" Ben evde miyim? Neden geldim yine buraya? " Eray göz yaşlarına boğularken Berkay elleriyle onun yanaklarından tutdu." Efendim? Size ağlamak yakışmıyor. Hadi kalkın el yüzünüzü yıkayın. Ben size yemek yapıyım. " Eray inkar etmeden yataktan kalktı. Banyoya taraf gitdi. El yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa giderken balkondaki güzel manzarayla karşılaştı.
Balkonun kapısını açtı. O kadar güzeldiki. Manzaraya baka kaldı. Berkay Eray'ı alkonda görünce yanına gitdi." Bu manzarayı sevdiniz mi? " Berkay yaklaşarak üzerindeki ceketi çıkarıp ona verdi.
" Akşamları soğuk oluyor. Sizse hala hastasınız. Hadi içeri gelin. " Berkay mutfağa yol aldı. Erayda balkonun kapısını kapatıp mutfağa gitdi. Sessizce sufraya oturdu.
Berkay çok güzel çorba yapmıştı. Eray bir kaşık çorbadan alır almaz duruksadı. Nasıl bu kadar leziz ve annesini ona anımsata biliyordu.
-------
" Oğlum ne ister bu gün yemeye? "
" Çorbaaaa. "
" Canım benim. Sen istersin ben yapmazmıyım. Bir tanemm. Hadi yardım et anneye. "
" Tamammm. "
------
Gözlerinden akan yaş...boğazında düğümlenen hiss... Eray gözlerini kapatıp Berkay'a baktı ve gülümsedi. Berkay onu ağlarken görünce hiç bir şey söylemedi. Yemeğini yemeye devam etdi. İkiside yemeğini bitirdi. Eray kanapede uzanmış boş duvarlara bakıyordu. Berkay bulaşıkları yıkayıp odanın kapısına doğru gitdi.
" İyi geceler efendim. Bir şeye ihtiyacınız olursa burda olucam. " kapını açıp çıkarken Eray ona seslendi.
" Bu gün gitmesen? Ben kendimi iyi hiss etmiyorum. Acaba biraz konuşsak? " kafasını kaldırıp şişmiş gözlerle ona baktı.
Berkay kafasını onaylar şekilde yapıp kapıyı kapatdı. Eray'ı kanapeden alıp odaya götürdü. Eray hiç bir şey söylemiyordu. Umrunda bile değildi. Berkay onu yatağa bıraktı. Yastığı düzeltdi ve Eray'ın üzerini örtdü. Kendisi ise yere oturdu. Kafasını yatağa yasladı, ayaklarını uzatdı.
" Efendim? Sizin arkadaşlarınız var mı? "
" Bu ne soru? " Eray gözlerini kapatıp kafasını yastığa bastırdı.
" Var mı? " Berkay kafasını ona çevirip baktı.
" Evet piç. Var. "
" Çok mutlu oldum. " gülümseyerek yeniden karşıya döndü.
" Senin var mı? "
" Benim arkadaşım olmadı. Okulda bile. Hep zorbalığa uğrardım. Annemi kazada kaybedince her kes benden uzaklaştı. Ben hep yalnız oldum. Babamsa... "
" Baban? Ne? " Eray merakla gözlerini açtı.
" Babam o kazada kendini hep suçladı. O gün mutlu bir şekilde piknik yapmaya gidiyorduk. Ama babam arabanın frenini tutmadığını bize söylerken biz korkmaya başladık. En son hatırladığım arabanın içinde kanlar içinde yatan annemdi. Onun kucağındaydım. " Berkay göz yaşlarını göstermesede sesinde olan titrişimden anlaşa biliyordu. Eray ne diyeceğini bilmiyordu. Çünkü daha önce kimseye böyle durumda yardım etmemişti.
" Berkay? Bu gün burda uyu. Hem bana masalda anlatırsın. " Eray soğukkanlılığını koruyup biraz yana kaydı. Berkay ayağa kalmadan önce göz yaşlarını sildi. Sonra yatağa geçip uzandı.
" Senin hikayen benden çok kötü halde. Ama hala ayaktasın. Ama beni en çok baban meraklandırıyor. "
" Ahaha. Babam mı? Merak etmeyin iyi o. Konuşuyoruz onunla. "
[ Nasılda gülüyor. Bu kadar olay yaşamış, ama hala ayakta. Bense şunun şurasında ne kadar karmaşaya sebep oldum. ]
" Bana masal anlat. Annem hep anlatırdı. "
" Tamam...efendim. "
İyi okunlarr.😁
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O sadece benim korumam (gay)
Teen FictionEray: 27 yaş. Eğlenceli, gezinti meraklısı. İlişgilerde kaybeden. Hırslı birisi. Berkay: 25 yaş. Koruma ve gay. Sert, sevimli, bazende ciddi. Her bir şirket işlerinde mutlaka olur. Ciddi sorunları en çabuk halenden biri. Babasından başka kimsesi y...