Özgürlüğe Yolculuk ( GxGxG) (GxG)

26

İkisiyle de sarıldım. Emma belimi iyi okşadı kaşla göz arası. Daha bismillah be kadın. Az biraz bekleseydin be. Ooffff. Zor bir kaç saat beni bekliyor.
Masaya oturdum artık. Bana şans dileyin.

...

Amy: İyi ki geldin Yasemin. Emma da buradayken o da katılsın istedim toplantımıza. Bazen aranızda fikir alışverişi yapabilirsiniz bence. Çok heyecanlıyım.

Olanları bilsen acaba Emma ve beni hala bir araya getirmek ister miydin Amy? Onu da geçtim beni görmek ister miydin ondan bile emin değilim.

-Çok iyi düşünmüşsün. Emma influencer ne tarz şeylerin daha çok etkileşim alacağını benden daha iyi biliyordur. Çünkü ben biraz spontane çalışıyorum. Dediğim gibi profesyonel değilim.

Emma: Çoğu profesyonelden daha güzel fotoğraflar çekiyorsun. Ortamın ruhunu güzel yansıtıyorsun fotoğraflarında. O yüzden kendini küçümseme.

Sen öyle şeytani gülümsersen olmaz ama tatlım. Ben de otomatik gülümsemeye başlıyorum. Refleks olarak flörtleşiyorum hemen, yapma!

Bir süre daha üçümüz işten güçten konuştuk. Başıma ne geldiyse zaten şu üçüncü olma işinden geldi. Burada da böyle... Neyse ne diyordum? Ha! İşten güçten konuştuk. Bugün başlayabileceğimi söyledim. Bu durum Amy'i baya mutlu etti. Anlaştık zaten anlayacağınız üzere bunu söylememe gerek yok. Sonra aniden dışarıda halletmesi gereken bir iş olduğunu bir toplantıya katılması gerektiğini falan söyleyip kalktı. Burayı da Emma ve bana emanet etti.

Amy, Emma'ya çok mu güveniyor? O yüzden mi hiçbir şeyi fark etmedi aramızdaki? Çünkü benimkiler maşallah saniyesinde fark ettiler. Benimkiler bana güvenmiyor o zaman? Evet Yasemin, güvenmiyorlar tabi salak. Neyine güvensinler senin. Dengesiz karının tekisin. Ya da Amy fark etti ikimizi de bir gün bir köşede sıkıştırıp kıtır kıtır doğrayacak. Valentina ile Aslı'nın da işine gelir bu. İçleri anca soğur dünden sonra. Sinirlerini de çok çıkaramadılar biliyorsunuz. Ay ben nasıl öyle bir şey kaçırdım ağzımdan ya dün gece? Nasıl bir amatörlük bu? Ooofffff! Neyse biraz çalış sen Yasemin. Kafan dağılsın.

Önce dışarıdaki masalarda dolaştım. Manzarayla beraber güzel kareler yakaladım. Biraz ışık ayarlarıyla da oynarsam hemen paylaşmaya hazır olur. Sonra içeriye girdim. Orada da bazı masalardan izin alıp onların fotoğraflarını çektim. Bir ailenin çocuğuyla oynadım. Seviyorum çocukları bu arada ama kendi çocuğum olsun ister miyim bilmiyorum. Bu tarz şeylerde sorumluluk alma konusunda kötüyüm. Evdeki bitkileri bile sulamayı unutuyorum. Bir çocuğa bakmak... Ay aman neyse!

Ben bunları düşünürken Emma'nın bakışlarını üstümde hissettim. Zaten ona doğru bakar bakmaz da gözlerimiz hemen çarpıştı. Sikecek gibi mi bakıyor, yoksa duygu dolu mu çözemedim. Neyse işine devam Yaso.

İç mekan tasarımını da fotoğraflamaya karar verdim. Baya başarılıydı. Hangi mimar ya da iç mimarla çalıştılırsa tebrik etmek lazım. Sonra da menü tasarımında da kullanabilecek sosyal medyada da paylaşılacak şekilde tabakları fotoğrafladım.

Bu arada şef o kadar güzel bir kadındı ki... Kadından gözlerimi alamadım o konuşurken. Hatta tabakları hazırlarken bir iki kare de onu çektim. İyi de anlaştık gibi sanki. Hemen instagramda ekleştik. Çektiğim fotoğraflarını da ona mail üzerinden ileteceğimi söyledim. Fingirdeşmeden duramıyorsun Yasemin. Ama napayım arkadaşlar? Görseniz siz de fingirdeşirdiniz. Ağız sulandırıcı bir kadındı her anlamda.