7

44 11 19
                                    

1 Hafta sonra

Çalan telefon ile ölü gibi yattığım yatağımdan halsizce kalkıp telefonu elime aldım. Arayan jimin'di

"Efendim"

"Alo, hala bi haber yok mu?"

"Hayır."

"Sen iyisin dimi? Bak Suga hala araştırıyor. Durumu öğrenicez söz veriyorum. Şuan hep beraber benim evdeyiz. İstersen gelip senide aliyim. Belki iyi gelir, ne dersin?"

"İyiyim ben Jimin. Tamam olur gel."

"10 dakikaya ordayım."

Telefonu kapatıp lavaboya girdim. Aynanın karşısına geçip kendime baktım. Göz altlarım şişmiş ve o kadar halsizce bakıyordum ki, beni görünce korkacaklarına emindim. Elimi yüzümü yıkayıp odama geri döndüm.

Hızla dolaptan aldığım siyah eşofmanı ve beyaz sweatimi giydim. Telefonumu, anahtarımı ve diğer lazım olacak şeyleri de alıp ayakkabılarımı giydim.

Aşağıdan gelen korna sesi ile geldiğini anlamıştım. Hava o kadar soğuktu ki hemen arabaya bindim.

"Selam" bana gülümseyip arabayı çalıştırdı.

"Selam, siz nasıl geldiniz? Sınırlar kapatılmadı mı?"

"Jin ayarladı birşeyler, senin için geldik Jungkook. Bizi çok endişelendirdin."

"Keşke onu da getirseydiniz" diye mırıldandım içimden.

"Seni duyabiliyorum Jungkook. Ona hala ulaşmaya çalışıyoruz, merak etme"

Birşey demedim. Yol boyu ne o konuştu ne de ben. Jimin'in evine geldiğimizde hepsinin bilgisayar başında olduğunu gördüm. Aslında sadece benim için değil, günlük hayatlarında da böyleydiler.

"Hoşgeldin Jungkook."

"Hoşbuldum" Suga'ya zar zor gülümseyip sandalyeye geçtim.

"Babasının şirketini bulduk. Bir şekilde iletişime geçmeye çalışıyoruz."

Ani heyecan ile hızla ayağa kalkıp Jin'in bilgisayarının başına geçtim. Bilgisayarda gördüğüm koca bina fazlasıyla tanıdık geliyordu. Sanki oraya önceden gitmiş gibiydim. Ben düşüncelere dalarken Namjoon'un sesi ile kendime gelmiştim.

"Okula gitmiyordu değil mi? Onun hakkında bildiğin ama unuttuğun birşeyler var mı? Bu bizim için çok önemli Jungkook aklını zorla biraz."

"Hayır dedim ya. Bildiğim ne varsa söyledim işt-"

Telefonum çalmaya başladığında cümlemi tamamlayamadan masaya bıraktığım telefonumu aldım.

'Gizli numara'

Ellerim titrerken zar zor açabilmiştim telefonu.

"A-alo?"

"Jungkook!"

Onun sesini duyduğum anda kalbim tekledi. Dilimi yutmuş gibiydim.

"S-sen"

"Jungkook, ben iyiyim. Sakın beni merak etme. O arkadaşlarına söyle bidaha sakın hayatımı, nerde olduğumu, babamın şirketini araştırmasınlar. Sizi bulabilirler. Seni şuan meraklandırmamak için aradım. Aradığımı görürse çok kötü şeyler yapabilir. Lütfen sadece beni bekle. Ben iyiyim tamam mı?"

Hiç birşey diyememiştim. Olduğum yerde şok içinde öylece dururken Jimin'in sesini duydum.

"Kimmiş?"

"Jungkook, kapatmam lazım. Kendine dikkat et."

"Sende dikkat et. Görüşürüz."
Sadece bunu diyebilmiştim. Çünkü aklım hala ondaydı ve babası napabilir ki diye düşünüyordum.

"Görüşürüz Jungkook. Seni-"

Ve telefon kapandı. Hızla Jimin'lerin yanına gidip araştırmamaları gerektiklerini söyledim.

"Neden, ne oluyor?"

"Taehyung aradı. Babası bizi fark etmiş. Peşimize düşme ihtimali yüksek. Son kez birşey söylüyordu ama.."

"Tamam, iyi tarafından bak. Seni aradı. Ve durumu iyi, tamam mı? Toparlanmalısın."

Hiç birşey demeden koltuğa geçtim.

Birden gelen ses ile kendimi koltukta uyurken buldum. Ne ara uyumuştum? Ve saat kaçtı? Ondan haber var mıydı?

"Jungkook."

Jimin'in sesini duyduğumda hafifçe doğrulup etrafa baktım. Hava hafif kararmış, güneş batıyordu.

"Uyuyakaldın. Ve sen uyurken o aradı."

Hızla başımı ona çevirip koltuktan kalktım. Telefonu aldığımdan WhatsApp'dan birsürü mesaj geldiğini gördüm. İçimde ki heyecan ile gelen mesajları okumaya başladım.

"Jungkook, ben Taehyung. Bu yeni numaram. Herşeyi sana anlatıcam."

"Neden cevap vermiyorsun?"

"Jungkook 1 saat oldu. Nerdesin?"

"Aradım. Başkası açtı. Sanırım müsait değilsin."

"Uyanınca yazarsın."

Yanlış anlamıştı. Kendimi açıklamam gerektiğini hissettim ve anında cevap yazdım.

"Telefonu açan, arkadaşım Jimin. Ben uyurken sürekli aramışsın merak edip açtı. Sana ulaşamayınca çok kötü olmuştum. Son 1 haftada yemek bile yemiyordum. O da beni merak edip Kore'den gelmiş. Sen iyi misin?"

"Tamam, açıklama yapmana gerek yoktu. Ben iyiyim."

Telefonu tekrar masaya bırakıp içeri geçtim. Hepsi gitmişti anlaşılan. Ve sanırım takip işlerini de bırakmışlardı.
Jimin ile vedalaşıp bende evime geçtim.




••••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


-

Aslında sonuna kadar semekook'cuyum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aslında sonuna kadar semekook'cuyum.

7020 // TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin