10. bölüm

564 15 1
                                    

*Bu günün özeti: Günün kötü geçdiyse ve ya hiç bir şey planladığın gibi gitmediyse o zaman sakin bir odaya geç, müzik aç,🎶 hayal dünyana gömül. Unutma, her kes kendisini hayal dünyasında güvende hisseder. Orda isteğin her şeye sahibsin. Hiç bir şeyden vazgeçmek zorunda değilsin.🌠
_________________________________________

" Ne o? Acıyor musun bana? Sonucta sana bu kadar korkunç şeyler
yaşatdım. "

Eray elindeki kitle Berkayın yaralarını sardı. Sonra dinlenmesi için yatağa götürdü. Kendisi sandalyede oturmuş onu izliyordu.

" Ne var? Ne bakıyorsun? " Eray onun yanına gelerek  elini onun alnına koydu.

Parlayan gözleri, ciddi bakışları, yorumsuz düşünceleri ve aklına takılan bir soru.

Eray o soruyu sormak istiyordu. Ama alıcağı cevapdan değil, onun bu soruyu cevaplamamasından korkuyordu. Elini onun alnından çekip odadan çıkmak için kapıya giderken Berkay onun kolundan tutdu.

" Ne söyleyeceksin? Söylede öyle git. " bu çok ani oldu. Eray derinden nefes alarak onun yanına oturdu. Kafasını önüne eyip, gözlerini örten saçlarıyla Berkay'ın kolunu sıkıca tutdu.

Nihayet odanın sessiz ve yağmur sesinin ardından Eray konuşdu.

" Siz? Siz kimsiniz? " ciddiyetle bakan kızgın ama kızgın olmayan gözleriyle Berkay'a baktı. Berkay hiç şaşırmadan yüzünü yana çevirdi. Eray biliyordu. Onun cevap vermeyeceğini biliyordu.

Ona yaklaşarak kulağına bir şeyler fısıldadı. Sonra kalkıp odadan çıktı.

Otelden çıkıp biraz kafa dağıtmak için yağmurda gezintiye çıktı. Yüzerine giydiği ceketin cebinde bir sigara ve çakmak çıkarıp yaktı. En son bir banka oturup arkasına yaslandı.

Eray sigara içmez genellikle. Hiç umrunda bile olmaz. Ama bu... Ona yapılan ikinci darbeydi. Evet babasının ona yaptıklarından sonra bu ona çok çoçuksa geliyordu.

Kafasında gezen bu soru, babasının ona söyledikleri ve yaptırdıkları her şey gözünün önüne geliyordu. Bunları düşünürken telefonuna gelen arama onun aklını toparladı. Telefonu açtı.

" Alo? Eray? " tanıdık bir sesdi. Kimdi ki?

" Eray? Orda mısın? Alo? " ses gitdikce yaklaşıyordu.

" Pardon? Kimdi? " Eray'ın koluna dokunan bir şey onu korkutdu. Kafasını kaldırıp ona dokunan kişiye baktı.

" Gü-Güven? " şaşkınlıkla ayağa kalkıp ona baktı.

" NA-BER? " ~ gülümserek onun çiynine atıldı.  Güven ona sarılarak ellerinden tutdu.

" Sen nede-? " Eray'ın gözlerinden akan yaş yağmurda kayboluyordu.

Güven onun ellerinden sıkıca tutmuş koşuyordu. Onu nereye götürdüğünü anlamaya çalışan Eray nefes-nefese kalmıştı. En son ikisi o kadarda büyük olmayan bir evin önüne geldiler.

" Hadi Eray. İçeri girelim. " Güven ona gülümseyib kapıyı açtı. İçeri geçtiler. İçerisi çok güzel kokuyordu. Güven hızlıca banyoya gitdi. Biraz sonra elindeki havluyla geri döndü. Havluyu Eray'a sarıp gözlerine baktı.

" Kiyafetlerin ıslak hadi içeri geç. Evinde gibi hisset. Sıcak banyo yap. Sonra konuşalım. " Eray ona sarılmış havluyu aldı. Sessizce banyoya gitdi. İçeri geçib kapįya yaslandı. Gözlerinden akan yaşla duvara bakıyordu.

Hayatı sorgular gibi elini kafasına koydu. 5 dakika. Sadece 5 dakika istedi. Sonra ayağa kalkıp kiyafetlerini çıkardı. Sıcak küvetin içine girdi. 

Kapı çaldı.

" Eray? Sana temiz kiyafetlerimden getirdim. Şuraya koyuyorum. Giyersin. " Güven kiyafetleri bırakıp odaya geçti.  Biraz sonra Eray bedenine birazcık büyük kiyafetleriyle içeri geçti. Kanapeye oturdu.

Oda iyice sessizleşti.

İyi okumlar dilerimm.📖

_________________________________________

O sadece benim korumam (gay) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin