Ulan Ayla! Umarım çok geç kalmadan gelirsin ya da en azından şu siktiğimin telefonunu açarsın. Yoksa Valentina'dan önce biz seninle bozuşacağız. Hangisiylesin acaba? Agnes mi Ingrid mi?
...
Ayla akşam geldi arkadaşlar. Gelene kadar da asla da telefonunu açmadı. O saate kadar Valentina'yı evden çıkmasın diye sakinleştirmek için neler çektiğimizi ne siz sorun ne de ben söyleyeyim.
Ayla geldiğinde koşa koşa kapıya gidip önce annesine sarıldı, sonra da avazı çıktığı kadar bir bağırmaya başladı ki... Cidden bu sokakta biz komple mimlendik. Diğer evdeki Aslı ile kavgalarımız bu evde de bu bağırış, çağırış... Bazen sokakta yürürken hissediyorum o tip tip bakışları üzerimizde. Sessiz sokağın huzurunu kaçıran, rahatsızlık veren insanlar olduk ya. Gerçekten yazık.
Ayla: Valentina, ben senin nasıl bütün arkadaşlarını bilmiyorum, senin de benim bürün arkadaşlarımı bilmemen çok normal. Ayrıca ben senin annenim, üslubuna dikkat et lütfen. Şu sesini de normal seviyeye indir. Bu kadar gürültü çıkarmana gerek yok. Şükür sağırlığım da yok, gayet iyi duyabiliyorum.
Valentina: Anne, sen İspanya'dayken ben sana soruyor muydum böyle? Ama aynı evdeysek ve dibimdeysen sorarım tabi nereye gittiğini. Özellikle de böyle saatlerce ulaşamamışsam sana merak etmem de hakkım.
Ayla: Kaç yaşında kadınım Valentina. Gören de diyecek günlerdir kayıplara karıştım. Geldim işte, uzatma artık.
Valentina: Anne, delirtme beni.
Ayla: Delirirsen delir kızım. Sen bilirsin. Ben dün çok içtim. Gidip biraz uyumak istiyorum. Mümkünse benden uzakta delir, ben duymayayım. Başım ağrıyor.
Ayla'nın olmayan sikine gram takmaması beni baya şaşırttı. Yani kızın merak etmiş seni, haklı olarak. Giderken bir haber de vermemişsin. Telefonun da kapanmış. Tamam yani Ayla'nın da haklı olduğu yerler var da Valentina da haklı ama.
Ayla gerçekten hiçbir şey olmamış gibi benim odama doğru yürümeye başladı.
Odam zaten orospu odası oldu. Gece Emma, gündüz de Ayla uyuyor. Aslı'nın odasına yakın zamanda taşınsam iyi olacak sanırım.
Valentina da Ayla'nın son söylediklerinden sonra kapıyı çarparak çıktı. Aslı da hemen peşinden gitmeye kalkıştı ama son anda tuttum.
-Biraz alan tanıyalım ona istersen. En azından sakinleşsin. Sonra gideriz yanına beraber olur mu?
Aslı: Nereye gidiyor? Nasıl bulacağız sonra? Ya telefonunu açmazsa?
-Annesine kızdı o kadar, aynısını kendi yaparsa biz de bir posta kavga ederiz. Yapacak bir şey yok. Şu an gidersek o sinirle kesin biz de kavga ederiz. Saatlerdir zor tuttuk kendimizi zaten Aslı.
Aslı: Doğru, haklısın.
Aslı ile sessizce salonda otururken Emma mutfaktan çıktı geldi. Ayla da hızlıca duş alıp banyodan çıkmıştı.
Ayla'yı sıkıştırıp soru yağmuruna tutmak istiyorum ama Aslı yüzünden yapamıyorum. 5 saat sonra da sahnem var, asla hazırlık yapamadım. O yüzden artık götümü kaldırmalıydım. Hemen laptopumu alıp çalışmaya başladım.
Ayla: Ben de gelebilir miyim akşam seni izlemeye ya?
-Olur hayatım, gelebilirsin tabi. Emma, sen de gelmek ister misin?
Emma: Bebeğim, beni bugünlük affetsen... Pek iyi hissetmiyorum kendimi. Midem bulanıyor, başım ağrıyor.
-Bitanem bir şey diyeyim diyorum ama... Seni hiç böyle yemek yerken görmemiştim. Geldiğinden beri sürekli bir şeyler yiyorsun. Mideni o etkilemiş olabilir mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özgürlüğe Yolculuk ( GxGxG) (GxG)
Teen FictionKendini keşfetmek için Amsterdam'a giden Yasemin'in hikayesi... +18 (Bazı bölümler +18'den de fazla olabilir.) LGBT Lezbiyen