Merhaba
Bu bölüm senin için sakuram, Themis452 ♡
İyi okumlar.
O olayın ardından 3 gün geçmişti. 3 gündür jimin jungkook'un evinde kalıyordu. Jungkook kendini daha iyi ve daha güvende hissedebilmesi için yanında kalmasını teklif etmiş, kabul etmişti.
O gün kendini çok kötü hissetmişti. Birebir tacize uğraması, üstünde gücünü kullanmaya çalışması, dokunması ve zihnine girmeye çalışması berbat hissettirmişti. Neyse ki 'kurtarıcısı' gelip kurtarmıştı. Olanları çok fazla hatırlamasa da jungkook'un gözü dönmüş gibi onu dövdüğünü hatırlıyordu. Adam'ın ağzından kan geldiğini görmüştü. Acımıyordu, iyi bile yapmıştı.
Şimdi kendisini daha iyi hissediyordu. Zaten her zaman jungkook'un yanında güven de hissetmişti. Dokunuşları vücudundan silinmesi için dokunduğu her yere jungkook'a okşattırıyordu. Onun dışında ki kimsenin dokunmasını hiçbir şekilde istemiyordu.
Jungkook işe gitmiyordu, işlerini ev'den hallediyor, zamanın çoğunu kendisiyle geçiriyordu. Beraber yemek yiyorlar, film izliyorlar, oyun oynuyorlardı. Minnettardı.
O adamın kuzeni olduğunu öğrendiğinde şaşırmıştı. Lansman gününde de kendisinden uzaklaştırdığını hatırlıyordu. Jungkook iyi bir adamken kuzeninin bu kadar kötü ve 'sapık' olmasına şaşırıyordu. Rekabet içinde olduklarını söylese de bunun altında daha farklı şeyler olduğunu seziyordu. Ancak o isterse anlatırdı, anlatması için üsteleyemezdi. Buna hakkı yoktu.
"Hadi ama! Ne kadar zor olabilirsin ki?" Düşüncelerini dağıtmaya çalıştı.
"Efendim, yardım etmemi ister misiniz?"
"Hayır, kendim yapmak istiyorum ve lütfen bana efendim demeyin."
Jungkook bu sabah hasta bir şekilde uyanmıştı. Hâlsiz ve yorgundu. Endişelenmiş, onun için çorba yapmak istemişti.
"Tamam efe- jimin." Gülümseyerek çalışan kadını başıyla onayladı.
"Şey, tofuyu ne zaman ekleyeceğim?" Çalışan ocağa yaklaşıp tencerede ki çorbayı kontrol etti.
"Şimdi ekleyebilirsiniz efendim."
"Tamam~" tofuyu ekledikten sonra tencerenin kapağını kapattı.
"Jungkook hastalandığında aldığı vitamin veya ilaç var mı?"
"Günlük aldığı vitaminler var ancak hastalandığında ilaç içmeyi kesinlikle reddediyor. Hastaneye bile gitmez. Doğal yollarla iyileşmeyi tercih ediyor."
"Anladım. Peki ne gibi yollar?"
"Bitki çayları, vitaminler, bazen masaja gidiyor. Meyve ve sebze tüketiyor. Çok fazla hasta olmuyor, olduğunda hemen atlatıyor."
"Masaj?" Tek kaşını kaldırarak sordu. İnsan hastayken neden masaja giderdi ki?
"Evet. Vücuduna iyi geldiğini söylemişti."
"Teşekkür ederim nuna." Orta yaşlı kadın kıkırdadı, "Bana ajumma demelisin" dedi.
"Heyy, sen gençsin nuna." Jimin kadın'ın gülmesine ortak oldu.
"Peki, çok tatlısın jimin." Gülümsemesi daha çok büyüdü.
"Teşekkür ederim~"
Diğer yandan jungkook, sehun'la telefonda konuşuyor, sinirden dişlerini sıkıyordu.
"O markayla anlaşma imzalamayacağız sehun!" Sıkıntılı bir nefes verdi.
"Bana ne sehun? Kâr'lar sence umrumda mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy's Little Boy / Jikook
Fanfiction"Bacaklarını sadece benim için aralamalısın Jimin."