Barış uyandıktan sonra onu odaya almışlardı.
Savaş: İyisin değil mi?
Barış: Savaş, kaç kere sordun? İyiyim ben, korkma artık.
Savaş: Yok be, ne korkacağım? (Gülümser) Ağrın sızın var mı onu soruyorum.
Barış: Yok, ilaç verdiler zaten.
Büge: Çok korkuttun bizi. Yüreğime iniyordu.
Zerya: Hepsi benim yüzümden... Sağıma soluma bakmadan yola atlamasaydım-
Barış: Zerya, saçmalama. Hiçbir şey senin yüzünden değil.
Zerya: Barış ben şuan... Yüzüne bakamıyorum. Çok özür dilerim...
Barış: Neden özür diliyorsun?
Zerya: Sen, benim yüzümden ölüyordun...
Barış: Zerya... Bi' bakar mısın bana?
Zerya zar zor olsa da bakar.
Barış: Suçlu sen değilsin. Burada kimsenin suçu yok. Hem, senin sayende döndüm hayata... Böyle hasta yatağında iki seksen yattığıma bakma. Bana kalsa ayaklanıp gideceğim.
Savaş: Sakın.
Barış: Ben gayet iyiyim, hayattayım, sizinleyim...
Barış'ın aklına rüyası gelir ve yüzü düşer.
Savaş: N'oldu?!
Barış: B-bir şey yok ya. Anlatırım sonra.
Savaş aniden gözlerini kapatır.
Zerya: Savaş?
Savaş: G-geliyorum hemen. (Çıkar)
Barış: N'oldu şimdi?
Zerya: Bilmiyorum, iki gündür böyle.
Savaş şişedeki son hapları içer fakat artık işe yaramıyordur. Ezgi'yi arar.
Savaş: A-alo?
Ezgi: Savaş?
Savaş: Neredesin?
Ezgi: Evdeyim, senin sesin neden öyle?
Savaş: Hemen buraya gelmen lazım, geçmiyor... (Kapatır)
Ezgi durumu anlar ve hemen hastaneye doğru yol alır. Hastane koridorlarında onu ararken Savaş resmen can çekişiyordu.
Ezgi: Savaş! Buradasın, gel...
Savaş ayakta durmakta zorlandığı için Ezgi onun koluna girer ve yürümesine yardım eder.
Ezgi: Al iki yudum su iç. Hiç iyi değilsin.
Savaş bardağı elinde tutamaz ve yere düşürür.
"Bir an önce ameliyat olmazsanız, felç ya da... ölüm."
Savaş titreyen eline bakar.Savaş: Felç...
Ezgi: Ne?
Savaş: E-elimi kıpırdatamıyorum.
Birkaç saniye sonra düzelir.
Savaş: Düzeldi... Ezgi, senin 7/24 benim yanımda olman lazım. Kimsenin bu durumdan haberi yok, olur olmadık yerlerde başlayınca bitmek bilmiyor.
Ezgi: Tamam merak etme. Yanında olmasam bile bir telefon uzağındayım. Nerede olursan ol, hemen gelirim.
Savaş: İyiki varsın...
Ertesi Gün
Zerya: Günaydın...
Savaş: Günaydın.
Zerya: Savaş, yine tüm gece uyumadım deme bana.
Savaş gece boyunca ameliyat olup olmayacağı konusundaki kararını düşünmüştü.
Savaş: Aşkım, benim hemen çıkmam lazım. Hastanede buluşuruz tamam mı?
Zerya: Nereye?
Savaş Zerya'nın sorusunu duymadan çıkıp gitmişti.
...
Ezgi: Tamam kırmayın kapıyı, geliyorum!
Ezgi kapıyı açar ve karşısında Savaş'ı görür.
Savaş: Nerede kaldın ya!
Ezgi: Sabahın köründe kapıma dayanan sensin. N'oldu da bu kadar heyecanlısın? Saat sabahın yedisi!
Savaş: Ezgi... Ben ameliyat olmaya karar verdim. Ne olacaksa olsun ama bitsin bu çile.
Ezgi: Gerçekten mi?! (Sarılır) Yaa çok sevindim!
Savaş: Tek bir sıkıntı var... Ben bunu Zerya'ya nasıl söyleceğim?
Ezgi: Eee... Bilmem. Ama tek düşüneceğimiz şey bu olsun.
Savaş: Ezgi...
Ezgi: Efendim?
Savaş: Korkuyorum...
Ezgi: Hayır, hayır korkmana gerek yok. Ben yanındayım, biz yanındayız. Uyuyup uyanacaksın ve bitecek.
Savaş: Ya öyle olmazsa?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli İkizler
General FictionSavaş: Barış, başka ihtimal yok. Barış: Aslında... Bir ihtimal daha var.