twenty one

272 17 3
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

437

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


437.836 beğeni
122.927 yorum

Glorymagazines: Büyük bir trafik kazası geçiren Exo üyesi Kai bugün hastaneden taburcu oldu. Yanında Exo üyeleri haricinde ailesi ve solo sanatçı olan Do Kyungsoo'da vardı.

İkilinin lise yıllarından arkadaş oldukları konuşuluyor.

S: Kyungsoo nasıl güzel ilgileniyordu🥺 gördüm hep videoda

Y: O kadar korktum ki ona bir şey olacak diye

İ: Başlattığımız detsek tagine yardım edin lütfenn

P: ayağı kırık hala... çok iyi bir dansçıydı oysa ki

B: Yaa acaba Jennie ile Kyungsoo mu tanıştırdı onu🥰

G: JONGİN LÜTFEN İYİCE DİNLEN VE İYİLEŞ BİZ SENİ BEKLİYORUZ ❤️

B: Exol değilim ama cidden üzüldüm :(

N: Bizi bırakmadığın için teşekkür ederim Jongin 🥺

X: kaza yaptığı adam ölmüş...bir katile hayran olmak istemezdim.

V: kuzum benimmm

Titrek bir nefes verdim Jongin'in evinde, salonda otururken. Exo üyeleri etraftaydı hala. Üstelik herkes Exo yurdunda kalması için ısrar etse de sadece ayağında bir kırık olduğunu söylyerek reddetmişti Jongin bunu.

Ben ise ne yapacağımı düşünüyordum kara kara. Jongin'in hala çarptığı kişinin Jaehyun olduğundan haberi yoktu. Sadece diğer kişinin hayatını kaybettiği söylenmişti ona. Kötü hissetmesini istemedikleri için detay vermemişlerdi.

Ama Jongin'in bunu bilmesi gerekiyordu. Benim yüzümden gelmişti bu başına ve ben bu vicdan azabı ile devam edemezdim. Yanıma oturan Minseok hyung derin bir nefes verdi. ''Anlatacak mısın?'' Başımı olumluca salladım. ''Anlatmak zorundayım hyung.'' 

''Bizimkiler kalkar birazdan. Baş başa konuşun.'' Başımı olumluca salladım ve herkesin gitmesini beklemeye başladım. Herkesi yolcu ettiğimde ise Jongin'in odasına adımladım. 

Kapıyı yavaşça açtım ve girdim içeri. Gözleri gözlerimle buluştuğunda gülümsedi hafifçe. İlaçlar çok uyku yapıyordu o yüzden yüzünde hala çok tatlı bir uyku şişliği vardı. Yaklaştım ve yanında bıraktığı boşluğa oturdum.

Yaklaştım düzelttim bir kaç tel havalanmış saçını. ''Uykucum benim.'' diye mırıldandığım da güldü. ''Benim suçum değil bu, ilaçları biliyorsun.'' güldüm ve yaklaşıp öptüm dudaklarını. ''Sana bir şey söylemem gerek.'' diye mırıldandım dudaklarına doğru.

''Söyle güzelim'' dedi sırtını başlığa yaslarken. Derin bir nefes çektim içime. ''Ben, anlatmak için biraz da olsun iyileşmeni bekledim. O yüzden şimdi söylüyorum.'' diye başladım cümlelerime. 

''Korkutma beni kyungsoo, ne oldu?'' Titrek bir nefes çektim içime. ''Bu kaza, kaza değildi.'' Kaşları çatıldı yavaşça ''Ne demek kaza değildi?'' Yutkundum sertçe. Nasıl söyleyebilirdim ki bunu?

Bakışlarımı kaçırdım hızla. ''Kaza yaptığı kişi, Jaehyun'muş. Ü-üstelik ters şeritten geliyormuş. B-bilerek çarpmış sana işte. İ-intihar etmiş.'' Bakışlarımı yerden kaldıramıyordum. Gözlerinin içinde ne göreceğimi bilmiyordum. 

Bir kaç saniye sürdü sessizlik. sonrasında ise sertçe yutkundu Jongin. ''Emin misin?'' diye mırıldandı sonrasında. Başımı olumluca salladım. ''Ne yazık ki eminim.'' Bakışlarımı zor olsa da yerden kaldırdım. 

Gözlerinin dolu olduğunu gördüğümde zorlukla iç çektim. ''Benim y-yüzümden oldu. Özür dilerim.'' diye mırıldandım zorlukla. Başını olumsuzca salladı Jongin. ''Senin bir suçun yok.'' ''Hayır, beni rahatlatmaya çalışma Jongin. Neden olduğum şeyleri biliyorum.'' 

Gözlerine dolan siniri gördüm an ve an. ''Senin bir suçun yok dedim Kyungsoo. O manyağın ne düşündüğünü bilemezdin. Bilemezdik.'' Hızla uzandı ve yataktaki elimi tuttu. ''Ben seni bu konu yüzünden asla suçlamam.'' 

Dolu gözlerimle baktım gözlerine. ''Ben, nefes bile alamadım Jongin. Sen yoğun bakımdaydın o ölmüştü. İ-ismini öğrendiğim anda yer ayaklarımın altından kaydı sanki.'' uzandım ve okşadım yanağını ''Benim yüzümden sana bir şey olursa, ölürsen diye öyle korktum ki.'' Yanağında olan elimi tuttu hızla. ''Sakın, bir daha anma ölümü.'' 

Yanını gösterdi bakışlarıyla ''Yanıma gel, sarayım seveyim seni.'' Kalktım ve yatağın diğer tarafına adımladım. Yatağa girdim ve göğsüne sokuldum yavaşça. Kokumu çekti derince içine. ''Ben, seni suçlar mıyım hiç?'' diye mırıldandı saçlarıma küçük bir öpücük verirken.

''Kıyamam ben senin akan göz yaşlarına. Sakın Kyungsoo. Sakın kendini suçlama tamam mı? Senin ne o şerefsizin ölümünde nede benim yaralanmam da bir suçun yok.'' Başımı kaldırdım hafifçe ve gözlerinin içine baktım.

''Teşekkür ederim Jongin. Yanımdasın, bırakmadın beni.'' Güldü hafifçe ''Ben sana bir söz verdim. Seni bir daha bırakmayacağım dedim değil mi? Ben sözlerimi tutarım Do Kyungsoo.'' Gözlerimi kurulurken gülümsedim.

Kaç gündür ilk kez mutlulukla gülümsedim. 

''Yine de, bu olanlardan diğerlerine bahsetmeyelim.'' diye mırıldandı Jongin. ''Junmyeon hyung ilişkimiz konusunda hala tam emin değil. O yüzden onlara anlatmayalım tamam mı?'' Başımı olumluca salladım. ''Minseok hyung biliyor. Ama o da bahsetmedi şimdiye kadar.'' derin bir nefes verdi Jongin. ''Ben konuşurum onunla sorun değil.'' 

Başımı olumluca salladım ve daha çok sokuldum sevgilimin sıcak göğsüne. Her şey beklediğimden daha kolay ve iyi olmuştu. Tanrıya şükrediyordum bunun için.

Jongin hala benimle olduğu için.

Instagram/KaisooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin