O sadece benim korumam (gay)

8. bölüm

*Bu günün özeti: Şansını denemekten korkma. Eğer sen kazanacağına inanıyorsan mutlaka kazanacaksın. Buna emin ola bilirsin. :)

Sabah saat 5. Her kes uyuyor. Kadir bey sessizce hazırlanıp odasından çıktı. Önce Ozan'ın odasına girdi. Ozan yatakta mışıl-mışıl uyuyordu. Kadir onu böyle görünce kalbi hızlı atmaya başladı. Odadan çıkıp oğlunun odasına taraf gitdi. Kapıyı açıp içeri geçti. Yatak odasına doğru yol aldı.

Eray yatakda uyuyordu. Berkaysa yerde oturmuş kafasını yatağa yaslamıştı. Kadir oğlunun yanına geldi. Yatağa oturdu.

Eray'ın tatlı ve sıcak yüzü, dağılmış saçları, ağlamaktan şişmiş gözleri ve teninin rengi. Çok güzeldi. Kim olsaydı bu güzelliğin karşısında aciz kalırdı.

Kadir bey oğlunun yüzünü okşayıp alnından öptü.

" Affet beni oğlum. Sana söylemeliydim. Ama senin beni bırakacağını düşündüm. Sonuçta bir babayım. Oğluna bakmak ve ona göz kulak olmak babanın işi. Ama ben...çok kötü bir babayım. " Kadir bey ayağa kalkarak odadan çıktı. Kapıya yaslanıp yere çöktü. Derin bir iç çekti.

" Efendim sizcede onu affetmeğin zamanı gelmedimi? " Berkay gözlerini açıp karşısına baktı.

Eray ve Berkay bu saat uyandıkları için konuşuyordular. Ama babası iceri girdiği için uyuyormuş gibi yaptı ikiside. Eray gözlerini açıp etrafa baktı.

" Ah...bilmiyorum. Biraz zamana ihtiyacım var. " Eray yataktan kalkıp yastığı kucakladı.

" Efendim? " Berkay şeytani bakışlarla ona baktı.

" Şimdi siz babanızla hâlâ küs olduğunuza göre ceza geçerli öyle mi? " Berkay kalkıp Eray'a yaklaştı.

" Piç! NE CEZASI?! DEFOL GİT! ALLAH ALLAH. " Eray hızlıca ayaklanıp banyoya kaçtı. Kapıyıda içerden kilitledi.

" Tamam efendim. " Berkay üzerini düzenliyip odadan çıktı. Eray banyodan çıkıp Berkay'ı hiç bir yerde görmeyince mutlu oldu. Eline fırsat geçmişti. Biraz para toplamıştı. Çantasını hazırlayıp odadan çıktı. Burda kalmak istemiyordu. Bu yüzden kılık değiştirerek otelden çıktı.

Berkay eve akşam döndü. Kızgın bir şekilde. Eray'ın kolundan daha önce hiç yapmadığı gibi sıkı tutmyştu.

6 saat önce...

" Alo? Evet geri dönüyorum Furkan abi. Haha. "

" Bu super bir haber. Eee? Nerdesin şimdi? "

" Şimdi taksiden indim. Hava alanına gidiyor- Allah kahretsin! " Eray telaşla girişe koştu.

" Noldu Eray? Orda mısın? "

" Furkan abi? Babamın peşime taktığı koruma beni arıyor. Çok kızgın. Ne yapıcam şimdi? " Eray telaşla tubvalete girdi.

" Bu nasıl olur? Bunlar mafya falan mı? Seni nasıl buldular? Tamam panik yapma göze çarpmadan uçağa biniceksin. Tamam mı? " Furkan ona telimat veriyordu. Erayda çol güzel bir şekilde telimatları yerine yetiriyodu.

" Furkan abi az kaldı. Uçağa doğru gidiyorum. Birazdan binic- " Biri Eray'ı kolundan hiç olmadığı kadar sık tutdu. Acıdığında Eray konuşamıyordu. Onun kolundan tutan kişi elindeki telefonu aldı. Şeytani sesle Furkan'a cevap verdi.

" Kapat orospu çocuğu. Seni parçalarına ayırırım yoksa. " Furkan bu sesi duyunca korktu. Telefonu elinden düştü.

" O? O ses neydi? Bu iyi bir şey değil. " Furkan telaşla odada dolaşmaya başladı.

" Bırak beni! PİÇ! BIRAK! BEN GİDİCEM! " Eray bağıra bağıra arabaya bindi.

------

Berkay kapıyı açıp onu yatağa kadar götürdü. Onun yüzerini çıkarıp dolapdaki ipi aldı.

" NE YAPIYORSUN?! SAPIK MISIN?! PİÇ! " Eray göz yaşlarına boğularken üzerinde bir tek donu kalmıştı. Berkay hızlıca mutfağa gitdi. Elindeki su dolu bardakla geri döndü. Eray onu öylesine biri olarak biliyordu. Ama yüzündeki kızgınlık ve şeytani bakış ona korkutucu gelmekle kalmadı. Ona zarar vericek diye düşünmeye başladı.