karşıladı. Biraz sohbet ettiniz.
Ardından seni dinlenmen için gönderdi. Odaların olduğu yere doğru giderken karşında gördüğün kişi gülümsemene neden oldu. Aragorn.

Seni gördüğünde şöyle bir baktı ve ardından yanına koşup kollarını sıkıca sana doladı. Sende hemen karşılık verdin ve sımsıkı bir kucaklaşma paylaştınız. O şuan senin vadiden ayrıldığın yaşa gelmişti, kocaman bir adamdı. Yavaşça ayrıldınız. Sana baktı, "Geç kaldın."
"Tam vaktinde." diyerek cevapladın ve güldünüz.
"Ve sözümü unutmadım, umarım sende unutmamışsındır."
Başını salladı onaylarcasına, "Asla. Sana güveniyorum, o zaman dediğim gibi." Bu seni gülümsetti. Sonra tekrar görüşmek için sözleştiniz ve odana gittin. Üstündeki yıpranmış kıyafetlerden kurtulup sıcak bir banyo yaptıktan sonra onunla bolca vakit geçirebilirdin. Soracak çok sorusu olduğundan emindin. Seninde anlatacak çok şeyin vardı.

Orta Dünya Hayalleri • Middle Earth Imagines Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin