Benim vadem doldu burada arkadaşlar. Anlaşıldı. Benim artık burada hiç işim kalmadı. Ya başka ülkeye gideceğim ya da tıpış tıpış Türkiye'ye döneceğim. Bana burada artık rahat yok. Onlar da burada birbirlerini yiyorlar mı yoksa sikiyorlar mı? Gram umrumda değil artık. Yolcudur Abbas.
...
Gazdan ayağımı çekmeye hiç niyetim yok. Bir an önce buradan uzaklaşmak istiyorum. Tabi beni de yakalamalarını istemiyorum. Ama sanırım maalesef önce otele uğramam gerekecek. Kiraladığım arabayı alıp teslim etmem lazım bu ülkeden gitmeden. Vallahi yoksa beni bulup sikerler hangi ülkede olursam olayım. Sikiyim ya! Bu kötü oldu işte. Otele gidersem beni yakalama ihtimalleri çok yüksek çünkü.
Dikiz aynasından sürekli arkamı kesiyordum. Görünürde daha kimse yoktu.
Gerizekalı Emma ya. Bok vardı amına koyayım. Hepsinden nefret ediyorum ben ya. Hepsi teker teker ağzıma sıçtı. En büyük de ben kendi ağzıma sıçtım zaten. O apayrı bir olay. En büyük gerizekalı sensin Yasemin. Aşk diye bir şey yok. Bunu bile bile gittin üçlü ilişkiye girdin bir de. Ağzına tükürdüğümün karısı ya.
Otelden bu sahile kaç dakikada gelmiştik hatırlamıyorum ama o süreden daha kısa sürede otele geri dönmüştüm. Anahtarı arabanın üstünde bıraktım. Umrumda değil. Koştura koştura odaya gittim. Bir iki parça bir şeyim vardı zaten. Benim arabanın anahtarı ile onları alıp hemen gideceğim buralardan.
Ulan laptopum, fotoğraf makinem falan hepsi evde, adını anmak istemediğim insanların evinde kaldı. Kıyafetlerime üzülmüyorum da, ikisine çok üzülüyorum ya. Orospu Emma beni böyle yüz üstü bırakmasaydı ondan rica ederdim ama... O da büyük şerefsiz çıktı. Haliyle o iş de yattı.
Eşyalarımı bir poşete tıkmıştım hemen. Lan koca hayatım bir poşet kıyafete mi düştü be? Aaaahhh ahhhhh! Sana bunları yaşatanları asla unutamayacaksın Yaso. Biliyorsun değil mi?
Arabanın anahtarlarını da arayıp bulduktan sonra tam odadan çıkmak için kapıyı açmıştım ki Emma ile karşılaştım.
Emma: Yasemin! Lütfen bir dakika dinle ya.
-Nefret ediyorum senden de Emma. Dinlemek istemiyorum o yüzden.
Emma: Ben senin için yaptım ya. Ne nefreti Yasemin?
-Allah belasını versin buranın. Hayatım alt üst oldu. Hepinizden nefret ediyorum. Tatil diye geldim burnumdan getirdiniz.
Benim gözüm iyice döndü. Emma'yı ittirmeye başladım.
-Kırk yılda bir inanmak istedim birine ya. Daha dün başıma neler geldi? Biliyorsun hepsini. Beraber ağlamadık mı? Bana nasıl ihanet edersin sen ya?
Emma: Bir dakika din...
-Allah belanızı versin hepinizin. Çekil önümden. Gideceğim. Bir daha da karşıma çıkma.
Emma'nın aniden beni ittirmesiyle bir an olsun kendime gelir gibi olmuştum.
Emma: Nerede olduğunu söylemek benim işime mi geldi sanıyorsun? Şu an bana tek iyi gelen kişi sensin Yasemin. Aslı ile barışabilme, seninle bir daha böyle olamama, yalnız kalma ihtimallerine rağmen senin yerini söyledim. İlk defa bu hayatta kendimden önce birini düşündüm. O da sensin. Seni önemsiyorum. Sana değer veriyorum. Senin cidden bende yerin apayrı. Benim için tam olarak neyi ifade ettiğini bilmiyorum ama seni seviyorum işte. Valentina söz konusu olsa asla söylemezdim yerini ama Aslı biraz daha affedilir gibi geldi senin için. Sana da iyi gelir diye düşündüm konuşmanızın. Olay bu. Anladın mı? Senin için yaptım. Sikiyim! Seni kaybetmek istemiyorum. Yapma böyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğe Yolculuk ( GxGxG) (GxG)
Roman pour AdolescentsKendini keşfetmek için Amsterdam'a giden Yasemin'in hikayesi... +18 (Bazı bölümler +18'den de fazla olabilir.) LGBT Lezbiyen