Ceza|M|

12.1K 366 459
                                    

Merhaba

Kitabın okunma sayısı yüksek. Etiketlerde yukarıdayız ama oy ve yorum sayısı çok çok az.  Aralarında büyük bir fark var. Bu da motivasyonumu düşürüyor.  Oy ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen.

Bölüm 8k.

İyi okumalar ♡




Jungkook gözlerini açtığında pencere'den gelen güneş ışıkları yüzünden yüzünü buruşturdu. Yüzünü kapatacakken eli'nin jimin'in dolgun kalçasında olduğunu fark ederek sırıttı.  Kafasını yan tarafa çevirerek uyuyan jimin'e baktı. Sarı saçları yastığa dağılmış, dudakları büzülmüştü.

"Tatlı bebek seni" dolgun kalçayı hafif hafif yoğurmaya başladı. Dün gece yaptıkları seks aklına gelerek sırıtması yüzünde büyüdü. İnlemeleri, daha fazlasını istemesi, yalvarışları...küçüğü arsızlaşıyordu ve bu inanılmaz hoşuna gidiyordu.

"Babası'nın arsız bebeği" kafasını eğdi, dilini jimin'in dudaklarında gezdirdi.

Jimin hafif mırıltılarla elini onun yüzüne koydu, itmeye çalışıyordu ama başarılı olamıyordu. Ağzında bir ıslaklık vardı, sanki kedi yalıyor gibiydi. Gözlerini açtığında jungkook'un sırıtan yüzüyle karşı karşıya geldi. Korkarak kendisini geri çekmeye çalıştı ancak belinde ki güçlü tutuş buna izin vermedi.

"N-ne ya-yapıyorsun?" Jungkook kalçasını yoğururken pek sakin kalamıyordu.

"Dün gece kediciğim beni yalıyordu. Ben de kediciğimi yalıyorum" dedi. Jimin utanarak kafasını yastığa gömdü. Dün gece içinden farklı biri çıkmış gibiydi. Söyledikleri, yaptıklarından dolayı utanıyordu.

Jungkook elini jimin'in iç çamaşarından içeri kaydırdı. Deliğini bularak işaret parmağını bastırdı. Jimin titrek bir nefes verdi. Dudaklarını ısırarak gözlerini sıkıca yumdu.

"Acıyor mu?"

"E-evet" jungkook jimin'in çenesinden tutup başını kaldırdı. Parmağıyla ısırdığı dudaklarını serbest bıraktı.

"Bu dudakları sadece ben ısırabilirim küçüğüm" jungkook o kadar derin bakıyordu ki biraz ürkmüştü. Tamam anlamında başını salladı.

"Aferin. Şimdi ne yapman gerektiğini biliyorsun" biliyordu. Jungkook'un ensesinden tuttu ve dudaklarını dudaklarına bastırdı. Dudaklar birbirinin üstünde kayarken ellerini jungkook'un sırtında dolaştırdı. Parmağın girişini zorlamasıyla derince inledi. Acıyan deliği yanmaya başlamıştı. Tırnaklarını çıplak sırta geçirdi ve daha sert öptü ince dudakları. Jungkook tam jimin'in üstüne çıkacakken telefonun çalmasıyla kısık bir küfür ederek dudaklarını ayırdı. Telefonuna uzandı ve kulağına götürdü. Jimin ise sıra sıra dizilmiş olan kasları dikizliyordu. Elini uzattı tanrı tarafından kusursuzca işlenmiş kaslara dokundu.  Yavaş yavaş okşadı ve iç çamaşırı'nın lastiği ile oynadı. Jungkook'un sert bakışları umrunda olmamıştı. Canı yaramazlık yapmak istiyordu. Jungkook bir parmağını tamamen içine sokmasıyla elini ağzına kapattı ve kafasını yastığa bastırdı. Nefesi kesilmişti. Derince soluklanarak alışmayı bekledi.

Jungkook telefonu kapattı ve yatağa bıraktı. Jimin'in üstüne eğildi, dudaklarına sert bir öpücük bıraktı.

"Çıkmamız gerek" parmağını içinden çıkardı, yaladıktan sonra ayağa kalktı. Jimin yatakta oturup onu izlemeye başladı. Otururken biraz zorlanmıştı ama sorun etmedi.

"Küçüğüm kalk hadi, acelem var."

"Tamam" zorlanarak ayağa kalktı. Oda'dan çıktı ve kırmızı kapılı odaya girdi. Dün gece çıkardığı kıyafetleri yerden aldı ve giyinmeye başladı. Giyinirken kırbaç, halat ve zincirlere göz attı. Bakmak bile nefesini kesiyordu. Üstünde uygulandığını düşündükçe bacakları titriyordu. Canı acısa da hızlıca giyinip oda'dan çıktı. Lavaboya girdi, İşlerini hallettikten sonra çıktı ve merdivenlerden yavaşça indi.

Daddy's Little Boy / JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin