fourteen

349 21 2
                                    

Günler geçiyordu ve ben hala Jongin'e hiç bir cevap vermemiştim. Veremiyordum, hiç bir şey diyemiyordum.

Zaten o da mesaj atmıyor veya aramıyordu. Kahvaltımı ederken çalan telefonuma uzandım. Kayıtlı olmayan bir numara arıyordu.

Hızla cevapladım ve kulağıma götürdüm. "Efendim?" "Sanırım yeteri kadar korkutamadım sizi." Hızla çatıldı kaşlarım duyduğum ses ile. "sen kimsin?" Diye sorduğumda güldü hafifçe.

"Sizi tanıyan biriyim. Siz beni ne kadar hatırlamasanız da. Liseyi biliyorum Kyungsoo. Yaşadıklarınızı, ayrılığınızı. Şansa bak ki tekrar görüştüğünüzü de." "Ne istiyorsun bizden? Kimsin sen?"

"Ah Soo, hemen siz oldunuz bakıyorum. Cidden, hiç vazgeçmeyeceksin değil mi ondan? O senin ağzına sıçsa da her zaman o kazanacak." "Neyi kazanmasından bahsediyorsun sen! Hiç bir şey yok bizim aramızda."

Yükselen sesi ile kasıldım. "Gördüm! Bakışların aynıydı! Yıllar sonra bile aynı bakıyordun ona!" Ses tonu tanıdık gelmişti ilk kez. Tanıdıktı ama, kimdi?

"Ne istiyorsun benden?" Diye mırıldandım yorgunluk ile. Hafifçe güldü telefondaki kişi. "benim yıllardır istediğim şey değişmedi. Tek istediğim senin bana öyle bakmandı. Beni de onun gibi sevmen"

Hızla büyüdü gözlerim "J-jaehyun sen, sen misin?" "Sonunda Soo. Sonunda hatırladın beni." "Birşey yapma, sakın bir şey yapma. Benim onunla bir ilişkim yok tamam mı? Olamaz da zaten. Ne kadar acı çektiğimi sen gördün! Biliyorsun."

"Sen acı çekerken yanında ben vardım. Sana iyi geldim belki ama sadece o kadarda kaldım değil mi? Beni, beni kafede görünce tanımadın bile." "Bak sadece çok gergindim ben etrafa bile bakmadım o gün."

"Adam akıllı konuşalım tamam mı? Yapacağın bir şey benim iş hayatımı bitirir. Lütfen Jaehyun biraz, biraz değer veriyorsan bana konuşalım."

"Ben sana tüm kalbimle değer verdim Soo. Her zaman, onun verdiğinden daha çok verdim." "Buluşalım, konuşalım. Lütfen."

"Şimdi olmaz, ben sana yazacağım. O zaman tamam mı?" "Tamam, tamam." Telefonu kapattığında hızla bıraktım masaya.

Jongin, bizim birlikte okuduğumuz liseden ayrılmış ve şirkete daha yakın olan bir liseye kayıt olmuştu. Biz ayrıldıktan sonra. Jaehyun ise onun gidişinin ardından gelmişti benim sınıfıma.

Ben kimseyle konuşmaz yakın olmaz iken onunla konuşmuştum. Arkadaşım olarak değer vermiştim. Ama fazlasını istemişti.

Fazlasını veremeyeceğimi fark ettiğimde ise ondan uzaklaşmıştım. Bu, onu değiştirmişti. Farklı davranmaya başlamıştı. Yanımdaki arkadaşlarıma zarar vermeye başlamıştı.

Hatta bir kaç kez bu yüzden kavga etsek de her zaman beni sevdiğini, bunu o yüzden yaptığını söylüyordu.

Onun bu tavırları yüzünden son yıl okulumu değiştirmiştim. Cidden korkunç bir zamandı ve şimdi, yeniden karşıma çıkmıştı.

Ondan korkuyordum. Yapacaklarından, korkuyordum. Sağlıklı bir his beslemiyordu. Yıllar geçmesine rağmen bu davranışları normal değildi.

Ne yapacağımı bilmez bir şekilde oturdum kahvaltı masasında öylece. Telefonuma gelen bildirim sesiyle ise uzandım hızla telefona.

Mesaj değildi. Sahte hesabıma Jongin'in fotoğraf paylaştığına dair bildirim gelmişti.

 Sahte hesabıma Jongin'in fotoğraf paylaştığına dair bildirim gelmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


1.735.387 beğeni
126.315 yorum

Kim Jongin: Beauties should be photographed

H: keşke benim de fotoğrafımı çekse

Y: Instagrama dönmene sevindim Jonginiee~

U: Seni sahnede görmeyi özledim Kim Kai!

P: Samimi gelmiyorsun artık

C: Keşke biraz da olsun güzel çıktığın fotoğrafları atsan da gözümüz kanamasa

T: keşke kamera olsam

J: 🤤🤤🤤🤤

N: Gülümse güzellik çekiyorum!

Asla_fake_olmayan_soo: Korkuyorum Jongin.

Asla_fake_olmayan_soo: Ne yapacağım ben?

Instagram/KaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin