twenty three

255 16 8
                                    

O günden sonra aramalarını açmadım. Attığı mesajları açmadım. Bana aynı ortamda bulunmadıkları yalanını söylemişti. Ama aynı ortama girmişti onunla. Ona hala bir şeyler hisseden o kadınla buluşmuştu belki de.

Kahvemi doldururken çalan zil ile yerimden kalktım. Kapıyı açtığımda karşımda Jongin'i görmeyi beklemiyordum. Yarın geleceğini biliyordum, bir gün önceden ne arıyordu burada?

Kaşlarım çatıldı ''Ne işin var senin burada?'' ''Neden açmıyorsun telefonlarımı?'' Güldüm sinirle. ''Araman gereken gece aramadığın için açmıyorum.'' Derin bir nefes verdi. ''Kendimi açıklamak için her şeyi yaptım ama bir kez bile dönmedin bana Kyungsoo.''

''Neresini açıklayacaksın yalanının? Bana asla buluşmadığını söylediğin gün o kadınla nasıl görüştüğünü mü?'' ''İçeri geçebilir miyim?'' diye sordu. Yorgun görünüyordu. O yüzden hafifçe kenara çekildim ve geçmesine izin verdim. 

Oturma odasına adımladık birlikte. Oturduğumda hızla oturdu yanıma. Ona döndüğümde hızla çıkardı telefonunu. ''Al, oku mesajları.'' Uzattığı telefonu aldım ve mesajlara girdim. En üstte ben vardım, onun altında ise Jennie.

Jennie: Selam Jongin

Jennie: Japonya'da olduğunu biliyorum. Bende az önce indim. Bir şeyler içelim mi?

Jennie: Uzun zaman oldu konuşmayalı, hı?

Jongin: Jennie üzgünüm ayıracak zamanım cidden yok. 

Jennie: Hadi ya, yarım saat.

Jongin: Bir ilişkim var Jennie. Seninle görüşmem doğru olmaz. 

Jennie: İlişki? Ah Kyungsoo değil mi? 

Jongin: Merak ediyorsan evet onunla.

Jennie: Üzüldüm. Benim gibi birinden sonra ona düşmene. 

Jongin: Seninle kiminle birlikte olduğumu da kimi sevdiğimi de tartışacak değilim. 

Jongin: İyi akşamlar.

Görüldü

Konuşma bundan ibaretti. Bakışlarım bakışları ile buluştu. ''Peki ya aynı yer?'' Derin bir nefes verdi. ''Sana çocuklarla yemek yemeye geldik demiştim telefonda konuşurken. Onlar da oraya gelmişler grup arkadaşları ile. Yemin ederim Kyungsoo sadece saçma bir tesadüften ibaret.''

''Onun öncesinde çıkan haber tam bir saçmalık. Bunları sana yüz kez yazmama rağmen asla görmedin ve bende orada daha fazla duramadım. Ağrım olduğunu söyleyip son konsere çıkmadan erkenden geldim.''

Uzandı ve tuttu elimi. ''Yemin ederim onunla bu konuşmalar dışında konuşmadım Kyungsoo. Bana, güveniyor musun?'' Yutkundum ve başımı olumluca salladım. Jongin, beni eski ilişkimizde bile hiç şüpheye düşürmemişti. 

''Yazılanları okudukça sinirlerim bozuldu. Yoksa senden şüphelendiğim için değil.'' Beni kollarının arasına çekerken gülümsedi Jongin. ''SM birazdan açıklayacak bir tesadüf olduğunu. Yazılanlar da yalanlacak.'' 

Yüzümü boynuna gömdüğüm de kokusuyla nefeslendim. ''Şirket sonunda bir işe yarayacak desene.'' Güldü hafifçe ''Bu arada benim amcamla konuşmam lazım artık.'' dedim göğsünden doğrulurken.

''Birlikte konuşmamız daha iyi olur.'' dedi elimi tutarken. ''Jongin nasıl bir tepki verir tam anlamıyla bilmiyorum. Ailesindenim sonuçta.'' Derin bir nefes verdi. ''Biz bir ilişki yaşıyoruz Kyungsoo. Bundan sonra seni sorumluluklarını altında yalnız başına bırakmayacağım. Sen zorlanacaksan seninle birlikte zorlanacağım. Her zaman yanında olacağım.''

Instagram/KaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin