Tutsak

Kamp 2

Gece uyurken aniden uyandırıldı Barış. Korkup irkildi ilk ama Hazar olduğunu anladığı zaman uykulu gözleri ile baktı sevgilisine.

Hazar bu görüntüyle bile kalkan aletine güldü. Bu çocuk onun sonu olacaktı. Normalde zor tahrik olan adam, ufaklığın bir bakışı ile aleti sızlıyordu. Yumşadığını anlayınca toparladı kendini.

"Hazar ne oldu" kısık sesi ile masum masum bakıyordu. Ne olduğunu bile bilmiyordu. Ama şuan o tatlı uykusuna dönmek istiyordu.

"Gel benimle" emredici sesine itaat ederken buldu kendini Barış. Ve bu Hazar'ı gülümsetmişti.

İtaatkar bir Barış en sevdiği fanteziydi komutanın. Ve şuan bu fantezisini sexte kullanacaktı. Onu bugün acımayacaktı. Artık normal Hazar'ı görmeliydi. Bugün cezasını alacaktı. Ona kaç kez uyarmasına rağmen yine onu sinirlendirmişti. Ve sinirli bir Hazar'ın cezasını da görecekti küçüğü.

O yüzden gelir gelmez kamptan uzak bir eve götürmüştü Barış'ı.

Barış ise sesini çıkarmamış uykulu gözlerle takip etmişti. Şuan uyumak istiyordu. Hazar'ın koynunda uyuyacaktı birde. Ohhh misti ona.

Hazar çadırdan girer girmez yapıştı ufak ama şekerden bile tatlı dudaklara.

Barış bu hamleyle inlemişti ama iki dudağına emen Hazar'ın ağzında kaybolmuştu. Hazla kapattı gözlerini. Çok güzeldi.

Dudağını ısıran Hazar ile daha çok inledi ve yine kayboldu inlemeleri. . Hazar daha fazla hissetmek için ince bele sardı elini ve daha çok çekti kendine. Resmen tek vücut olmuşlardı. .

Halen dudakları emilen Barış, nefessiz kalsa bile ayak uydurmaya çalıştı. Hazar dilini miniğinin ağzına yolladı. Barış geçiş izni verince, Hazar aldığı tat ile inledi ve Barış'ı kucağına aldı.

Öpüşen çift aynı ayna sesli bir şekilde ayırdı dudaklarını. Ve azan ikili bu sese de inledi.

Barış baygın bakışları ile gözü kararan sevgilisine baktı. Nasıl bu hale gelmişlerdi ki. Sadece uyuyacaklardı. . Neden şuan sevişecekler gibi bakıyorlardı birbirlerine.

Hazar ise ona masum masum bakan sevgilisini nasıl yiyebileceğini düşünüyordu.

Barış ise Hazar'ın aklından geçenleri bilmeden masumca hayaller kuruyordu. Uyumak gibi...

Hazar onu ilk koltuğa oturttu. Sonra karşı dolaba giderek bir takım şeyler aldı. Her şeyi hazırlamıştı. Ufaklık bugün seksin en güzelini görecekti.

Barış elinde bir takım şeyleri görünce yutkundu. Ve Hazar, gözüne çok seksi gelmişti. Dar bluzun içinde belli olan kaslarına baktı. Ağzının suyu aktı akacaktı.

Barış'ın onu iştahla bakmaktığını fark etti ve dudaklarını kıvırdı. Onu beğenmesi ile gururlandı Hazar.

Sonra hızlı adımlar ile yanına gitti.

"Bazen gerçekten beni sinirlendirmek hoşuna gidiyor diye düşünüyorum" derken sinirli görüntünün aksine sesi ürkütücü bir sakinlik ile çıkmıştı.

Barış üstüne gelen komutan ile geriye kaydı.

Eline aldığı birtakım şeyleri komidine koydu.

"Sana ceza vermek istemiyorum ama zorluyorsun beni bebeğim" konuşmasını dinleyen Barış ürktü sesinden. Halbuki uyuyacak olduklarını düşündüğü geceyi sevişecek olacaklarını anlamasıyla titredi.

"Sana biri dokunmayacak demiştim demi güzelim" kafasını salladı hemen olumlu anlamda. Zira onu şuan kızdaramazdı daha fazla. Şuan deliğini düşünmeliydi.