Gözlerimi açtığımda yatakta değil hala Aybars'ın kucağındaydım. Beni belimden sımsıkı sarmış, çenesini omzuma yaslamıştı. Uyandığımı fark edince omzumu öpüp geri çekildi, gözlerimi bulan gözleri ışıl ışıldı.
Hafif kıvrılmış dudaklarıyla uyku mahmuru halimi izliyordu. Gözlerimi açmıştım ama sanki zihnim hala bir rüyanın içindeydi. Sanki bir anda üvey babam odama dalıp beni istemediğim şeyleri yapmak için kullanacakmış gibiydi.
Çenemi tutup dudaklarıma yumuşak bir öpücük bıraktı, bütün kötü düşünceleri silen, şefkat dolu bir öpücüktü. Derin bir nefes alıp boğazımda oluşan yumruyu gidermek için yutkundum.
"Tatlı yemek ister misin canım? Puding belki, ne dersin?" İlgili sesiyle yüzüm hafifçe kızarırken başımı salladım.
"Tamam, bu sefer neli olsun? Belki çilekli, muzlu yada ikisinden de. Sen neli istersen, ne kadar istersen yapsınlar hemen."
Başımı sallayıp 'çilekli' istedim. Çok hoşuma gitmişti samimi şefkati.
Başkalarına acımasızca davranan birinin, bana bu kadar ilgi ve şefkat dolu davranması kalbimi mutlulukla dolduruyordu.
Benim kanımı içiyor olduğu gerçeği apayrı bir şeydi. Sonuçta bunu bana zarar vererek yapmıyordu, canımın acımasını umursamayan diğer insanlar gibi değildi. Ben ağlarken beni umursamadan kendi zevklerine devam eden insan müsveddeleri gibi hiç değildi.
"Aybars, teşekkür ederim. Beni geçmişimden kurtarıp, o günleri hiç sormadığın için çok teşekkürler." Gözümden akmaya hazır yaşları görüp beni tekrar kendine çekip sarıldı.
Bana her sarıldığında uykumun gelmesi normal miydi? Gözlerim bir kez daha kapanırken tek düşünebildiğim buydu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTAR BENİ!!!
VampirosAnnesi ölünce akrabası olmadığı için üvey babasıyla kalmak zorunda kalan Taner, kimsenin tahammül edemeyeceği şeyler yaşarken, yıllar sonra kurtarılacağını bilmeden normalde daha tehlikeli olan kollara kendini teslim eder.