Merhaba
Sınır: 60 oy
İyi okumalar.
"Kollarınızı iki yana açın."
"Zıpla!"
"Harikasınız!"
Jimin çocuklara dans dersi veriyordu. Enerji ve neşelerine hayran kalmamak elde değildi. Onlarla beraber zıplıyor, dans ediyordu. Kahkahalarına ortak oluyor, eğleniyorlardı.
Çocukların yeteneklerini keşfetmelerini, onlarla, hobi kazandırmak ve birlikte eğlenerek dans sevgisini aşılamaya çalışıyordu. Sosyalleşmelerini, kendilerini fark etmelerini, keşfetmelerini sağlamaya çalışıyordu. En büyüğü en fazla 7 yaşındaydı. Bu tatlı minikler içini kıpır kıpır yapıyordu.
Çok fazla çocuklar için dans dersi vermese de fırsat bulduğu an vermeye gönüllü oluyordu. Şimdi de onlardan birindeydi. Hareketli bir şarkı da zıplıyorlar, enerjilerini atıyorlardı.
"Evet, şimdi bacaklarınızı gösterdiğim şekilde hareket ettirin." Hareketi gösterdi, çocukların doğru yapıp, yapmadığını kontrol etti.
"Hye-su, bacaklarını biraz daha açmalısın."
"Yapamıyorum jiminie oppa" tahmini 5 yaşlarında olan bu minik kızın dudaklarını büzerek 'yapamıyorum' demesi jimin'e çok tatlı gelmişti. Kızın yanına geçti, hareketi doğru yapmasını sağladı.
"Teşekkür ederim jiminie oppa" o kadar tatlı jiminie diyordu ki kızın tombul yanaklarını ısırası vardı. Kızın saçlarını sevdi.
"Rica ederim hye-su." Kız gülümserken, kendisi de gülümsedi.
Ders bittikten sonra minik öğrenciler yavaş yavaş sınıfı terk ediyordu. Etrafta ki havluları, su şişelerini toplamalarına yardımcı oldu.
"Jiminie oppa~" hye-su'nun yanına geldiğini görünce gülümsedi.
"Efendim~" minik kız bacaklarına sarıldığında yüzünde ki gülümseme daha çok büyüdü.
"Bugün için teşekkür ederim. Bir daha ki dersimize sen mi gireceksin?"
"Bilmiyorum, jae öğretmeniniz girebilir." Minik kız başını kaldırdı, dudaklarını büzdü.
"Sen girsen olmaz mı~?"
"Giremesem de seni mutlaka ziyaret edeceğim tamam mı?" Minik kız hevesle başını salladı.
"Tamam, görüşürüz jiminie oppa~."
"Görüşürüz hye-su~" el salladı ve çıkışını izledi.
Sınıf tamamen boşaldığında müzik sistemi'nin başına geçti. Yoongi'nin kendisine hediye etmiş olduğu cd'de ki müziği usb'ye aktarmıştı. Eşofmanın cebinden usb'yi çıkardı ve laptop'a taktı. Müziği açtı ve ayna'nın karşısına geçti. Kafasında koreografiyi oluşturmaya çalışıyordu.
Kendini müziğin ritmine bıraktı, vücudunu hareket ettirdi. Bir anda aklına jungkook dolduğunda hareketini yarım bıraktı. Hye-su.. çok güzel bir kızdı. Minik, tatlı bir kız...
'Ya jungkook çocuk istiyorsa?'
'Ya ben bunun için bir engelsem?'
'Saçmalama jimin, adam aşık olamıyor ne çocuğu?'
'Aşık olamadığı çocuk istemediği anlamına gelmez.'
'Ama o zaman bir kadını seçmez miydi?'
'Kim istemez ki çocuğu olmasını?'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy's Little Boy / Jikook
Fanfiction"Bacaklarını sadece benim için aralamalısın Jimin."