ZzZzZzZzZ

41 3 3
                                    

1 ay sonrasından tekrardan görüşürüz birkaç teknik aksaklık yüzünden dolayı bölümler uzun sürdü. Onun için gerçekten özür dilerim be merak etmeyin yaz tatilinde daha sık bölüm atarak bu hikayeyi sonunda bitirebileceğim, neyse hadi hikayeye geçelim

Geçmişteki kanlı izler hep kalır bölümünün zamanı çizelgesindeki devamı olarak düşünebilirsiniz.

İyi okumalar!

Bir süredir, akşamları beraber kütüphaneye gidiyor ve sevdiğimiz kitaplar hakkında konuşuyorduk. Ben kısa bir zaman içerisinde buna bağımlı hale gelmiştim, onunla bir şeyler hakkında konuşmak beni kötü düşüncelerden bir kalkan gibi koruyordu.

En basitinden, kendime zarar vermem azalmıştı.

Bunun nedenlerinden biriyse beni hiç yalnız bırakmıyor oluşuydu, bıraksa bile bu çok kısa sürüyordu.

Zaten o yanımda olduğu zaman öyle bir düşünceye sahip olmuyordum ve bu gerçekten iyi hissettiriyordu.

Bazenleri bu akşama, emma veya diğer kardeşlerimiz de katılıyordu kutu oyunları oynayarak fazlasıyla eğleniyorduk.

Ama onlarla geçirdiğimiz akşam genelde kısa sürüyordu, çok kardeşimiz küçük olduğu için bizim kadar geçe kalamıyorlardı.

O akşamların birinde, Emma ve birkaç küçük kardeşimiz bize eşlik etmişti. Onların uykusu geldiği zaman, Emma onları yatırmaya götürerek bizi yalnız bırakmıştı.

"Sonunda yalnız kalabildik ha"
Dedi norman, derin bir nefes aldığında rahatlamış görüyordu.

"Ah, evet öyle oldu"

"Dün oyuna katılmadın, sizi anneyle kütüphanede gördüm. Elinizde kitapları fark ettim, yeni kitaplar gelmiş olmalı gösterebilir misin?"

Ray başını onaylar bir biçimde sağladıktan sonra ayağa kalktı.

Her 6 ayda bir yani yılda iki kez kütüphaneye az bir miktar kitap gelirdi, genelde bu fazla bir kitap olmasa da bu seferki öyleydi çünkü neredeyse 1 yıldır yeni kitap gelmiyordu.

Masaların olduğu yeri geçtikten sonra, karşılarında bir kapı belirdi. Çocuk kapının üzerindeki anahtarı çevirerek kapıyı açtı.

İçerisinde çok duman olmasına rağmen kitapları kolaylıkla fark edebiliyordu. Ray bir koliyi kaldırdığı gibi hızlıca onu kütüphanenin içerisindeki büyük masaya taşıdı.

Ray kitapları zar zor taşıyabildi, bunu fark eden norman endişesine engel olamadı. Kollarınına kıyafetin üzerinden bakarak herhangi bir kan lekesi bulmaya da çalıştı. Ama yoktu.

"Hey iyi misin?"

Ray, koliyi masanın üzerine koyduktan sonra konuştu.

"Evet iyiyim, biraz yorgunum sadece"

Norman bir şey demedi, ama normalde rayın sadece bir koli taşırken kollarının titremeyeceğini biliyordu.

"Ray lütfen dürüst ol?"

"Hey! Bana yalancı mı diyorsun eğer bir şey olsaydı söylerdim?!"

"Tamam o zaman, kollarını göster"

Bir anda panikleyen çocuk ne yapacağını şaşırarak geriye doğru iki adım attı. Norman ani bir refleksle bileğini aldı ve bol şeyi hızlıca yukarıya sıyırdı.

Norman bir şeyler bekliyordu evet ama bu kadar kötü olabileceği aklının ucundan bile geçmemişti.

Neredeyse 1 aydır kendisine bir şey yapmadığına emindi.
Son bir gün yalnız kaldığında bunlara ne sebep olabilirdi ki?

Derin yara izleri bileğinden üç veya dört parmak sonra başlıyordu, ve neredeyse bütün iki kolu da yara içindeydi.
Bunlara ne yaparsa yapsın izleri kalacağını biliyordu, ama mikrop kaparlarsa daha da kötü olacaklarını biliyordu.

Ray ağlamamak için kendini sıkıyordu, onun için bu kadar uğraşan birisini hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu ama bir kere yapmıştı ve bunun geri dönüşü yoktu.

"Norman ben gerçekten özür dilerim aniden oldu"

"Lütfen özür dileme, en başından beri senden istediğim şey bir özür olmadı" dedi ve onu rahatlatmak için gülümsemeye çalıştı.

"Gel şunlara bir ilaç sürelim de sarayım"

"Tamam" dedi çocuk gözlerindeki yaşlara engel olamayarak.

Masadaki sandalyelerden birisini çekti, eliyle işaret etti.
"Sen burada otur ben geliyorum"

Çocuk hızlı adımlarla kütüphanenin ilk yardım kutusuna doğru yöneldi. Bandaj, ağrı ve yara iyileştirici bir krem aldı.

Hızlıca çocuğun yanına gitti ve kendisine de bir sandalye çekerek oturdu. Yaralara baktıkça gözlerinin dolması engel olamıyordu.

Kremi sürerken istemsizce de olsa ağladı, bu ikisinin de sessiz bir ağlamasıydı ikisi de konuşmadı buna cüret edemediler.

Sol koluna krem sürmeden önce yaraların etrafına parmağıyla hafifçe dokundu,
"Bu seferki çok derin olmuş ama birtanem" dedi

Ray bir şey söylemeye çalıştı ama ağzından hiçbir kelime çıkamadı, bunun yerine susmayı tercih etti.

Norman ise bileğine doğru eğildi, ilk yarasının yanını öptü.

"Merak etme, bak öptüm de hepsi iyileşecek" dedi ve daha az önce öptüğü yere gözyaşlarından birisi düştü.

Çocuk olumlu manada kafasını salladı ve
o yaralarını sararken, o da sevdiğinin gözyaşlarını saydı.

Çocuk işini bitirdikten sonra kollarını geri kapadı ve hızlıca ona sarıldı.

Ani gelen harekette çocuk şaşırmış olsa da yavaşça kollarını kaldırarak sırtını sıvazladı.

"Lütfen bir daha yapma ihtiyacı hissedersen benim yanıma gel söz veriyorum ki seni sakinleştiririm, bunu birdaha yapmaman için elimden gelen her şeyi yaparım"

"Biliyorum ve evet bundan sonra senin yanına geleceğim ama lütfen artık başka bir şey yapabilir miyiz? Yorgun olduğum konusunda yalan söylemiyordum"

"Tamam bir tanem sen nasıl istersen, kitap okuyalım o zaman"

Çocuk onaylar bir mırıltı çıkardı ve sendeleyerek de olsa ayağa kalktı, kolinin en yukarısındaki bir kitabı aldı.

"Bu en son okuduğumuz kitabın devamı, bana okuyabilir misin?"

Diye sorduğundaki yüz ifadesi asla reddedilebilecek bir ifade değildi.

Çocuk onun elindeki kitabı aldı, elini onun beline koyarak yürümesinde yardımcı oldu. Kütüphaneye yeni gelen kanepeye gittiler.

Norman uzandıktan sonra onu göğsüne yatırdı, çocuk utandığı için kafasını kaldıramıyordu. Kitabı tek eliyle açtıktan sonra diğer elini de çocuğun beline koymuştu. Yavaşça okşarken bir yandan kitabın başını okumaya başladı.

Yavaş yavaş ve tane tane olan sesi normalden daha kısık çıktığı için rayın kitabın başında uykusu gelmişti. Her şeyi göz ardı etmeye çalışarak kitabı odaklanması çok uzun sürmeden uyuyakaldı.

Norman üzerindeki bedenin daha da kendisine dayanması ve nefesini düzenletmesiyle uyuduğunu anladı.

Kitabı kapadı ve kenarda bir yere koydu onun siyah saçlarını okşayarak bir yandan da oynamaya başladı.

Kafasına bir öpücük kondurduktan sonra kendisini kanepenin diğer tarafına yaslayarak bir süre onu izledi. İstemsizce sonrasında uykuya teslim oldu.

İkili o gece hayatlarındaki en güzel uykulardan birisini çektiler, çünkü ikisi de birbirinin yani sevdiği adamın yanında güvenle uyudu.

BEN BUNU DÜN GECE ATACAKTIM
UYUMADAN ÖNCE DE ATTIĞIMI SANIYORDUM AMA YAYINLAMAK YERİNE KAYDETMİŞİM KUSURA BAKMAYIN ŞİMDİ KOŞARAK DA OKULA YETİŞMEM GEREKİYOR.

KİBRİT, BENZİN, BİRAZ DA ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin