Sabah gözlerimi açtığımda karşımda onun yüzünü gördüm. O da beni izliyordu. Uyandığımı görünce gülümseyerek sessizce mırıldandı.
"Günaydın"
"Günaydın" Dedim gülümsemesine karşılık vererek.
Birden kapı çaldığında bakışlarımı ondan çekmiştim.
"Hadi kahvaltıya gelin."
"Geliyoruz."
Yavaşca kalkıp kapıya doğru ilerliyordum ki onun sesi ile duraksadım.
"Jungkook, gelsene bi"
"Noldu?"
Ayağa kalkmış beni beklerken yavaşca yanına gittim. Karşı karşıya geldiğimizde biraz daha yaklaştı bana.
Elini çeneme koyup yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Yavaşca yutkunup nefesimi tuttum. İçimdeki heyecan o kadar fazlaydı ki kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Gözlerini kapatıp yüzüme daha fazla yaklştığında arada cok az mesafe vardı. Hızla kendimi geri çekip tuttuğum nefesimi bıraktım.
"T-taehyung b-ben hazır değilim."
Bana kırgınlıkla bakan gözlerini yere çevirdi.
"Peki, özür dilerim hızlı davrandım."
Kapıya doğru ilerleyip kapıyı açtı ve içeri gitti. Onu öpmek isterdim elbette ama sürekli aklıma o iğrenç anlar geliyordu. Bu kadar güçsüz olduğum için kendime küfürler edip içeriye geçtim.
Herkes sofrada oturmuş beni bekliyordu. Sadece Taehyung'un yanı boş olduğu için oraya oturdum bende.
Yemeğe başladığımızda Suga sessizliği bozdu.
"Akşam her zamanki yere gidicez. Gelirsiniz dimi?"
Sorunun bize yöneltindiğini anladığımda Taehyung'a baktım. Çok düşünceliydi. Bakışlarını tabağından çekmiyordu. Daha sonra o da sorunun bize sorulduğunu anlamış olacak ki Suga'ya baktı.
"Olur geliriz."
"Tamam o zaman. Biz alırız sizi."
Hepimiz yemeği yiyip sofrayı topladığımzda evlere dağılmıştık. Taehyung benimle gelmedi. Bende sormadım zaten.
Eve geçtiğimde hemen duşa girdim. Uzun süre duşta kaldıktan sonra salona geçtim ve biraz vakit geçirdim. Aklıma oraya gideceğimiz geldi. Hemen üstümü değişip ceketimi aldım. Salona geçip onları bekledim. Jimin aradığında geldiğini söylemişti. Aşağıya inip arabaya bindim. Taehyung ve Suga arkada, Hoseok öndeydi. Jimin'de arabayı kullanıyordu.
"Namjoon ve Jin nerde?"
"Onlar farklı arabayla geliyor. Sığmazdık zaten."
Yola çıktığımızda hiç birimiz konuşmuyorduk. Daha sonra Hoseok hiç beklemediğim bir soru sordu.
"Siz şimdi nasıl tanıştınız?"
Taehyung birşey demediğinde topu bana attığını anlamıştım.
"Omeglede karşılaştık. Uzun süre konuştuk sohbet ettik. Öyle yani"
"Sanal ilişki yürümez bence" demişti Jimin.
İkimizde birşey demedik. Zaten gelmiştik bile. Arabadan inip Namjoon'ların yanına gittim. Bizden erken gelmiştiler.
Burası liseden beri hepimizin geldiği yerdi. Açık bir alan. Kimse bilmiyordu çünkü bizden başka gelen olmamıştı. Yerlerde çimler vardı. Saat 6 7 civarlarıydı, bu yüzden hava çok güzel gözüküyordu. Burda sürekli oturduğumuz için büyük bir çardak kurmuştuk. Hepimiz oturacaklara geçtiğimizde Taehyung gelmemişti. Biraz ilerleyip gözden kayboldu. Jiminlere haber verip kalktım hemen ve yanına gittim. Çimenliğe oturmuş havaya bakıyordu boş boş.
"Selam" diyip yanına oturdum.
Bakışlarını bana hiç çevirmedi. Sanki geleceğimi tahmin ediyordu.
"Selam" dedi sessiz bir şekilde.
"Bir sorun mu var?"
"Hayır"
"Birşey olduysa bana anlatabilirsi-"
"Hayır dedim Jungkook."
Buda neydi böyle? Neyin tribini atıyordu ki şimdi?
Sinirle ayağa kalkıp karşısına oturdum. Anında bakışlarını bana çevirdi. Kaşlarını çatıp ne yapmaya çalıştığımı sorgularmış gibi bakış attı.
Bu sabah ona haksızlık etmiştim. Gücümü toparlayıp yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Sabah bana yaptığı gibi elimi çenesine koydum. Aramızda çok az bir mesafe kaldığında hemen o mesafeyi kapatıp öptüm onu. Gözleri şaşkınlıkla bana bakıyordu. Ben yavaşca gözlerimi kapattığımda ellerimi yüzüne götürdüm ve baş parmaklarımla gözlerini kapattım. Bir kaç saniye sonra öpüşüme karşılık vermeye başladı. Ben alt dudağını öperken o da üst dudağımı tadıyordu. Uzunca bir süre birbirimizi öptük. benden yavaşca ayrılıp alnını alnıma yasladı. Gözlerini açmadan konuştu.
"Seni hiç yanımdan ayırmak istemiyorum Jungkook. Bana iyi gelen tek şey sensin. Sesinle, bakışlarınla, dokunuşlarına sakinleşiyorum."
Kurduğu cümleler kalbimin hızla atmasına sebep olurken tekrar bana yaklaşıp dudağıma kısa bir öpücük kondurdu. Daha sonra ayağa kalkıp elini uzattı. Bende elini tutup ayağa kalktım.
"Hadi yanlarına gidelim." Dedi gülümseyerek.
•
•
•Hayatınızda okuduğunuz ennn boktan kiss sahnesiydi. İlk yazdigim fic bu oldugu icin hic birsey bilmiyorum. Cok cok ozur dilerim yani.
Bu sahneden sonra yazacak hic bisey bulamadim o yuzden kisa bolum oldu. Yarin upuzun bir bolum atarim telafi amacli.
Zaten herseyi cok hizli gelistiriyomusum ben dedim bu fic boka sarar diye.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
7020 // Taekook
FanficGece uyuyamadığı için omegleye giren Jungkook, karşısına çıkan çocuğa aşık olur. Fakat mesafeler istedikleri zaman buluşmalarına engeldir. Bu da yetmiyormuş gibi dünyaya bir virüs yayılır.