0.0

1.6K 79 176
                                    

Merhaba, yeni bir jirosé fici ile beraberiz umarım hepinizin seveceği bir fic olur.

İyi okumalar. <3

Bu bölümü de bruseria kendisine hediye etmek istiyorum uzun zamandır benden bunu bekliyordu <3

Bölümü medyadaki şarkı ile okumanızı tavsiye ederim.

<3

2020, Busan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2020, Busan

13 Ekim, doğduğum gün değil artık. Öldüğüm gün.

______________________________________

Park Jimin

Belli bir yaşıma kadar hep kendimi düşünürdüm. Bencillik yapardım, hırslıydım, düşünmeden hareket eder o işin sonuçlarını hesaba katamazdım.

Ama şu an öyle değil, kendimden çok sevdiğim iki insan var hayatımda. Onlar için canımı bile verebileceğim iki insan.

"Amirim, uyanmayı düşünüyor musunuz?"

Aşağıdan gelen sesle gülümsemiştim. 6 yıl önce evlendiğim karım.

Roséanne Park.

Kendisiyle lisede tanışmıştık ve üniversitede erkenden evlenmiştik. Şu an ise o işinde başarılı bir doktor, ben ise işimde başarılı bir polistim.

Yataktan çıkıp banyoya doğru adımladım. Bugün doğum günüm olduğu için izinliydim. Hızlıca duş alıp üzerimi giyindim. Islak sarı saçlarımı geriye attım.

"Jimin! Seni adi herif, insene artık!"

Gülerek aşağıya indiğimde Roséanne sinirle bana bakıyordu. "Hayatım zahmet etmeseydin, neden indin?"

Dudağımı büzdüm. "Geri mi çıkayım?"

Gözlerini kocaman açtığında tam elindeki tavayı bana doğru fırlatacakken bahçeden ses geldi. "Baba! Neredesin seni bekliyorum."

Şirince gülümsedim ve Rosé'nin sinir olduğu o şarkıyı söylemeye başladım. Bir yandan da bahçeye doğru ilerliyordum. "Küçük sincap, küçük sincap, kuyruğun nerede? Kuyruğun yok, kuyruğun yok, annen haşlayacak bizi."

Bahçede beni bekleyen kızımın yanına vardığımda ellerini beline koymuş bana bakıyordu. Mina, benim 5 yaşındaki minik prensesim. O benim prensesim, bende onun kahramanıydım.

doomed to pain Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin