Merhaba
İyi okumalar.
Park Jimin.
Dansçı.
Bay ve Bayan Park'ın biricik oğlu.
Lise'de tanışan çift, aşık olmuşlar, üniversiteleri bitince hemen evlenmişlerdi. Kısa bir süre sonra Bay Park, babasından kalan şirketin başına geçmiş, ülke'nin en iyi mühendislik şirketi'nin yeni sahibi olmuştu. Başarılarına başarı katmış, saygın bir iş adamı olmuştu. Bayan Park ise çocuk hemşiresiydi. Çocukları çok sevdiği için bu mesleği seçmişti. Evliliklerinin 3.senesinde Bayan Park hamile kaldıktan sonra mesleğine ara vermiş, tüm vaktini ev'de geçirmeye başlamıştı. Bay Park eşi ve çocuğu için daha çok çalışmış, kalan vakitlerinde eşiyle ilgilenmişti.
Jimin daha yeni doğduğunda bile evin neşesi olmuştu. Sakin bir bebekti. Çok fazla ağlamaz, sesini çıkarmaz, sadece gülerdi. Minik bebeği görenler hayran kalıyor, güzelliği ile büyüleniyorlardı. Bay Park bunun için önlem almıştı. Çocuğunu herkese göstermiyor, kimse'nin yanına yaklaşmasına izin vermiyordu. Üzerine titriyor, bir şey olacak diye ödü kopuyordu.
Bay ve Bayan Park, 5 yaşına gelmiş oğullarını evlilik yıldönümlerini kutlamak için büyükannesine bırakmışlardı. Küçük jimin peşlerinden çok ağlamış, onlarla gidebilmek için ailesine yalvarmıştı. Sanki bir şey olacağını hissetmiş gibi. Anne ve babası buna karşı çıkmış, ona son kez 'seni seviyoruz' diyebilmişlerdi.
Evlilik yıl dönümlerini kutlayan evli çift, evlerine dönerken başka diğer bir araba'nın şerit ihlali nedeniyle büyük çarpışmayla trafik kazası geçirmişlerdi. Araba 3 kez takla atmış, metrelerce sürüklenmişti. Çift o araba'dan sağ çıkamamış, hayata veda etmişlerdi.
Jimin, anne ve babasının ölüm haberini aldığında ağlama krizine girmiş, hastaneye kaldırılmıştı. 5 yaşına kadar hiç ağlamayan çocuk günlerce ağlamış, anne ve babasını istemişti. Yemek yememiş, su içmemiş, her şeyi reddetmişti. Büyükannesi yaşadığı evlat acısıyla torununa sahip çıkmış, onu yanına almıştı.
8 yaşına kadar ancak kabullenebilmişti ailesinin ölümünü. Tanrıya sürekli onların cennettin en güzel yerinde olması için dua ediyordu.
Büyükannesi okula yazdırdığında yavaş yavaş gülmeye başlamıştı. Arkadaşları olacağı ve oyun oynayabileceği birileri olursa daha iyi olabilirim diye düşünmüştü. Ancak işler hiç istediği gibi gitmemişti. Sınıfında ki herkes ailesi olmadığı için onu dışlamış, dalga geçmişlerdi. Bu onda daha büyük bir yara açmıştı. Büyükannesine okula gitmek istemediğini söylediğinde o buna karşı çıkmış, okula mutlaka gitmesi gerektiğini söylemişti.
O yaşlarda hiç arkadaşı olmadığı ve artık yalnızlık ağır geldiği için ev'de kendince hareketler uydurarak kendisini dans'a vermişti. Büyükannesi torununun gülümsesine şahit olduğunda onu hemen dans kursuna yazdırmıştı. Bu gülüşe çok uzun zamandır hasretti.
Jimin büyümüş, liseye geçmişti. Sabah okula gidiyor, çıkışta dans kursuna gidiyor, eve geldiğinde bir şeyler atıştırıp ödevlerini yapıyor ve uyuyordu. Bu süreçte sorunlar gittikçe artmaya başlamıştı. Babasının şirketinin başına en güvendiği adamlardan biri geçmişti. Büyükannesi buna müsaade etmişti. Ordan gelen parayla geçiniyorlardı. Ortakları Bay Park'ın ölümünün ardından şirket'ten para kaçırmaya ve hakları yemeye başlamıştı ki buna en güvendiği adam da dahildi. Büyükannesi bu işe çare ararken mahkemeye başvurmuştu ancak ortakları babasının imzasını taklit ederek olayın içinden sıyrılmışlardı. Şirket batmış ve geriye yüklü bir borç kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy's Little Boy / Jikook
Fanfiction"Bacaklarını sadece benim için aralamalısın Jimin."