10

39 9 22
                                    

Taehyung

"Hallettin mi?"

"Hayır efendim, babanız anladı sanırım. Hiçbir iz bırakmamış."

"Tamam dışarı çık"

Aptal aptal aptal. Herşey onun yüzünden oldu.

Sinirle masadaki herşeyi yere atıp hızla ofisten çıktım. Eve geçip Jungkook'a yazdım. O beni sakinleştiren tek şeydi.

"Jungkook, nasılsın? "

"İyiyim, tost yapıyorum. Sen nasılsın?"

"İyi sayılırım. Yine yakma tostu."

"Dalga geçmesene ya"

"Tamam tamam."

Üstten babamın aradığını görünce mesajdan çıkıp aramayı yanıtladım.

"Taehyung, bilgi almak istiyorsan bizzat benimle görüşmelisin. Kullandığım adamlarımla değil. Onların her biri benim yanımda bir kukla. Cidden sırlarımı bildiklerini falan mı sandın?"

"Bu virüs ne? Haberlerde sadece evde kalmamız söyleniyor. Kimse ne bok olduğunu araştırmamış. Ama eminim ki sen birşeyler biliyorsundur. Ve eğer şuanda bana söylemezsen pek sevgili eşin hiç hoşlanmayacağı şeyler görebilir."

"Aptal aptal konuşma. Beni tehdit edemezsin."

"Ama ediyorum?"

"Ahh.. Hiç degişmemişsin.
Bu virüsün nasıl çıktığını bizde bilmiyoruz. Hala araştırıyoruz. Virüs vücutta çok ciddi şeylere sebep oluyor. Belirtileri baş ağrısı, vücut ağrısı, halsizlik ve aniden gelen titreme. Şuan Kore'de 53 vaka var. Çin'de ise bini geçmiştir. Bildiklerim sadece bunlar."

Telefonu yüzüne kapatıp kendimi koltuğa bıraktım. Derin derin nefesler alarak kendime gelmeye çalıştım. Sürekli aklıma annem geliyordu. Daha sonra babama olan nefretim. Onunla konuşunca anneme haksızlık ettiğimi düşünüyordum sürekli.

-----

"Kimdi o kız ha? Bunu da açıklasana. Hergün farklı kızlarla yakalıyorum seni. Ama hepsine bir bahanen oluyor mutlaka. Şimdi buna da bahane bul bakalım."

Selam ben Taehyung.
8 yaşındayım. Garip bir başlangıç oldu evet. Ama benim için çok sıradan. Çünkü bizim ev hergün böyle.

Babam.
Tek amacı para. Hayatını işine adamış, ailesini gram önemsemeyen, küçük bedenime günlerce vuran.
Genelde annem evde olmaz. Ben odamda ya oturur resim çizerim. Yada yine o aptalın zevkli inlemelerini dinlerim.
Henüz küçük olduğum için bunları anlayamıyorum. Annem eve geldiğinde sürekli eve aldığı kadınları 'iş yerinden birisi, sekreterim, çalışanım, toplantı üyesi, sağ kolum' diye tanıtıyor. Annemde onu çok sevdiği için inanıyor tabiki. Ama bu sefer inanmadığı dakikalarca babamın yüzüne haykırışlarından anlaşılıyor. Çünkü bu kez eve erken geldi ve kendisi de gördü.

Dakikalardır kavga ediyorlar. Ben ise masanın altında oturmuş, pandalı kulaklığımı takmış, kedimi seviyordum.
Artık o kadar alışmıştım ki normal aileler garip geliyordu.

Annem.
Dünyanın en saf, en masum aşığı.
Hergün babamın yalanlarına inanıp en sonunda gerçekleri öğrenince kendi hayatını mahvetti. Babamı o kadar seviyordu ki, bir zamanlar bunun parası için olduğunu sanıyordum. Ama şirket çöktüğü zamanlarda annem yine onun yanında oluyordu.

Günlerden Cuma.
Okuldan karnemi alıp eve büyük bir mutluluk ile dönmüştüm. Çünkü karnem çok iyiydi ve bugün annem ile oyuncak almaya gidecektik. Eve geldiğimde hızla çantamı odama bırakıp içeri gittim.

7020 // TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin