Bölüm 44 - İsyan ve Pişmanlık.

43 4 15
                                    

ismailhacioglu_2008

Savaş: Alo, Barış? Buraya gelmen gerek.

Barış: Sanada günaydın. Nereye gelmem gerek, ne çeviriyorsun sen yine?

Savaş: Bir şey çevirdiğim yok, Ezgi'nin evine gel.

Barış: Tamam, geliyorum.

...

Barış: Ne oldu? Apar topar çağırdın.

Savaş: Geç içeri, bir şey söylemem lazım sana.

Barış: Ne oluyor arkadaş? (Koltukta uyuyan Ezgi'yi görür) Ezgi niye burada uyuyor?

Savaş: Sızdı kaldı. Boşver sen onu.

Barış: (Gülümser) Uyuyan Güzel gibi...

Savaş: (Barış'a yavaşça vurur) Sussana oğlum. Uyandıracaksın şimdi.

Barış: Tamam tamam, sustum. Söyle sen ne söyleceksen.

Savaş: (Koltuğa oturur) Ezgi hamileymiş.

Barış: Ne?!

Savaş: Şşş!

Barış: Nasıl ya?.. (Ezgi'ye bakar) Senden mi yoksa?!

Savaş: ...Bilmiyorum.

Barış: Ne demek bilmiyorum?

Savaş: Ya... Olmamıştır öyle bir şey. Hatırlamıyorum ki...

Barış: Ne yapacaksın?

Savaş: Seni bunu sormak için çağırdım ama cevap sende de yok, belli.

Barış: Ne diyeyim oğlum? Yağız'dandır büyük ihtimalle. Sizin aranızda bir şey geçse Ezgi söylerdi.

Savaş: Doğru... Söylerdi değil mi?

Barış: Evet.

Savaş: Eminsin?

Barış: Eminim! Hem, ona sorsan daha iyi olur.

Savaş: Sorarız sormasına da...

Barış: Yine ne oldu?

Savaş: Ezgi alkolü nasl bırakacak? Dokuz ay az buz bir şey değilki.

Barış: Bebeğinin iyiliği için bırakır.

Savaş: Bilmiyorum... Bağımlılık diyor, bırakamıyor ki. Kaç kere denedim ben.

İkisi de Ezgi'ye bakakalır.

Ertesi gün

Ezgi hastaneden çıkar ve karşısında Yağız'ı görür. Koşa koşa yanına gider.

Ezgi: (Gülümser) Yağız...

Yağız: Ne?

Ezgi: Bende sana gelecektim. Bir şey söylemem lazım.

Yağız: Gerek yok, ne olduğunu biliyorum.

Ezgi: N-nasıl?

Yağız: Bak bu iki oldu. Ne haltlar yiyorsun sen?!

Ezgi: Yağız, bir dinle-

Yağız: Ben senin neyini dinleyim Ezgi?! Git, uzaklaş benden!

Ezgi: Gitmeyeceğim. Ben-

Yağız: Sen ne? (Silah çıkarır) Sen, Savaş'tan hamilesin, yine.

Ezgi: Ne?..

Yağız: Seni affedeceğimi mi sandın?

Ezgi: Sen çok yanlış anlamışsın!

Hemşire: Beyefendi, ne yapıyorsunuz?!

Yağız: İşine bak! ...İşine bak dedim! Bitireceğim kızım seni, artık dönüş yok.

Ezgi: Hayır!

Yağız: Evet...

Ezgi: Yağız, dur!

Silah sesi duyulur. Yağız, Ezgi'yi karnından vurmuştu.
Yağız kendine geldikten sonra Ezgi'nin yanına çöker.

Ezgi: Sana güvenmemeliydim.

Yağız: Ezgi!

Ezgi: Ezgi ya...

Yağız: Aşkım, çok özür dilerim! (Ağlayarak)

Ezgi: Ah... Ağlama, bir şey diyeceğim...

Yağız: De, de güzelim...

Ezgi: Bebeğin... Bebeğin babası sendin... (Gözleri kapanır)

Yağız: Hayır, hayır! Ezgi, duyuyor musun beni?! Cevap ver! Ezgi!

Herkes gider mi?
Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam
Söyle bana küçük adam

Çok erken değil mi?
Erken değil mi?
Söyle bana küçük adam
Söyle bana küçük adam

Yağmur diner mi?
Yağmur diner mi?
Söyle bana küçük adam
Söyle bana küçük adam

Herkes gider mi?
Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam
Söyle bana küçük adam...

Gizemli İkizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin