Akşam yemeğimde beni izleyen Aybars, parmaklarını dudaklarında dolaştırdıkça nefesim hızlanıyordu. Ben tatlımı yerken ellerini uyluklarında ileri geri hareket ettirmeye başlamıştı.
Sofra kaldırıldığı gibi ellerini dizlerine vurdu, dizlerim titreyerek kucağına yerleştim. Ellerini belime koyup beni iyice kendine çekti, kokusu burnuma dolarken diğer herşeyin silikleştiğini hissettim.
Elleri belimden sırtıma yükselirken kendimi kucağına iyice yerleştirdim, elinin birisini çeneme atıp sertçe dudaklarıma yapıştı. Dillerimiz birbirini bulurken nefesim kesilmiş gibi hissettim.
Kendimi Aybars'ın hareketlerini taklit ederken buldum. Ellerimi omzuna atıp okşadım, dilimi dudaklarında gezdirdim. Gittikçe cesurlaşırken elinin birisini alıp kalçama koydum, diğer elini enseme atıp beni kendine çekti.
Şu haldeyken kendimi ona o kadar yakın hissediyordum ki, dilimi alt dudağına sürtüp çektim. Elini şortumdan içeri soktuğunda, eli soğuk olduğu için titredim. Boynuma inip yumuşak bir şekilde, anlık acı veren emişine başladı.
Eli gittikçe ısınırken inlememi tutamadım, kendimi kucağında ileri itip hissettiğim sertlikle inledim. Ilık parmakları kalça aramı okşarken başımı omzuna bıraktım, parmakları ve dudaklarının boynumdaki hissi yakın olmaktan daha yakın hissettiriyordu.
Bu his başka hiçbir hisse benzemiyordu. Hızlanan nefesim yüzünden başım dönmeye başlarken dilini boynumda hissettim ve kendimi bir anda rahatlamış buldum.
Çamaşırımdaki ıslaklık kötü hissettirse de, rahatlamanın verdiği mayışıklıkla öylece oturuyordum. Kollarım iki yanıma düşmüştü ve nefesim hala çok hızlıydı. Kucağında benimle ayağa kalkan Aybars banyonun içine girdi, klozeti kapatıp beni üstüne orturttu ve küveti doldurmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTAR BENİ!!!
VampirAnnesi ölünce akrabası olmadığı için üvey babasıyla kalmak zorunda kalan Taner, kimsenin tahammül edemeyeceği şeyler yaşarken, yıllar sonra kurtarılacağını bilmeden normalde daha tehlikeli olan kollara kendini teslim eder.