Arda anlatıştıkları gün için hiç uyuyamıştı. Heyecanlı olduğu için mi yoksa korkudan mı bilmiyordu ama kalbi çok hızlı atıyordu. Anlaşmalarına rağmen bir daha konuşmamışlardı. Bakılmadan başka bir şey yoktu ki.
Yataktan doğrulup kalktı. Herkesten erken uyanmıştı. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitti. Soğuk suyla açılırdı uykusu. Elini yüzünü yıkayıp bahçeye çıktı. Zaten ortalık aydınlık bile değildi. Yavaş adımlar ile ilerledi banka. Oturup bir sigara yaktı. İçine iyice çekti zehiri. Sonrada dumanı serbest bıraktı sessiz olan bahçeye. Öylece otururken omuzuna konulan el ile irkildi.
"Hassi.." arkasına dönüp bakmasıyla komutanı görmesi ile gözlerini iri iri açtı. Neredeyse küfredecekti. Hemen toparlandı.
"K-kusura bakmayın komutanım." dik bir şekilde ayakta dikelmişti. Şuan ceza verse yeriydi. Ah şu ağzının celemesini hep çekiyordu.
"Rahat ol asker." karşısında korkudan titreyen askerine gülümsedi levent. Ona karşı bir şey hissetmese de cinsel yönden arzuluyordu. Bunu ilk onu gördüğü andan beri hissetmişti. O gün ilk öpücüklerinde ise onunda aynı hissettiğini anlamıştı. O yüzden anlaşma sunmuştu ki tahmini tutmuş o da kabul etmişti. O zamandan beri fırsat bulamayan komutan için şuan çok iyi fırsat bulmuştu.
Arda içinden rahat bir nefes almıştı. İki dakikada altına sıçmıştı.
"Otur arda." levent oturmuştu ama ayakta dikilen ardaya seslendi.
"Emredersiniz Komutanım" hemen biraz uzağa oturmuştu. Sonuçta karşısında komutanı vardı. Tedbiri almak lazımdı.
Levent nefes alıp verdi. Arda onu da geriyordu..sonra kolunu arka tarafa atıp ardaya baktı. Ardanın bacağını sallayıp karşıya bakıyordu. Neden bu kadar tedirgindi ki.
"Arda sakin ol oğlum" gülümseyip bakışlarını düz tuttu.
Arda konuşan komutanına baktı. Sakindi ki sadece biraz heyecanlıydı işte.
"S-sakinim komutanım" kekeleyen diline lanetler okudu. Sonra komutanın ona gülmesi ile o da gülümsedi. Sonra bakışlarını iki yanında oluşan çukura çevirdi. Hayranlıkla baktı o iki çukura. Sonra ne yaptığını bilmeden işaret parmağının tersi ile hafifçe okşadı çukuru. Ona dokunur dokunmaz sanki elektrik akımı olmuştu. Tüm hücreleri titremişti sanki.
Levent ona dokunan asker ile iyice gülümsedi. Demek ki sınırları aşıyordu. Bunu sevmişti. Ona hayranlıkla bakan delikanlının dudaklarını öpmemek için yutkundu. Şuan hiç yeri ve zamanı değildi.
"Arda yarın benim özel şoförüm olacaksın" rica değil emirdi.
Arda ise daldığı için ses ile irkildi. Ve ne yaptığını anladığı için hemen elini çekti. Kendine küfür etmeye başladı. Ne bok vardı da komutana okşamıştı.
"B-ben ş-şey.." sesini kesen şey komutanın dudaklarına kapanan dudaklarıydı. İlk şaşkın bir şekilde bakmış sonra ise o da dudaklarını hareket ettirmeye başladı ama Levent'i in çekilmesi ile mızıkladı.
"Şişştt gören olur asker. Yarın benimlesin" ona göz kırpıp ayağa kalktı. Aslında Arda'nın saygıdan ayağa kalkması gerekirken halen öpücüğün etkisinde kaldığı için donup kalmıştı. Levent ise bu haline gülüp aralarında az mesafe bırakarak kulağına eğildi. Ve kışkırtıcı bir şekilde fısıldadı.
"Sen ufak bir öpücük ile böyleysen yarın ne yapacaksın asker" kulağının arkasına üfleyip doğruldu ve hızlı hızlı odasına yöneldi.
Arkasında hem öpücüğün hem de biraz önceki kelimelerden dolayı put gibi kalmıştı. Komutan açıkça sevişeceklerini belirtmişti. Arda için yine bir uykusuz gecenin kapısı açılmıştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak
Подростковая литератураTamamlandı!!! Askeri bir kurgudur!! Yetimhanede büyümüş, sevgiye muhtaç, kırılgan ve bir o kadarda sevimli Barış'ımız askere gidiyor. Ve kalbini aşka kapatmış, acımasız, sert biri olan Hazar Asaf'ta birliğin komutanı. Asaf, Barış'ın askeriye geld...