24. Bölüm

169 30 61
                                    

Gerçekten çıldırmış olmalıyım sanırım hikayeyi bitireceğiz. Ancak finali sağlam bir final değil kendi fikrimce umarım "hayal kırıklığı" ya da "bu nasıl final lan" gibi bir şey olmaz. Hikayenin tadını çıkaralım. 😊

Wattpad'e kısılıp buralarda kalmak istiyorum acaba burada çalışabiliyor muyum? Neyse... 🥺🥱😇

İyi okumalar dilerim...💚

***

Geri dönme vakti geldiğinde hepsi arabalara doluşmuştu. Kahin ayın 21'inde evlerinde olmaları gerektiğini söylemişti bu yüzden 20'si akşamı yola çıktılar. Jipte Jeongyeon, Nayeon, Momo ve Tzuyu vardı. Chaeyoung bu sefer Mina'nın yanında olmak için diğer araca binmişti.

Hepsi çok gergindi. Neler olacağını bilmedikleri için biraz korkuyorlardı. En çok korktuklarıysa içlerinden birine zarar gelirken bir şey yapamamak, gözlerinin önünde olanları seyretmekti.

Bu yolculuğa başlamadan önce Momo'ya söylenen şeyin ne olduğu konusunda hepsi onu sorguya çekmişti ama Momo bu konuda ağzını açmamak konusunda kesindi, bu yüzden çok fazla üstünde duramamışlardı.

"Kahin'in sana söylediği şey, bizi kurtarabilecek bir şey mi?"dedi Tzuyu fısıltıyla ama 2Yeon'un onları duyacağını biliyordu. Momo sağındaki kıza baktı ve omuz silkti.

"Bilmiyorum. Benim için anlamsız bir şey söyledi. Sanırım ne yapacağımı anlamazsam kötü bir şey olacak."

"Umarım anlarsın o zaman."

Momo başını salladı ve önüne döndü. Tzuyu onun yüzünü incelemeye devam ediyordu. Gözleri gerçekten bir rakunu andırıyordu ve yüzü çok tatlı duruyordu. Aslında yüzüne ters bir kişiliği vardı. Tzuyu istemsizce gülümsedi ona bakarken. Momo izlendiğini hissedip kıza döndü. Onun gülümseyen yüzüyle karşılaştığında bir iç çekti.

"Keşke farklı bir dünyada karşılaşsaydık." dedi Momo kısık bir sesle. Tzuyu dolan gözlerle ona baktı, çekinerek de olsa elini uzattı ve Momo'nun kucağında duran elini tuttu.

"Belki, belki bir gün başka bir dünyada karşılaşırız..."

MoTzu'nun bu konuşması 2Yeon tarafından duyulmuştu. Jeongyeon sağ elini vitesten çekip Nayeon'a uzattı, Nayeon da elini uzatıp tuttuğunda Jeongyeon sevgilisinin elini dudaklarına götürüp öpmüştü.

Onlar da, bu dünyada karşılaşmış ve birbirlerini sevmiş olsalar da, başka bir dünyada da birlikte olmak istemişlerdi. Daha özgür, daha mutlu, daha huzurlu, daha insani duygularla. Evet uyuyabiliyorlardı, sevebilmek kalp isterdi evet, onlarında kalbi vardı ancak duygu yüklü bir şey değildi bu. Sevdiğini görünce yerinden çıkacakmış gibi atmıyordu. İnsani duyguları eksikti, sadece eski duygularını anımsayabiliyorlardı ve onlar o duyguların hepsini yeniden tatmak isterlerdi.

Tzuyu öndeki 2Yeon'un da el ele tutuştuğunu gördüğünde başını Momo'nun omzuna yasladı. Bu insanların hayatını mahvettiği için kendini hala suçlu hissediyordu.

**

Ayın 21'inde sabah 9 da evlerine ulaşmışlardı. Tuhaf olan konsey askerlerinin ortalarda olmamasıydı.

Yol boyunca tetikteydiler ancak hiçbir saldırı olmamıştı ve takip edildiklerine dair hiçbir belirti yoktu.

Evlerine geldiklerinde Momo arabadan iner inmez küçük bir köpek ona atılmıştı. Momo onu tuttu ve yüzünü yalamasına izin verdi. Boo onu yalarken Butter'da Tzuyu'nin ayaklarına dolanıyor ve deli gibi kuyruğunu sallıyordu.

"Aigooo nasılda özlemişler." dedi Dahyun gülerek.

Tzuyu eğilip Butter'ı kucağına aldı ve onu birçok kez öptü.

Perfect World🌍🌑🧛‍♀️✅️(MoTzu)(gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin