Fili Durin

92 5 9
                                    

Orta Dünya'da dolanan bağımsız bir paralı askerdiniz. Bu işi yapan çok kişi vardı ancak fazla kadın yoktu, bu da dikkatleri üstünüze daha fazla çekiyordu. Yabanda gezip iş ararken fazlaca kişiyle tanışıyordunuz. Bunlardan biri ise Gandalf adında ihtiyar garip bir büyücüydü. Onunla bir kaç kez yollarınız kesişmişti. Sizin için bazı iyilikler yapmıştı, başlarda karşılıksız görünüyordu ta ki alakasız bir yerde tekrar yolunuza çıkana kadar. İşte o zaman ona olan borcunuzu ödemeniz için bir fırsat sunmuştu. Tabiki bedel daha büyüktü.

Birlikte yola devam ettiniz ve Sıçrayan Midilli Hanına vardığınız zaman sıradaki müstakbel işvereninizle tanıştınız. Başta bir kadın olmanızdan ötürü adının Thorin olduğunu öğrendiğin inatçı cüce itiraz etti ancak onunla biraz konuştuktan sonra namının farkına vardı, o da uzun yıllar içinde çok fazla yerdeydi, tabiki adını duymuştu. Böylelikle hayatın bu noktada değişmeye başlayacaktı. Shire’daki hobbit kovuğunda diğer şirket üyeleriyle tanıştınız. Cücelere yabancı değildin elbette ama daha önce hiç bu kadar içlerine girmemiştin. Dışarıdan birilerine güvenme konusunda haklı önyargıları vardı ve aşırı inatçıydılar. 
Ama Thorin'in yeğenleri olduğunu öğrendiğin iki genç cüceyle arkadaşlık kurman uzun sürmedi. Onlarla vakit geçirmek oldukça eğlenceliydi, özellikle Kili'nin bitmek bilmeyen haylazlık hikayeleri paha biçilemezdi, abisini bazı noktalarda utandırmak pahasına bile olsa.
Fili... o başkaydı, daha sakin ve olgundu. Onunla daha derin ve normal konuşmalar yapmak mümkündü. Bazı geceler ateşin başında o piposunu içerken sohbet ederdiniz. Zamanla ona karşı hislerinde değişiklikler olmaya başladı, arkadaşlıktan daha öte. Altın saçlı prense karşı bazı duygular beslemeye başladın. Aranızda konuşulmayan şeyler vardı, bunu diğerleri de fark etmişti ve işler daha tehlikeli hale geldikçe her şey zorlaşmaya devam etti.

Tüm yolculuk boyunca şirkete eşlik ettin, pek çok kez ölümden döndün. Ancak sonunda Erebor geri alınmıştı ve savaş sonrasında ki hasar onarılmaya devam etti. Yine onları yalnız bırakmadın çünkü artık bu bir iş olmaktan çıkmıştı. Payını aldın ama yine de seni Erebor'da kalmaya davet ettiler ve kabul ettin. Uzun denebilecek bir süredir buradaydın. Ancak özellikle son dönemlerde çok bunalmıştın. Kili, Ori, Oin ve Bofur ile iyi vakit geçiriyordun elbette ama seni rahatsız eden bir şey vardı. Fili artık seninle pek konuşmuyordu. Hatta senden kaçınıyordu. Bu kendini kötü hissetmene neden oluyordu, midene kramplar giriyordu, nedenini asla sormadın. Belki de prenslik ve varislik işleri yüzündendir, belki de senden sıkılmıştır diye düşünmüştün... neden olmasın.

Orta Dünya'nın pek çok yerinden cüceler gelmeye devam etmişti ve dağın nüfusu arttıkça sana karşı olan davranış şekillerinde de çeşitlilik oluşmuştu. Bazı gruplar bir insanın bu kadar uzun süre Erebor'da kalmasından rahatsızdı ve kesinlikle bunu saklamak için çaba sarfetmiyorlardı. Aksine seni caydırmak için ellerinden geleni yapanlar vardı ve giderek sinirleniyordun. Genelde görmezden geliyordun ancak artık yapamayacaktın. Yine berbat geçen günün ardından kötü bir ruh hali içindeydin. Bir çanta hazırladın ve odandan çıktın.
Tanıdık bir ses duydun, Kili "Hey, selam! Bende tam sana geliyordum. Bugün ne oldu bi-" duraksadı. Ona dönmüştün. "Sen iyi misin? Bu suratının hali ne böyle?" Onunla pek çok şey ile ilgili konuşuyordun zaten ama bunu daha fazla yapmak istemiyordun. Gülümsedin, "Bir şey yok. Söyle bakalım, neden bahsedecektin?" Sana bakarken bir iç çekti ve başını iki yana salladı, "Yine aynı mevzular değil mi? Fili yüzünden mi? O salak ne yaptığının farkında değil. Ayrıca diğer cüceleri boşver, sadece kıskanıyorlar. Eminim bundan bıkacaklar ve seni rahat bırakacaklar." Omuz silktin. "Sorun değil Kili, gerçekten. Umursamıyorum. Herkesin kendi hayatı var." Bu sırada çantana bakışları kaydı ve kaşlarını çattı hafifçe. "Nereye gidiyorsun?"
"Dale'de işlerim var. Geç olmadan dönerim. Benim için diğerlerine haber ver olur mu?" O da gelmeyi teklif etti ancak reddettin. Erebor'dan ayrılıp yola çıktın. Arada bir bunu yapmazsan kafayı yiyecek gibi oluyordun. Dale'e varınca etrafta biraz gezindin, ardından daha önce verdiğin siparişlerini teslim aldın. Bir süredir Fili ile aranda oluşan garip durumu sonlandırmak istiyordun çünkü çok yorucu olmuştu. Onu özlüyordun, bunu kendine itiraf etmen ne kadar zor olsa bile öyleydi, ona aşık olmuştun ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yoktu. Tam da bu yüzden Fili için bir hediye yaptırmıştın. Yakın zamanda ona vermeyi planlıyordun, ya kabul ederdi ya da reddederdi. En azından bir şekilde nokta koymuş olurdunuz, sen yapıyordun çünkü onun adım atmaya niyeti yoktu, amcasından aldığı bir ketumluğa sahipti. Gerçi hala şüphelerin vardı, belki de vermezdin.

Orta Dünya Hayalleri • Middle Earth Imagines Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin