Aşk..
Eski bir yalan adem'le havva'dan kalan,Aşk eski bir yalan hayatıma dolan,
Bir ses bir bakış,
bazen o kalbime akan.Bir çiçek hatırlanır yılların ardından..
Sabah kahvaltıdan sonra biraz televizyon izlediler akşam gibi norman'ın telefonu çaldığında yarım saate yakın telefonda konuştu.
Ardından salona garip bir yüz ifadesi ile geldi, bunu fark eden ray yerinden kalkıp sorunun ne olduğunu sorsa da onu geçiştirerek 'işi olduğunu' bu yüzden dışarı çıkmasını söyledi.
Evden dışarı adımını attığında soğuk havayla kendine geldiğini hissetti, lakin bu gece yapacaklarına kimsenin engel olamayacağını biliyordu.
Beyninden kurtulmak adına bir sigara yaktı ve hızlı adımlarla yürümeye başladı.
Bir eve geldiğinde durdu, derin bir nefes aldı. Evin kapısını çaldı karşısında kadınla göz göze gelerek selamlaştılar.
Sonrasında içeriye hızlı adımlarla girerek kıyafetlerinin olduğu odaya gitti. Dolaplara baktı, üzerine kalın bir siyah kazakla birlikte pantolon aldı.
Biraz daha dolapları karıştırdıktan sonra, istediği şeyi bulduktan sonra sırıttı. Giyindikten sonra odadaki aynalı masanın karşısına oturdu.
Biraz önce kapıyı açan kadına seslendi, "Camêllia bi gelebilir misin?" Camé hızlı bir şekilde yanına ulaştığında, norman boynunu kapatmasını istemişti.
Norman'ın boynunda olan rakamları ve minimalist sayılabilecek dövmeyi kapatmaya başladı, dövmenin yakınlarında olan morlukları fark edince kıkırdamadan edemedi.
Onları da kapatıcıyla kapattıktan sonra
işlerine geri döndü, norman ise siyah düz bir mont giyerek siyah motoruna bindi.[Dövme]
Hızlıca tokyo'nun dışında kalan harabeler sokağına ulaştı, burası bir salgın hastalıkta ölen insanların eski evleriydi. Yakın zamanda devlet tarafından el konulmuştu, 1 yıla kalmadan buraları toparlanacak ve yeni binalar dikilecekti.
Bir evin önünde durdu, motoru park etti ve cebindeki sigara paketini çıkartıp bir dal yaktı.
İçine soluduğu dumanla birlikte, kalbinin deli atışlarını daha net duyabiliyordu. Evin aralık olan tahta kapısını ittirerek yavaş adımlarla içerisine girdi.
İçeriden bir adamın can çekişme sayılabilecek sesleri geliyordu, bunu duyunca dudağı yukarı doğru zevkten kıvrıldı.
Bir odanın önüne gelince tekmelermişcesine ayağıyla kapıyı açtı. Siyah saçlı ve koyu tenli bir adam, odanın ortasında bir sandalyede bağlanmış şekildeydi, seslerin ondan geldiği bariz bir görüntüydü.
Çevresinde yarım ay şekilde 3 adam vardı, bir tanesi sertçe biraz uzun olan saçını tutuyordu.
Adam duyduğu kapı açılma sesi ile norman'a doğru döndü.
Bu sırada onun saçını tutan adam onun başını döndürmesi ile saçlarını onun ellerinden kurtardı.
Onu fark edince sinirlenen adam diğer eliyle, baktığı tarafa ters bir şekilde sert bir tokat attı.
"Patrona bakmayı geç ters gözle bile bakmayacaksın demedik mi lan biz sana" diyerek sesini yükseltti.
Ardından yanındaki adamlara işareti verdikten sonra patronun yanına ulaştı.
Ellerindeki kanı üzerine sildi, ellerini karnında birleştirdikten sonra saygıyla beyaz saçlının önünde bunu belli edermişcesine eğildi.
"Hoşgeldin patron" norman bu laf ile alaycı gülümsemesini yüzüne koydu, hafifçe kafasını eğerek selamını kabul etti.
Sonrasında norman diğer adamın yanına ulaştı, adamlarına gitmeleri için işaret yaptı.
Lakin, koyu lacivert saçlı olan ve ona çok bağlı olan bu lafı üstüne almayarak kapının solunda saygıyla bekledi.
Norman adamın tepkisiz bir ifadeyle dövmeye başladı; adam yalvardı, yakardı, pişman olduğunu sayıkladı, norman tek bir kelime etmeden, onun tek bir kelimesine sinirlenmeden sadece onu cezalandırdı.
Ona vururken ellerinde olan kanın ona değil kendisine ait olduğunu anladı. Bununla birlikte daha da sinirlenen çocuk, cebinden siyah ama gösterişli olan kelebeği çıkardı.
Adamın ilk önce genital bölgesine sapladı, adamın haykırışlarını, acıyla Çırpınışlarını hiç duymuyordu sanki dünya şu an merhameti için durmuştu.
Ardından bıçağı çıkartarak eğildiği yerden kalktı, lacivert saçlı çocuk tepkisiz bir şekilde onu izliyordu.
Cebinden bir mendil çıkartarak, norman'ın yüzüne bulaşmış olan kanları sildi.
Norman çok sakinken birden derin derin nefesler almaya başladı, bunun iyiye işaret olmadığını bilen lacivert saçlı çocuk "sizi odadan çıkartmamı ister misiniz, temiz hava iyi gelir" dedi.
Norman çocuğun dediğini tarttı ve adımlarını geri çevirdi. Adamın yanına vardığında, adamı saçlarından tutarak ona bakmasını sağladı.
Onun gözlerinin içerisine bakarken adamın titrediği belli oluyordu, sol elimde olan bıçakla hızlı ve sert hamleyle adamın boğazını kesti. Sonrasında ayağa kalktı ve tekrardan çocuğun yanına geldi.
Çocuk bu sefer daha büyük bir bez ile hem onun üzerine hem de her tarafına bulaşmış olan kanları sildi.
Sonrasında titreyen ellerine aldırmadan, harabe evin önüne geldiler. Hava buz gibiydi ne kadar kalın giyinmiş olsalar da içlerine işliyordu, norman cebinden sigarayı çıkarttı ve yaktı.
Yanındaki çocuğa uzatarak onun da almasını sağladı ve sonrasında sigaralarını yaktıktan sonra lacivert saçlı çocuk anlamsızca ona baktı.
Norman ne varmışçasına kaşlarını kaldırdı ve onun sorusunu bekledi.
"O adamı neden kendi ellerinizle öldürdünüz efendim, genelde bu tarz işleri bize hallettirirdiniz?" Diye sorarak içinde olan bütün merakı dışarıya vurdu.
Sorulan bu soruyla kaşlarını kaldırarak düşünmeye başladı, aslında buna ne cevap vermesi gerektiğini bilmiyordu.
Ne derse yalan olurdu, bu yüzden içinde ne varsa söyledi. "Kendi kanlı ellerimle dokunmaya kıyamadığım birine dokundu, bu yüzden kendi ellerimle bu işi halletmem gerektiğini düşündüm."
Çocuk onaylar bakış atarak kafasını salladı.
Bunun üzerine daha fazla konuşmadılar sigaraları bittiğinde ise söndürerek, biraz önce odadan kovdukları çocukları ortalığı toparlamaları için emir verdiler.
Sonrasında motoruna gazla asıldı ve eve doğru ilerledi. Bütün soğuğun içine işlemiş olmasına rağmen vücudu kan ter içindeydi.
Onu öldürmesine rağmen hiçbir şeyin yeterli olmadığını düşünüyordu ve bunun bir sonucu yoktu.
HAVEN'T GİVEN ENOUGH??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİBRİT, BENZİN, BİRAZ DA ACI
Randomİkilinin birbirine olan ilişkinin arkadaşlıktan ziyade olduğunu anlaması ile başlayan kendini bulma keşfine çıkan iki oğlan, ne kadar kaçsalar da eninde sonunda bazı duyguları kabullenmek zorunda kalırlar. TW⚠️ Bu hikaye insan dünyasına geldikleri z...