Merhabaaa
3k olmuşuz 🎉🎉🎉
İyi okumalar ♡
Jimin bugün kendine vakit ayırabilmek için erkenden uyanmıştı. Duşunu almış, bakımını yapmış, kahvaltıda en sevdiği yemeklerden yemişti. Alışverişe gitmek kendine güzel şeyler almak istiyordu. Maddi olarak çok rahattı, bunu biraz kullanmak istiyordu. Bugün onun doğum günüydü ve kendini şımartmak istiyordu. Bu yaşına kadar tüm doğum günlerini tek başına kutlamıştı. Hoseok hyunguyla tanıştığı zamandan itibaren sadece o kutluyordu. Hoseok hyungu kendisine hediye alıyor ve küçük bir pasta kesiyorlardı. Bu doğum günün'de belki jungkook'la olabilirdi. Kendisini değerli hissettiren adamla elbette kutlamak isterdi.
Ev anahtarını alırken, yanında duran arabası'nın anahtarına baktı. Jungkook tüm imkanlarımı sunacağım derken şaka yapmadığını anlamıştı. Lansman'da taktığı mücevherler, haç kolyesi, arabası, siyah kartı bile vardı. Tek bir borcu kalmamıştı. Ehliyeti jungkook halledeceğini söylemişti. Arabasını kullanmak için sabırsızlanıyordu. Alışveriş merkezine gitmek için taksi çağırdı. Otobüse binmek istemiyordu artık. Bunca imkânı varken otobüse binmek saçma olurdu.
Taksi geldiğinde evden çıktı ve taksiye bindi. Gideceği yeri söyledi, kulaklığını taktı. Şarkı dinlerken yolu seyrediyordu. Her zaman kendi başına vakit geçirdiği için bu durum kendisine garip gelmiyordu, buna alışmıştı. Jungkook kendi arkadaşlarıyla tanıştırmıştı. İyi insanlara benziyordu. İlerde onlarla güzel dostluk kurabilmeyi isterdi. Jin' den biraz çekiniyordu, rezil olduğu ân'ı aklından çıkaramıyordu. Diğerleri hakkında çok fazla bir fikri yoktu. Taehyung'un model olduğunu, yoongi'nin söz yazarı olduğunu ve ikisi'nin sevgili olduğunu biliyordu. Yakışıyorlardı, birbirlerini çok sevdikleri belliydi. Namjoon'u zaten tanıyordu fâkat çok bir muhabbetleri yoktu.
Yeni bir hayata geçiş yapmış gibi hissediyordu. Farklı yönlerini keşfediyor gibiydi. Bu zamana kadar hiç seks yapmamıştı. Jungkook sayesinde kendini keşfediyordu. Belki hep böyleydi ama bundan haberi yoktu. Pişman değildi, iyi ki kabul etmişim diyordu. Yaşadığı zevk bambaşka boyuttaydı. Yavaş yavaş açıldığının o da farkındaydı. Seks sırasında utanma duygusu tamamen kaybolmak üzereydi. Adam'ın zaten görmediği yeri kalmamıştı. Onu aldığı iltifatlar utandırıyordu.
Alışveriş merkezine vardığında düşüncelerinden kurtuldu, taksi'nin ücretini ödedikten sonra indi. Alışveriş merkezine girdiğinde x-ray'den geçti ve mağazalara bakmaya başladı.
Chanel mağazası gözüne çarptı, bu markayı çok seviyordu. Tasarımlarına bayılıyordu. Çok pahalı bir marka olduğu için önünden dahi geçememişti. Şu an sınırsız bir kredi kartı vardı ve kullanmak istiyordu. Adımlarını oraya yöneltti ve mağazaya girdi.
Ceketlerden birini eline aldı ve baktı. Çok güzeldi. Etiketine baktığında gözleri kocaman açıldı. Ev alırdı bu parayla. Jungkook'un sorun etmeyeceğini bildiği için kendi bedenini buldu ve sepete attı. Bir kaç tane kazak, tişört ve 2 tane ayakkabı aldı. İçinden babacığına teşekkür etmeyi unutmadı. Bugün onun doğum günüydü ve jungkook'un imkânlarını kullanmakta kararlıydı.
"Merhaba bay Park, sizi daha yeni fark ettim üzgünüm. Yardımcı olmamı ister misiniz?"
Bay Park mı?
Ah tabi o jeon jungkook'un sevgilisiydi. Duymayan kimse kalmamıştı.
"Ah merhaba, hayır teşekkürler. Alışverişimi tamamladım"
"Aldıklarınızı verin isterseniz, kasaya kadar yardımcı olalım" jimin aldıklarını uzattı ve teşekkür etti. Kasaya geldiklerinde etiketler okunurken cüzdanından siyah kartını çıkarttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy's Little Boy / Jikook
Fanfiction"Bacaklarını sadece benim için aralamalısın Jimin."