Merhaba, biraz şaşırdınız önce ki bölümden ama hatırlatmak isterim 5. bölüm de Jungkook'un ağzından okuduk ve son kısmında Jimin ile Lalisa'nın tuhaf bir şekilde bakıştığı geçiyordu. Oradan spoi vermiştim.
Her neyse, sizce nasıl gidiyoruz?
<3
2022, Busan
Bir kadın girdi hayatıma.
______________________________________Jeon Jungkook
3 yıl önce.
En yakın arkadaşımı kaybettiğim zaman.
"Merhaba Taehyung, görüşmeyeli nasılsın?"
Mezarının üzerindeki fotoğrafa bakıp konuştuğumda cevap gelmemişti. Üzerimdeki siyah ceketi çıkarıp fotoğrafının üstüne hafifçe.örttüğümde yan tarafta duran çiçekler gözüme çarpmıştı. Mavi çiçekler.
Sırıttım. "Jennie hala seni unutamamış demek ki."
Derin bir nefes alıp konuştum. "Senin kötü ruhunu iyileştiren bir kadın mıydı? Ya da ne bileyim, her zaman Jennie'nin sana farklı duygular öğrettiğini söylerdin."
"Benimde hayatıma bir kadın girdi biliyor musun? Çok güzel bir kadın. Ama ben senin aksine aşık değilim. Hayranlık gibi bir şey."
Göz devirip konuşmaya devam ettim. "İnsan bir cevap verir."
"Nasılmış sevdiğin birinin mezarınaa gelmek?"
Duyduğum tanıdık sesle keyifle gülümsedim ve arkamı döndüm. "Park Jimin! Benim küçük sevgilim."
Jimin gülümsediğinde gayet rahat gözüküyordu. "Acı mı çekiyorsun sen? Kıyamam."
Dudağımı büzdüm. "En azından tek bir kişiyi kaybettim ben."
Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve birden yaklaşıp yakamı tutarak yumruk attı suratıma. Sinirle derin derin nefesler alırken gülmeye başladım. "Hayatım, utanmıyor musun ailenin önünde benimle cilveleşmeye?"
Jimin tekrar sert bir yumruk attığında onu iyice çıldırttığımı anladım. Bu zamana kadar durması bile mucizeydi. Ağzımdan gelen kan tadıyla beraber onu hızla üzerimden ittim. "Yeter bu kadar bence, ha? Karşılıklı olmasını kabul ediyorsun gel yumruk dansı yapalım seninle."
Güldü. "Ne acı değil mi? Kim Taehyung sırf senin gibi bir herif yaşasın diye kendi canından oldu. Söylesene Jeon, seni bu hayatta doğru düzgün önemseyeen tek insanın senin uğruna boş yere ölmesi nasıl bir duygu?"
Acıyla yutkundum ve gülümsedim. "Roséanne kollarında öldü. Sana doğru gelirken öldü. Kızın sana doğru koşarken öldü. Acılarımızı yarıştırmayalım Park Jimin, zarara uğrarsın."
Tam saldıracakken araya giren arkadaşı ile durmak zorunda kaldı. "Kendine gel, Jimin. Ne yapıyorsun?"
Arkadaşı onu götürmeye çalışırken bağırdı. "Seninle öyle bir acı yarıştıracağım ki, aklını yitireceksin. O olmadan yaşayamayacak hale geleceksin, Jeon Jungkook!"
Sesi mezarlıkta yankılanırken sadece güldüm.
-
"Yeni yıl modası mı yüzündeki yaralar?"
Duyduğum sesle kafamı kaldırdım ve karşımdaki kişiye baktım.
Lalisa.
Alayla güldüm ve elimdeki bardağı kafama diktim. "Dayak yedim."
Gülümsedi ve tam önüme oturdu. Müzik sesinden başımdan ağrıyordu. Elini kaldırdı ve patlayan kaşıma dokundu. Dikkatle yüzünü incelerken patlayan kaşıma bakarak dudaklarını araladı.
Kırmızı dudakları tam öpülesiydi.
Gözlerime baktı. "Pansuman yapmamı ister misin?"
Başımı iki yana salladığımda ona yaklaştım. Çıplak bacakları bacaklarıma değiyordu. Şirince gülümsedi ve elini çenesinin altına koydu. "Kim dövdü seni?"
Derin bir nefes aldım. "Tanımazsın."
Dudaklarını büzüp başını salladığında konuştum. "Neden? Neden bir anda hayatıma girdin?"
Dudaklarını ıslattı. "Çıkayım mı?"
Başımı iki yana sallayıp dudaklarına doğru fısıldadım. "Çıkma."
Gözlerini kapatıp bana yaklaştığında dudaklarımız arasında çok az bir mesafe vardı. "Pişman olursun, hayatına girdiğim için."
Tek elimle yüzünü kavrayıp,"En güzel pişmanlık." diyerek dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
Kırmızı ruju dağılırken tutkuyla öpüşmeye başlamıştık. İçimde şu ana kadar hissetmediğim kadar büyük bir tutku vardı.
Pişmanlığım olsa bile bu kadının yollarında ölmeye hazırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
doomed to pain
Fanfictionailesini kaybeden park jimin, intikam için geri dönmüştü. jirosé,