Merhaba, umarım herkes iyidir. Bu bölümü biraz da olsa kafamızın dağılması için yazıyorum. Bu zorlu süreçte birbirimize destek olmayı unutmayalım lütfen.
İyi okumalar dilerim. <3
2020, Busan
22 Ocak.
______________________________________"Baba ya! Saçlarım böyle garip duruyor."
Jimin ellerini beline koyarak karşısında mızmızlanan kızına baktı. "Neden öyle diyorsun, bebeğim? Bak ne güzel fön çektim."
Mina ofladı sarı uzun saçlarını geriye atıp oturduğu yerden indi. "En azından toka takalım saçıma, Sungwoon amcamın bile saçında toka var."
Jimin sinirle mırıldandı. "Sungwoon amcanın çarkına sıçayım ben."
Mina şaşkınca, "Sıçmak mı?" diye sordu.
Jimin hızla gözlerini kocaman açtı ve minik kızını kucağına aldı. "Yok sıçmak falan, unut söylediklerimi tamam mı, bebeğim? Annen duymasın."
Mina kollarını babasının sardı başını salladı. Uzun beyaz elbisesi ile tıpkı bir melek gibi görünüyordu. Babasını ve annesini de beyaz giymeleri konusunda uyarmıştı da aynı zamanda.
Babası beyaz bir gömlek, altına ise beyaz bir kumaş pantolon giymişti. Sarı saçlarını da.özenle taramıştı. Annesi ise tıpkı onun gibi beyaz bir elbise giymiş, kızıl saçlarını da açık bırakmıştı.
"Yengeciğim, lütfen tokamı bırakır mısın?"
Bu Sungwoon'un sesiydi. Anlaşılan yine Roséanne'i sinirlendirecek bir şey yapmıştı.
"Gerizekalı! Bu benim kızımın tokası diyorum!"
Mina babasına baktı ve gülümsedi. "Ay benim için kavga ediyorlar."
Jimin de güldüğünde ikisi aşağıya inmişti. Roséanne, Sungwoon'un elindeki tokayı almaya çalışıyordu. Ardından bakışları kocasına ve kızına döndüğünde tokayı bıraktı. Bırakmasıyla Sungwoon yeri boyladı.
Roséanne yerdeki kumasının üzerine basarak kocasının ve kızının yanına doğru adımladı. Gülümseyerek önce kızını öptü ardından kocasını. "Çok mu güzelsiniz siz?"
Jimin ve Mina gözleri kısılana kadar gülümsediler. Mina bu konuda babasına çekmişti.
"Baba indirir misin beni?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
doomed to pain
Fanfictionailesini kaybeden park jimin, intikam için geri dönmüştü. jirosé,