Gizemli İkizler

Bölüm 29 - Can Kimden?!

haciogluzerya_2008

Savaş: Barış yeter artık, konuşma!

Barış: Sen mi bana diyorsun konuşma diye? Konuyu değiştirme, cevap ver!

Savaş: Böyle bir soruyu nasıl sorarsın bana? Can kimden ne demek Barış?! Ne demek?!

Barış: Beni bu şüpheye sen düşürdün Savaş. Bunu bana hayatım boyunca söyletmedin ama... Senden nefret ediyorum.

Barış'ın söylediği Savaş'ı hem üzer hem öfkelendirir.

Savaş: Öyle mi?

Barış: Öyle.

Savaş: Öyleyse... Can'ın kimden olduğunu söylemiyorum. Madem benden nefret ediyorsun, yüzümü görmek istemezsin bir daha. Büge'ye de soramazsın. Düştüğün durumun içinde ne bok yiyorsan ye. Umrumda değil. (Gider)

Büge: Savaş, ne oldu yukarıda?

Savaş: Büge, Barış'a çok öfkeliyim, şimdi konuşmayalım. Eve gidiyorum. (Çıkar)

Can: Anne, amcamla babam kavga mı ettiler?

Büge: Yok anneciğim, konuşmuşlar öyle, amcan da sinirlenmiş biraz, önemli bir şey değil. Hadi sen babanın yanına git.

Can: Tamam! (Gider) Baba...

Barış: (Gözyaşlarını siler) Oğlum... (Sarılır)

Can: Neden ağlıyorsun?

Barış: Yok... Ağlamıyorum.

Can: Amcam neden bağırdı sana? Kavga mı ettiniz?

Barış: Kavga demeyelim de... Konuştuk, tartıştık biraz. Yanlışlıkla bağırdık birbirimize.

Can: Amcam benimle ilgili bir şey soruyordu, duydum sizi.

Barış: Ş-şey dedi... Çok bağırmayalım, Can üzülmesin, dedi.

Can: Yalan söylemiyorsun değil mi? Babalar, bazen kötü şeyleri çocuklarından saklamak için yalan söylerlermiş.

Barış: Yok babacığım, yalan değil.

...

Savaş: Ooo Ezgi, değişmişsin görüşmeyeli?

Ezgi: Neredeyse tüm görüşlerine geldim Savaş, abartma. (Güler)

Savaş: Yağız evde mi?

Ezgi: İşi varmış, erkenden çıktı.

Savaş: İyi mi aranız?

Ezgi: Aaa, sana söylemeyi unuttum!

Savaş: Neyi?

Ezgi: Savaş, biz...

Savaş: Siz ne?

Ezgi: Biz... Evlendik.

Savaş: Ne?

Ezgi: Haber vermediğim için özür dilerim ama sende biliyorsun o telaşı.

Savaş: Yok, önemli değil. Şaşırdım biraz sadece... Ezgi, benimde sana anlatacaklarım var. Şu an dertleşebileceğim tek kişi sensin.

Ezgi: Anlat, dinliyorum.

Savaş: Geçen gün biraz kafa dağıtayım, dedim...

Ezgi: Ooo... Tahmin edebiliyorum neler olduğunu.

Savaş: İşte... Biraz fazla içmişiz, kafa gitti tabi.

Ezgi: (Güler) Ee, sonra?

Savaş: Sonra aradım seni işte, sen yarın gel demiştin.