Hazar tüm gün miniği ile yalnız kalamadığı için somurtmuştu.Sadece köşelerde öpmüştü ama yetmiyordu. Arda bilmiyordu. Anlamış olması gerekiyordu. Ama şansa bırakmamak gerekirdi. O yüzden Hazar temkinliydi. Sonuçta komutandı. Mesleğini yakamazdı.
Aslında Arda anlamıştı Hazar ile Barış'ın sevgili olduklarını. Ama belki Barış anlatır diye beklemişti. O yüzdendi yaa şuan Barış'ın ağzından laf almaya çalışması.
"Arda abi yaa dibime gireceksin ama sen" dudaklarını büzmüş ve sinirli olduğunu sandığı ama aslında tatlı bir yüz ifadesiyle abisine bakıyordu.
"Ama abicim seninle konuşmam lazım" meraklı sesi zaten ele veriyordu ama Barış şuan darlandığı için anlamıyordu.
"Tamam Arda abi ama darlandım yaa" mızmızlanmaya başladı minik.
Arda tatlılığına dayanamamıştı ve yanağını sıkmaya başladı.
Barış ise ona engel oluyordu tabi bu sadece kedi tırmalamasına benziyordu.
"Uff abi yaa. Bıraksana" Arda kahkaha atarak çekildi.
"Tamam tamam bıraktım" koltukta yayılarak oturdu.
Arda nasıl soracağına bilmiyordu. Cevabını tahmin etse de kesinleşmeliydi.
Sürekli kıpırdanan abisine şaşkınlıkla baktı minik. Ne diye hareket ediyordu ki. Bacaklarını iki yana açmış stresten titretiyordu.
"Abicim sana bir şey soracağım. Bana doğruyu söyle olur mu? hımm" miniğinin yanına iyice yaklaşmış ellerini tutmuştu.
Barış ise kafasını tatlı tatlı sallamıştı.
"Abicim sen ve Haz-Hazar komutan ile birlikte misiniz?" direk sorması lazımdı.
Gözlerini iyice açmış donuk bir şekilde bakıyordu. Aslında korktu Barış. Abisi eğer ondan tiksinirde konuşmaz diye saklamıştı.
Her ne kadar saf olsada küçük olsa da biliyordu. Etraf homofobiklerle doluydu. Herkes onlara iğrençmiş gibi bakıyorlardı. Aslında baksalar sadece aşklarını yaşayan insanlardı. Kimseye zararı olmayan iki insan. Cinsiyet çok mu önemliydi aşk için. Birbiri için atan kalp cinsiyete mi önem verirdi . Halbuki sözde adamlık taslayan erkekler değilmiydi iğrenç olanlar. Kadını döven, anasını öldüren, küçüçük çoçukları tecavüz eden, sen kızsın otur oturduğun yerde diyip evlatların hayallerini çalan.. Onlar değilmiydi namusun sadece kızlarda olması gerektiğini düşünen, sırf kız mı diyip gecenin sonunda çarşaf bakan kadınlar değil miydi.. Onlar sadece seviyordu. Tertemiz duyguları ile kendi dünyalarını yaşayan iki insan nasıl onlardan bile iğrenç olabilirdi. Neyin adaletiydi ki bu. Neyin dayatmasıydı..
"Abicim daldın" Arda'nın seslenmesi ile düşüncelerinden ayrıldı minik..
"Ş-şey Ab-abi bi-..." sözünü kesen sinirli bir Hazar'dı tabi.
"Evet Arda. Biz sevgiliyiz" Arda irkilerek kendini toparladı. Ayağa kalkacaktı ama Hazar engellemişti.
"Ko-komutanım ben şey yani" iki sözü bir araya getiremeyen Arda sustu. Askerliği uzumasındı demi.
"Öğrendiğine göre asker, sakın ola birini anlatırsan ve ben öğrenirsem bitersin" aksini istemeyen o sert ses bile yeterdi donuna sıçmak için.
Kafasını hızlı hızlı sallamış "Emredersiniz komutanım" demişti. Malum karşısında Hazar komutan vardı.
Delici gözlerini miniğe çevirince yumuşadı. Barış'ta ona gülümsemişti. Hazar varsa güvendeydi Barış.
"Vay be kardeş. Minik olunca nasıl yumuşadı. Koskoca komutan resmen Barış'ın yanında süt dökmüş kedi mübarek. Hayata bak amk" sessizce modurdanan arda duymaz sansalarda Hazar duymuştı.
"Bir şey mi dedin asker" Arda korkudan altına kesin sıçmıştı. Askerliğin bitmesine 3 ay kalmıştı. Sabredecekti sadece.
"Ha-hayır komutanım" bu adamın sesi de yani...
Sonra aklına Levent Komutan gelmişti. Ve dudaklarının kıvrıldığını fark etmeden öylece bakıyordu çalışmayan televizyona. Ee o da Barış gibi olma yoluna girecekti ama haberi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak
Teen FictionTamamlandı!!! Askeri bir kurgudur!! Yetimhanede büyümüş, sevgiye muhtaç, kırılgan ve bir o kadarda sevimli Barış'ımız askere gidiyor. Ve kalbini aşka kapatmış, acımasız, sert biri olan Hazar Asaf'ta birliğin komutanı. Asaf, Barış'ın askeriye geld...