Merhaba
Nasılsınız?
53K olduk!!! Bu rakamları görebileceğimi tahmin bile etmiyordum. Çok uzak geliyordu. Ama şimdi sizlerin sayesinde görebildim. Oylarınız, yorumlarınız ve beni desteklediğiniz için çok teşekkür ederim ♡
Umarım bölümü seversiniz, iyi okumalar.
Gözlerini açmak için savaş verirken tepesindeki ışıklar gözlerini kör edecek kadar parlaktı. Bu da acıyan gözlerini hâlsiz bırakıyordu. Bulanık görüyordu. Vücudu mükemmel bir acıya baş gösteriyordu. Nefesleri kaburgalarına batıyordu. Gözlerini kapatıp, sıkıca yumdu ve bir süre bekledikten sonra zorlanarak açtı. Elinde sıcak bir el hissediyor, sadece onun adını sayıklıyordu.
Küçüğü gözlerini öylesine yavaş, öylesine acıyla açıyordu ki, büyük avuçlarına hapsettiği yumuşak elleri daha da sıktı. Sanki avuçlarının arasından kayıp gidecekti.
Zaten gözlerinin önünde araba çarparken koruyabilmiş miydi?
"B-bebeğim buradayım."
Güya kendini tembihlemişti defalarca. Küçüğü gözlerini açtığında yüzünde gülüşüyle güçlü görünecekti. Fakat gözleri sulanmış, nutku tutulmuştu. İki kelimeyi zor fısıldamıştı.
"J-Jungk..."
Aşık olduğu gözler gözleriyle kavuştuğunda gözyaşları artık onunla değildi. Hıçkırarak ağlamamak için kendini sıkıyordu.
Bir elini titrekçe bebeğinin çenesine koydu. Baş parmağı acıyla ağlayan bedenin yanağını sildiğinde dudağını alnına bastırdı.
"Siyah kuğum, benimlesin. Gitmedin, buradasın. Buradasın mucizem..."
Jungkook'tan akan gözyaşı jimin'in yanağına düştüğünde çiçekler utançla boyun eğdi. En güzel çiçek göğüs kafesi daha çok acımasın diye hıçkırarak ağlayamazken onlar güneşe gülüyordu.
"B-baba."
Sesindeki muhtaçlığı hissetti jungkook. Dudaklarını beyaz alından çekerek bebeğinin yüzüne odaklandığında gülümsedi. Ona güç vermek istedi. Kanatlarının arasında sıcacık hissetsin istedi.
"Bebeğim."
Yaşadığı, şu an ona bakıyor olduğu, konuşabildiği için Tanrı'ya minnettardı. Onun dudaklarından dökülen tek bir sözcüğe bile ihtiyacı vardı.
"S-sana geliyordum..."
"Şşşt, bebeğim yorma kendini. Bak buradasın benimlesin. Buradayım seninleyim."
İki eliyle kavradığı yanaklara öpücük kondurdu. Nefesini soluduğu dudaklara aşkını bıraktı.
Gözleri kesiştiğinde aşkla baktı biriciğine. Anlasın istedi. O demeden görsün istedi. Jimin'in gördüğünden habersiz.
"Bay Park'ı muayene etmemiz gerekiyor Bay Jeon."
"Elbette" dedi doktoru onaylararak. Artık hiç bırakmak istemediği minik elin üzerine minik bir öpücük kondurup, ayağa kalktı ve köşeye geçti.
"Kendinizi nasıl hissediyorsunuz Bay Park? Konuşabilecek misiniz?" Doktor konuşmasını istiyordu aslında. Ciğerlerinin ne durumda olduğunu anlamak için.
"Ca-canım y-yanıyor."
Jungkook, dolan gözlerini sıkıca yumdu. Canının yandığı gerçeği kalbini parçalıyordu.
"Ellerimi sıkar mısınız lütfen?"
Jungkook, dolan gözleri kırpıştırdıktan sonra kaşlarını çatıp, doktorun arkasından baktı sırtını delecekmiş gibi. Her ne kadar işini yapıyor olsada kıskanmasına engel olamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy's Little Boy / Jikook
Fanfiction"Bacaklarını sadece benim için aralamalısın Jimin."