Özgürlüğe Yolculuk ( GxGxG) (GxG)

22

Gün daha yeni başlıyor Yasemin kızım. Valentina Tess'in sinirinden daha sana gelemedi. Aslı da aynı şekilde. İkisi de sorunlarını halletsinler. Senin üstüne aynı anda gelecekler. Biliyorsun dimi? Ah Yaso aah!

Neyse artık. Napalım? Başa gelen çekilir. Kahvaltıya gidelim de bakalım. Neler olacak?

...

Arabaya bindiğimizde çıt çıkmadı. Ben arkaya geçmiştim hızlıca, ikisi de yan yana otursun diye. Bütün yolu tek kelime etmeden gittik diyebilirim. Ben arada saçmaladım konuşurlar diye ama bir boka yaramadı. Neyse artık geldik.

Valentina'nın arkadaşı cidden mükemmel bir kadın. Yani evet güzel kadın da o anlamda demedim. Hemen yanlış anlamayın. Biz kapıdan adımımızı attığımız an hemen masamız hazırlanmaya başladı. Bu kadına nasıl 'mükemmel' demeyeyim şimdi?

Hemen geldi, selam verdi. Halimizi hatrımızı sordu. Masada her şey tamamlandığında da gitti. Onun gitmesiyle de benim ağzıma bir şeyler tepmem bir oldu zaten. Ben alışmışım kahvaltıyla güne başlamaya. Yapamıyorum işte. Napayım?

Bu sefer temkimliyim ama bu arada. Normalde doyana kadar konuşmam. Artık siz de biliyorsunuz. Ama bugün bir görevim vardı. Bu görevi de kendi kendime edinmiştim ama olsun. Bu iki kadını barıştırmak...

-Valentina, bugün rezervasyon falan var mı? Fotoğraflar çalışıyor mu hala? Merak ettim.

-Evet. Mesaj atmış Finn. Bütün masalar rezerve edilmiş yine.

-İşine karışmak istemedim de. Merak ediyorum. Arka tarafta ufak bir bahçe vardı. Orayı kullanamıyor musunuz?

-Kullanabiliyoruz ama ekstra eleman almak gerekir. Borçlar vardı. Onları ödüyorum hala. Güvenemedim o yüzden.

-Bence şu an risk almanın tam zamanı. Sen daha iyi bilirsin tabi ama sanki full rezerve çalışıyorken o tarafı da açmak iyi olabilir. 10 masa falan sığar bence oraya. Aslı daha iyi bilir tabi. Sığar mı Aslı?

Ne kadar muntazam bir konu açtım. Gördünüz mü? Arada salak salak davranıyor olabilirim ama zeki kadınım. Bunu kabul edin. Ha bu arada! Ben size kızgınım. O konuyu da bir ara ayrı konuşacağım sizle. Şimdi daha önemli işlerim var müsadenizle.

-Sığar evet. Karedense yuvarlak masa konulabilir. Masalar küçük olsa da sandalye kullanımından normalde 40 kişi sığacaksa daha fazla kişi sığdırılabilir.

Aslı da konuştuğuna göre güzel gidiyoruz gibi. Şimdi biraz daha konuşup ikisini konuşturmam lazım.

-Valentina bak Aslı da sığar diyor. 40 kişi çok iyi değil mi? Anlamadığım bir iş ama yine de 40 kişi iyidir ya. Bak daha fazla da insan alabilir diyor hatta. Konuşmadınız mı siz aranızda bunu hiç?

Biraz agresif bir yönden konuyu bağlamaya çalıştığımı farkındayım, evet. Ama suratlarını ben görüyorum arkadaşlar. Zaten tatlı tatlı konuşmaya hiç niyetleri yok, merak etmeyin.

'Ben söyledim ona hep. Biraz risk al diye. Ben de yardımcı olurum diye. Ama yok dinlemedi. Katır inadı diye boşuna mı diyorum ben. İlla kendi bildiğini okuyacak. Yardım isteme huyu da yok bu arada. Dış kapının dış mandalıyım sanki.' Canım Aslı be! Bak nasıl da yanıltmıyor beni. Nasıl güzel sinirleniyor tipini yediğim.