Daddy's Little Boy / Jikook

Kedicik |M|

Merhaba

Nasılsınız?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorumm

İyi okumalar ♡

Jimin sabahın kör saatinde uyanmış, duşunu almıştı. Bugün çekim günüydü ve stresliydi. Yapabilecek miydi emin değildi. Jungkook ve jin'in sözüne güvenip kabul etmişti. Hızlıca kurulanarak kremlerini sürdükten sonra jungkook'un almış olduğu eşofman takımını giydi. Jungkook saat 6'da almaya gelecekti ve çok az vakti vardı. Çantasına şarj aletini, telefonunu, cüzdanını, lip balm ve parfümünü koydu. Çorap ve ayakkabılarını giydi. Korna sesini duyduğunda ayna'dan kendisine baktı ve hızlı adımlarla kapıya ulaştı. Evin kapısını kilitledi, anahtarı çantasına attı. Derin bir nefes alarak arabaya bindi.

"Selam bebeğim"

"Selam" jimin görevini unutmayarak jungkook'un dudaklarını öptü ve geri çekildi. Jungkook'un hızla kaşları çatıldı.

"Saçlarını yine kurutmamışsın. Hasta olacaksın jimin. Hava soğuk. Son kez uyarıyorum bir daha saçlarını kurutmadan dışarıya çıkmayacaksın." Sesi oldukça baskın çıkmıştı. Jimin yutkunarak başını salladı. Jungkook araba'nın ısıtıcılarını çalıştırdı, seviyesini yükseltti.

"Bu hafta tatlı kaçamağı yaptın mı?" Jimin ofladı.

"Hayır yapmadım. Her gün beni düzenli olarak kontrol ettin zaten. Yemeklerimi de düzenli yedim." Gerçekten de öyleydi. Jungkook onu her gün görüntülü arayarak kontrol etmişti.

Jimin kilolu bir çocuk değildi, yemesinde bir sorun yoktu ama jin takıntılı bir adamdı. Yüzü şişmemeliydi ve fotoğraflarda düzgün çıkmalıydı aksi taktirde jimin'in canını sıkabilirdi. Jungkook ise bunun için jimin'in bu konu hakkında fazlasıyla üzerine düşmüştü.

"Çekimlerden sonra seni yemeğe götüreceğim."

Jimin gülerek el çırptı. Jungkook tebessüm etti.

"Çekimler kaç saat sürecek?" diye sordu jimin.

"Bilmiyorum. Taehyung ve seni ayrı ayrı çekecekler."

"Tamam."

"Endişelenme. Her şey yolunda gidecek." Jimin tebessüm ederek başını salladı.

"Benim karnım aç" dedi jimin. Jungkook arka koltuğu işaret etti. Jimin arakaya baktığında yemek paketini görerek kocaman gülümsedi. Paketi alıp açmaya başladı. Karşısına çıkan yulaf ve meyveli bowl'a pek sevinemedi ama en azından aç karnı karnı doyacaktı. Bowl'dan bir kaşık aldı midesine gönderdi.

"Yer misin?" Bir kaşık jungkook'a uzattı.

"Hayır. Ben kahvaltımı yaptım." Jimin omuz silkti, yemeye devam etti.

Çekim alanına geldiklerinde ikili arabadan indi, el el tutuşarak jin'in yanına ilerlediler.

"Selam hyung"

"Selam. Taehyung içerde hazırlanıyor. Jimin sen de hemen içeri geç ve hazırlanmaya başla. Bugün çok işimiz var." Jimin stresinin daha çok arttığını hissediyordu.

"Sevgilim sen hazırlanmaya başla ben buradayım" jimin başını salladı. Jungkook kafasını eğdi, jimin'in dudaklarından öptü.

"Ben çok işimiz var diyorum, siz birbirinizi yiyorsunuz." İkili dudaklarını ayırdı. Jungkook tekrar gözlerini devirirken jimin içeri kaçmıştı bile.

Soyunma ve makyaj odasına girdiğinde taehyung'un makyözüyle kahkaha atarak konuştuğunu gördü. Boğazını temizleyerek geldiğini belirtti.

"Merhaba" taehyung jimin'in geldiğini gördüğünde hemen ayağa kalkıp ona sarıldı.