2. Bölüm

224 34 57
                                    

Merhabalar. Hafta sonu yine dolu olduğum için bugün yayınlıyorum bölümü hadi yine iyisiniz. 😉

Medya: Çocuk şarkısı gibi bir görünüm olsa da dilime dolanmaması imkansız olan bir şarkı Candy Pop hatta Sabrina Carpenter'ın coverladığı ve Camila Cabello'nın ağzına dolanan ve durmadan söylediği bir şarkı. 🥰

Kısa bir bölüm... 🙈  İyi Okumalar dilerim.💚

***

Gözlerini karanlık sokakta açtı Chou Tzuyu.

Zihnine akın eden görüntüler onu korkutmuştu. Korkuyla yattığı yerde geri kaçmaya çalışmak bir hataydı şimdi, çok fazla canı yanmıştı. Karnında hissettiği acı, kaçmasını engelliyordu.

Sonra gözlerini kapadı, duyduğu acı büyüktü. Ne olacaksa olsun, der gibi kendini soğuk, nemli asfaltla yalnız bırakmak istedi. Etrafı dinleyip bir ayak sesi duymaya çalıştı etrafında. Biri onu hastaneye götürecek miydi?

Gözlerini araladı ve etrafa bakmaya çalıştı, biraz gerisinde birkaç kızın bir genç adamı kollarından tutmaya çabaladıklarını gördü. Acısı artınca başını gökyüzüne çevirip derin nefesler almaya çalıştı.

Duyduğu kısık adım seslerinden hemen sonra tepesinde biri dikilmeye başladı, o an onu tanıyormuş gibi hissetti, bakışları barın içinde saniyelik göz göze geldiği sert bakışlara benziyordu.

Siyahın arasına başka bir renk tonu eklenmiş uzun saçları vardı. Göz bebekleri büyük ve siyahtı, bir boncuğu andırıyordu. Kız tepkisizce tepesinde ona baktı ve uzaklaştı.

Tzuyu sessizliğin içinde orada ne kadar kaldı bilmiyordu, zihni öyle boştu ki elini cebine atıp telefonunu bulmak ve birini aramak aklının ucuna bile gelmemişti. En sonunda yavaşça bilincini kaybetmeye başladı.

**

Yüzündeki ıslaklık onun uyanmasına sebep olan şeydi. Gözlerini kısarak bulanıklığı kaldırmaya çalıştı.

"Yüzümü yalamayı kes ufaklık. Neredeydin sen ha?"

Tzuyu yavaşça karanlık sokakta doğruldu. Kısa tüylerinin rengi bir tereyağını andıran küçük köpekle birlikte etrafa bakınmaya başladı. Elini boynunun sağ kısmına attı ve inledi hala acıyordu. Sonra karnının acıdığını hatırladı ve elini karnına koydu ve aşağı baktı.

Kıyafeti kanlar içindeydi, irkilip üzerini yukarı doğru sıyırdı ancak karnında hiçbir iz yoktu. Sonra o anı hatırladı. Birisi, muhtemelen o genç adam karnına bir şey saplamıştı, bir bıçak olduğunu düşünüyordu Tzuyu ama ne olduğunu göremeyecek kadar hızlıydı adam. Fakat şimdi hiçbir iz yoktu yarasından.

Her şey bir rüya mıydı, o sokakta öylece bayılmış mıydı?

Peki ya boynundaki acı?

O da mı rüyaydı?

Tzuyu başını iki yana salladı ve yola dönüp eve doğru yürüdü. Rüya olmadığına emindi, her şey bir rüya olsaydı bile kanlar içinde olmasının bir açıklaması olamazdı...

**

Evden içeriye adımını atar atmaz bir soğukluk hissetmişti. Ürperdi ve ışıkları açtı. Perdeler sanki rüzgâr almış gibi sallanmıştı. İçindeki korku gittikçe artmaya başlasa da bozuntuya vermedi. Kendini, evde kimsenin olmadığına ikna ettikten sonra odaya kilitleyebilirdi, böylece güvende hissederdi.

"Köpekcik, bugün benimle kalmana çok sevineceğim sanırım hadi gel, odama gidelim."

Köpek onu arka odaya kadar takip etmişti. Tzuyu üstündeki kanlı kıyafetleri çıkardı ve iç çamaşırlarıyla kaldığında aynanın karşısına geçti. Elini boynuna attı, arasında boşluk olan iki küçük nokta kızarık halde orada duruyordu ve sızlıyordu.

Perfect World🌍🌑🧛‍♀️✅️(MoTzu)(gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin