Barış karanlıkta, gecenin bir köründe, ranzada oturuyordu. Kara kara düşünüyordu.
X: İlk gecede olur öyle şeyler. Dert etme, sayılı gün çabuk geçer.
Barış: (Başını sallar) Teşekkür ederim...
X: Bu arada, adın Savaş'tı değil mi?
Barış: B-... Hı hı...
X: Tamam, hadi iyi geceler.
Barış: İyi geceler.
Ertesi gün
Savaş, Barış'tan ayrı bir koğuştaydı. Koğuştakiler ile çok iyi anlaşmış, hemen kaynaşmışlardı. Fakat Barış tam tersiydi. Tamamen içine kapanmıştı.
Gardiyan: Barış Yesari, ziyaretçin var.
Savaş: Geliyorum!
X: Maşallah be! Bize bu kadar çabuk gelmedi ziyaretçi.
Savaş: (Güler) Benim çevre geniş o yüzden. (Gülerler)
Savaş görüş odasına girer, Ezgi gelmişti.
Savaş: Ezgi...
Ezgi: Barış... (Gözleri dolar)
Savaş: Zerya nasıl, çocuklar? İyiler mi?
Ezgi: Herkes iyi, merak etme. Sen nasılsın? Alışabildin mi?
Savaş: Valla ortam gayet güzel. Rahatım ben burada, aklınız kalmasın.
Ezgi: Şimdiden çok özledim seni...
Savaş: Sadece iyi olduğumu bil, gerisi önemli değil. Ama Barış'ı merak ediyorum. Ne yaptı, ne etti bilmiyorum. Senden sadece ondan haber getirmeni istiyorum.
Ezgi: Tamam, halledeceğim. Zeryalar açık görüşte gelecek.
Savaş: Okey... (Gözleri dolar)
Ezgi: Yaa... Doldurma gözlerini. Her şey yolunda.
Savaş: Ezgi... Çocuklarım beni katil olarak bilmesin, lütfen...
Ezgi: Şşş... Yok öyle bir şey. Sen çıktığında onlar beş yaşında olacaklar. Büyüyünce hatırlamazlar bile.
Savaş: Ya öyle olmazsa? Ben beş yaşında neler yaşadığımı hatırlıyorum.
Ezgi: Tamam ama... Seninki travmatik bir şey. Bu daha farklı.
Savaş: Ne diyeyim? (Gülümser) Onlar iyi olsun, başka bir şey istemiyorum.
Ezgi: Ben hep geleceğim yanına, yalnız değilsin.
Savaş: Teşekkür ederim...
Ezgi: Kendine iyi bak, görüşürüz.
Savaş koğuşa geri döner. Ağlamak üzereydi.
X: N'oldu sana? Gülerek çıktın, ağlayarak döndün. Kötü bir şey yok değil mi?
Savaş: Yok, yok da... İki gün önce çocuklarım doğdu. Ben onları doğru dürüst göremeden... (Ağlamaya başlar) Hayat çok acımasız...
X: (Gözleri dolar) Dert etme be. En azından iyiler, öyle düşün. Benimde var iki tane. Ama kaç kere gördün dersen cevap yok.
...
Barış'tan
İnsan, özgürlüğü elinden alınınca bambaşka birine dönüşür. Dört duvara mahkum, ailesinden uzak... Sabah akşam oturup çay yudumlarsın. Tadı gelir mi ağzına? Tanımadığın suçlularla yan yana, aynı masada, aynı koğuşta. Buradaki herkes suçlu. Herkes bir belaya bulaşmış. Ne malûm uykunda seni boğmayacağı? Karısını, kızını öldürmüş bir kere. Beni niye sağ bıraksın? Korkuyorum. Korkuyorum. Korkuyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli İkizler
General FictionSavaş: Barış, başka ihtimal yok. Barış: Aslında... Bir ihtimal daha var.