Bölüm 58 - Travma.

48 5 34
                                    

zeryayesari_2008

Savaş ve Ezgi odaya gelirler.

Ezgi: Geldik yine buraya!

Savaş: Ne yapalım Ezgi? Hangi barda sabahlamak istersin mi diyeyim?

Ezgi: Eve gitmek istiyorum.

Savaş: Kusura bakma, kazayı ben yapmadım.

Ezgi kaza yaptığı anı hatırlar ve gözlerini yumar.

Ezgi: Neyse ne.

Savaş: Hiç affetmeyecek misin?

Ezgi: Bilmiyorum. Kardeşimle öpüşen birini nasıl affedeyim ben?

Savaş: Yağız aranızın açıldığını görürse...

Ezgi: Yine Yağız'la beraber olsam ne yapardın? Ya da Fukara ne yapardı?

Savaş: Onun da Naz'la birlikte olacağını düşünmüyorsun, değil mi?

Ezgi: Yağız'a da güvenmiştim, bak neler yaptı...

Bir Hafta Sonra

Ezgi hastaneden taburcu olmak için gereken işlemleri halletmiş, tek başına hastaneden çıkarken Barış ve Büge'yi görmüştü.

Barış: Ezgi, senin ne işin var burada?

Ezgi: Hastaneden taburcu oldum, asıl siz ne yapıyorsunuz burada?

Büge: (Karnını okşar) Bebeğimizi görmeye geldik.

Ezgi: (Aklına düşen bebeği gelir) Yaa, doğum yaklaşıyor demek.

Büge: (Güler) Evet.

Barış: İstersen seni eve kadar bırakalım.

Ezgi: Hiç hayır diyemeyeceğim, benim araba pert.

Barış: Kötü mü o kadar?

Ezgi: Maalesef.

Barış: Dert etme, nasılsa biz buradayız.

Ezgi: (Gülümsemeye çalışır) Sağol.

Büge: İyisin ama, değil mi?

Ezgi: Yani fiziksel olarak iyiyim de... Fukara ile Naz bozuyor sinirimi.

Barış: (Arabaya doğru yürümeye başlarlar) Sen tek başına mı çıktın, Savaş nerede?

Ezgi: Savaş evde, Zerya'nın yanında. Daha fazla yük olmak istemedim, çıktığımdan haberi bile yok.

Barış: Çok kızacak sana.

Büge: Biz de şimdi Zeryalara gidecektik. Sen de gel, yalnız kalma.

Ezgi: Ben şimdi keyfinizi bozmayayım, dertler büyük.

Büge: Olur mu öyle şey?

Barış: Olmaz, bizimle geliyorsun.

Ezgi: Tamam tamam.

Arabaya binerler ve yol alırlar. Yoldayken Barış fren yapınca Ezgi'nin aklına kaza anı gelir ve sıçrar.

Büge: (Ezgi'nin elinden tutar ve gülümser) Sakin ol.

Ezgi başını aşağı yukarı sallar. Çok vakit geçmeden eve gelirler.

Zerya: Hoş geldiniz!

Savaş: Ezgi? Sen ne ara çıktın?

Ezgi: Az önce.

Savaş: İnsan bir haber verir, aşk olsun.

Ezgi: Sürpriz diyelim. Bir şey soracağım. (Fısıldar) Fukara ile görüştün mü hiç?

Savaş: Neden sordun.

Ezgi: (Omuz silker) Merak ettim.

Savaş: Görüştüm.

Ezgi: Nerede, nasıl?

Savaş: Şaka yaptım, nerede göreceğim zaten?

Ezgi'nin yüzü düşer.

Savaş: Tamam ya, bir ara gider, ararım ağzını.

Ezgi: Teşekkür ederim.

Savaş: Sen neden hemen ayaklandın, beni de beklememişsin.

Ezgi: Bir haftadır sözümü tuttum zaten.

Birkaç saat sonra

Ezgi: Ben kalkayım artık. (Ayağa kalkar)

Savaş: Ben seni bırakırım.

Ezgi: Ben kendim giderim.

Savaş: (Fısıldar) Fukara'ya gideceksin, değil mi?

Ezgi: Onunla doğru dürüst konuşmadan içim rahat etmeyecek.

Savaş: Ben de geliyorum.

Ezgi: Off... İyi tamam.

Oğuz: Gidiyor musunuz?

Büge: Gidiyoruz ama yine geleceğiz, tamam mı?

Kumsal: Ama Ezgi ablayla oyun oynuyorduk.

Zerya: (Gülümser) Yine oynarsınız anneciğim.

Ezgi: (Kumsal'a doğru eğilir) Oynarız.

Kumsal: (Ezgi'ye sarılır) Yarın da gel, olur mu?

Ezgi başını aşağı yukarı sallarken gözleri dolar.

Ezgi: Gelirim...

Gizemli İkizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin